1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

01.12.2011 - Avrupa basınından özetler

1 Aralık 2011

Euro Bölgesi’ndeki borç krizi ve AB’nin geleceği tartışmaları bugünkü Avrupa basınının başlıca konusunu oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/13KSg

İspanyol El Pais gazetesi, Avrupa'daki borç krizinde Almanya ve Fransa'nın durumunu ele alıyor:

“Euro'nun tedavüle girmesinden bu yana ilk kez para sisteminin çökme olasılığı var. Bu olasılık düşük de olsa banka ve şirketler arasında huzursuzluk yayılıyor. Devletlerin iflası olasılığı karşısında şirketler kendi dayanıklılık testlerini yapıyor. Bu feci karmaşanın kökeni ise her şeyden önce siyasette yatıyor. Fiilî güçler Almanya ve Fransa da Yunanistan ve İtalya'daki krize çözüm bulma yetisine sahip değil. Euro'yu uçurumun eşiğine getiren, Avrupa'daki bu korkunç siyasî eksikliklerdir.”

Fransız Nord-Eclair gazetesi de AB'nin tehlikede olduğu görüşünü savunuyor:

“Bu siyasî proje, yani Avrupa'da birlik düşüncesi, şimdiye kadar beklentilerimizi karşılamış; AB giderek güçlenmiş, inandırıcılık kazanmış, büyüyüp genişlemişti. Miras aldığı bölünmüşlükleri aşmayı ve barış içinde yaşamayı altmış yıl içinde başardı, savaş çığırtkanlarına örnek teşkil etti. Ama şu an AB'nin tehlikede olduğunu görüyoruz. İlk tehlike, milliyetçiliğin yeniden hortlaması. Komşuda günah keçisi arama, suçu komşuya atma girişimleri. Ama yaklaşan bir başka tehlike, Avrupa'da üç farklı hızın ortaya çıkmaya başlaması. Almanya ve Fransa, Euro'yu kurtarma bahanesiyle Euro Bölgesi içinde iki klan oluşturmaya çalışıyor.”

İtalyan Corriere della Sera gazetesi ise İtalya'nın içinde bulunduğu borç ve inanılırlık krizinden çıkmasında yeni hükümetin şansını irdeliyor:

“Mario Monti hükümetinin pazartesi günü açıklayacağı ekonomik önlemler İtalya ve Euro'nun geleceği için hayatî önem taşıyor. Bu tasarruf önlemleri içeriğine bağlı olarak İtalya'yı resesyona da sürükleyebilir ya da tüm dünyaya ülkenin tüm kötülüklerin kökünü kuruttuğunu da gösterebilir. Ama burada belirleyici olan, sadece İtalyan vatandaşlarına ve şimdiye kadar haksız imtiyazlardan yararlananlara yeni bir dönemin başladığını göstermek değil. Tasarruf paketinin hacmini 20 milyardan 25 milyar euroya çıkarmak da uluslararası inanılırlık krizini aşmaya yetmez. Bunun için gerçek anlamda dönüm noktası anlamına gelecek reformlar gerekli.”

Fransa'dan La République des Pyrénées ise dünyanın önde gelen altı merkez bankasının borç krizine karşı ortak hareket etme kararını yorumluyor:

“Doğrudan buz dağına doğru yol alıyoruz. Ama Titanic'dekinden farkı, orkestranın dün birdenbire müziği durdurması oldu. Altı büyük merkez bankasının ortak eylemle ‘piyasaların baskısına yanıt verme' kararı önce afallattı. Merkez bankaları ilk kez Lehman Brothers'ın iflasından üç gün sonra bu şekilde devreye girmişti. Ama bu müdahale borsalardaki müptelalarda çoşku yarattıysa da, aynı zamanda ‘piyasaların' ne kadar dar görüşlü olduğunu gösteriyor. Çünkü bu şırınga aslında ağır hastaya yapılan morfini andırıyor. Ve bu hasta, yani AB, liderler zirvesine on günden az bir süre kala hâlâ uzlaşma becerisine sahip değilmiş gibi görünüyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Köylü