Avrupa basınından özetler
1 Ağustos 2013
Taksim olaylarıyla Mısır’daki gelişmeler arasında paralellik bulunduğunu öne süren Rus gazetesi Nesawissimaja Gaseta’da şu satırları okuyoruz:
“Mursi ve Erdoğan’ın hatası, hükümet ederken öncelikle büyük yerleşim merkezlerinin dışında yaşayan muhafazakâr ve dindar kesime önem vermeleriydi. Büyük kentlerin batılı sakinlerinin isteklerini meydan okurcasına dikkate almadılar. Liberalinden aşırı solcusuna kadar geniş bir yelpazeye oturan bölünmüş durumdaki kentlilerin, yönetimin dini zorla kabul ettirmek istemesine kaygıyla tepki göstermekten başka çaresi yoktu.”
Amsterdam’da yayımlanan de Volkskrant adlı Hollanda gazetesi, ABD’nin gizli askeri ve diplomatik yazışmalarını Wikileaks’a sızdırmaktan yargılanan silahlı kuvvetler mensubu Bradley Manning’in, hakkındaki 21 iddianın 19’undan suçlu bulunmasını şöyle yorumluyor:
“Amerikan devlet otoritesinin Manning’i mahkûm ederek bir emsal oluşturmak istemesi anlaşılır bir durumdur. Bir ülkenin ordusu ve diplomasisi belli bir ölçüye kadar gizlilik olmadan işleyemez. Ancak Manning’in isnat edilen suçların 19’undan suçlu bulunmasının getireceği cezanın, Amerikalı askerin ifşaatlarıyla yol açtığı gerçek zararla orantılı olduğu da söylenemez.”
Norveç gazetelerinden Dagsavisen, Wikileaks’e muhbirlik eden Manning hakkındaki davaya şu satırlarla değiniyor:
“Bradley Manning’in suçlu bulunmasının ve hoşgörüsüz muameleye tabi tutulmasının ardındaki yönetimin gizliliği koruma ve muhbirlerin üzerine çullanma şekli endişe vericidir. Gizli kalması gereken sırlar da vardır. Ancak, hükümetlerin sebepsiz yere kamuoyundan gizlemeye çalışacağı durumlar da olacaktır. İyi işleyen demokrasilerde basının görevi bu duruma düşülmesini önlemek olmalıdır. Obama yönetiminin bu son derece önemli demokratik dengeyi değiştirmek istediği anlaşılıyor. Daha önceki Amerikan yönetimlerinde hiç Obama dönemindeki kadar muhbir resmi makamların gazabına uğratılmamıştı.”
Fransız gazetesi La Croix ülkenin ekonomik durumuna ayırdığı yorumda, Hollande yönetiminin ikilemini şöyle dile getiriyor:
“Tek kırlangıçla yaz gelmez, diye bir söz vardır. Gidişatı kestirebilecek durumda olmayan Paris yönetimi ise iyimser demeçlerle 2013 yılının ikinci yarısı için halka güven verebilmeyi umuyor. Tüketim harcamaları artışı üzerinden büyüme hızının cüzi de olsa artmasını bekliyor. Tasarruf politikasını bir yana bırakarak ekonominin teşvik edilmesi bundan böyle söz konusu olamaz. Bu ilkenin terk edilmesi, Avrupa’ya olan yükümlülüklerin ve devlet bütçesi konsolidasyon hedeflerinin gözden çıkarılması anlamına gelir.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Ahmet Günaltay
Editör: Başak Özay