1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.03.2007 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey2 Mart 2007

Alman gazetelerinde bugün, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa Birliği’ne ilişkin hükümet açıklaması, Fransa’da cumhurbaşkanlığına adaylağını koyan Sarkozy’nin kamuoyundaki imajı, Avrupa Birliği savunma bakanlarının toplantısı ve de Almanya’daki Türklerin siyasi örgütlenmesini ele alan yorumlar öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/AbjA

Financial Times Deutschland, Alman Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa Birliği Dönem Başkanı olarak yaptığı hükümet açıklamasını can sıkıcı olarak tanımlıyor bugünkü yorumunda: “Avrupa böyle tartışmaları gerçekten hak etmiyor. Başbakan Avrupa Birliği zirvesine ilişkin hükümet açıklamasında Avrupa’nın birliğini öven alışılmış lafları şevksiz şekilde sıralıyor. Sadece Birlik’in iklim koruma hedefleri konusundaki açıklamaları biraz heyecan verici. Hükümet açıklamasının yansıttığı ışık, dönem başkanlığını hiç de iyi göstermiyor. Alman hükümeti iki aydan beri Avrupa Birliği’nin zirvesinde. Merkel’in konuşmasını ölçü alırsak, bu daha çok bir yük. Avrupa’ya yönelik coşku ya da en azından ilgi artışı bu şekilde sağlanamaz.”

Frankfurter Rundschau ise Merkel’in söylediklerinde hata olmadığını belirtiyor ve şunları ekliyor: “Ama güncel ilginin, yaklaşımı genel olarak dönüştürmeye yaramasını sağlayacak çok az şey söylüyor. Avrupa Birliği Dönem Başkanı olarak, her ulusta iklim korumayı bloke edenler arasında süren ping pong oyununda hakemliğin dışında bir rol sahibi olabilmek için, yol gösterebilecek çok az şey söylüyor. Oyun kurucu olmak isteyenin, bunu açıkça göstermesi gerekir.“

Süddeutsche Zeitung ise Fransa’da cumhurbaşkanı adayı olan Nicolas Sarkozy’nin kendisine Chirac tarzı çağdaş bir de Gaulle’cü imajı verdiğini yazıyor bugün: “Amerika Birleşik Devletleri’yle derin ve kalıcı bir dostluk ona göre çok doğal. Ama Sarkozy, bir dostluğun ancak özgür olursa kalıcı olabileceğini, yani dostu eleştirme özgürlüğünün de olması gerektiğini söylüyor. Chirac’ın Amerikalı dostlarına devamlı yönelttiği, Irak Savaşı’yla temel bir hata yaptıkları suçlaması, Sarkozy’ye göre kanıtlardan sadece biri. Bir diğeri, Washington’un Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmasını talep etmesi, ona göre Türkiye Avrupa’ya ait olmadığı için, önemsiz. Chirac bunu tamamen farklı görüyor.”

Yine Süddeutsche Zeitung bir başka yorumda Avrupa Birliği savunma bakanlarının toplantısını ele alıyor. “Önce iyi haber” diyor gazete ve devam ediyor: “Bakanlar, Bosna’daki barış kuvvetlerini radikal şekilde, yarı yarıya azaltma kararı aldı. Bu bir başarı! Ama bu başarı aynı zamanda acı bir soruyu akla getiriyor: Savaş biteli on iki yıl olduğu halde, neden hala 2 bin 500 yabancı askerin Bosna’da kalması gerekiyor? Bu hiç bitmeyecek mi? Oysa bu on iki yıllık, hiç bitmeyen hikayenin, Bosna’nın olumlu bir örnek olduğuna da işaret edilebilir. Tabii ülkedeki üç halkın ortak yaşamı hala pürüzsüz devam etmiyor. Ama ilerlemeleri teşvik etmeye değiyor.”

Tageszeitung gazetesiyse bugün Alman meclisinin Türk kökenli üyelerinden Lale Akgün’ün bir yazısına yer veriyor. Almanya’da Türk kökenli milletvekili olmanın hala egzotik olduğuna değinen Akgün, bu baıkışın sadece Almanlarda bulunmadığını da sözlerine ekliyor ve örnek olarak, kısa süre önce Türk kökenli milletvekillerinin Ankara’ya davet edilmelerini gösteriyor. Akgün daha sonra, Almanya’daki tüm Türklerin bir eylem birliği yaparak, Alman toplumunun merkezini fethetmesi çağrılarına şu şekilde karşı çıkıyor: “Eylem birliği toplumun merkezini fethetmeye götürmez. Tersine, ‘paralel toplum’ olarak da adlandırılan etnik kalıbı güçlendirir. Bunun yerine göçmenlerin, varolan kurumlarda teker teker yükselmesi gerekir.”