1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.03.2009 - Avrupa basınından özetler

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu 2 Mart 2009

Brüksel’de yapılan ekonomik krizle mücadele yöntemlerinin ele alındığı AB liderler zirvesi, bugünkü Avrupa basınının öne çıkan konusu.

https://p.dw.com/p/H4B8
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Viyana'da yayımlanan Die Presse gazetesi hükümetlerin yardım paketlerinin, bankacılık sisteminin temizlenmesi, otomotiv sanayisinin yeniden yapılandırılması gibi geleceğe yönelik uzun vadeli projelere odaklanmadığı eleştirisinde bulunuyor:

“Şimdiye kadar paralar birkaç istisna dışında ekonominin hastalıklı bölümlerine aktarıldı. Bu, istihdamın korunması ve para sisteminin işleyişi için gerekli olabilir. Ama şu unutulmamalı ki, dev miktarlarda petrol bile sıkışmış bir motor pistonunu açmaya yetmez. Ekonomiyi yeniden canlandırabilmek için, hala sağlıklı olan ekonomi kollarına daha fazla odaklanmak, asıl onların işini kolaylaştırmak gerek.”

Yine Avusturya'dan Der Standard gazetesi Almanya gibi bazı üye ülkelerin, Dünya Bankası ile birlikte tasarlanan yardım paketine aktarılacak kaynak konusunda somut rakam vermemesinin dayanışma hissi uyandırmadığını belirtiyor ve AB içinde siyasi birlik eksikliğine dikkat çekerek zor durumdaki Doğu Avrupa ülkelerinin ikinci sınıf üye olarak görüldüğü izlenimi doğduğunu kaydediyor.

Kopenhag'da yayımlanan Information gazetesi ise zor durumdaki Doğu Avrupa ülkeleri için ayrı bir paket oluşturulmasını reddeden Almanya'nın tutumunun anlaşılır olduğunu belirtiyor.

“Sonbahardaki seçimler öncesinde Alman siyasi partileri, vergi mükelleflerinin parasını Doğu Avrupa ülkeleri için kullanmaya niyetli değil. Almanya haklı olarak, faturanın hep kendisine kesilmesini adil bulmuyor. Bu şartlar altında Fransa'nın, Almanya'nın yeterince dayanışma göstermediği şeklindeki eleştirisi havada kalıyor. Sonuçta kendi otomotiv sanayisi için devasa bir yardım paketi hazırlayan da Paris yönetiminin kendisi.”

İtalyan Corriere della Sera gazetesi ise Doğu Avrupa ülkelerinin durumunu ele alıyor yorumunda.

“İyi niyet, eldeki somut verilerden daha fazla geçerliliğe sahip olsaydı, Pazar günkü zirveden ileriye doğru büyük bir atılım çıkabilirdi. Ancak ekonomik tsunami ışığında işi sözde bırakmak çok sakıncalı. Avrupa'nın doğusu saatli bomba gibi. Ve tehlike sadece Demir Perde'ye geri dönüşten bahseden ve 190 milyar euroluk yardım talep eden Macaristan Başbakanı'nın uyarıları değil. Doğu, bir blok olarak varlığını kaybetti. Ama tam da bu nedenden dolayı bu ülkelerde borçların ödenemeyecek durumda olması, Batılı bankaların iyileştirilmesiyla bağlantılı.”

İtalyan La Stampa gazetesi de zirvenin Avrupa'daki bölünmeyi gözler önüne serdiğini vurguluyor yorumunda.

“Brüksel'deki zirve Avrupa'nın ikiye bölünmüşlüğünü açığa vurmuş oldu. Avrupa'daki krizin ekonomik ya da mali politikalardan çok, siyasi bir kriz olduğu da açıkça ortaya çıktı. Avrupa, Maastricht'ten, Almanya'nın yeniden birleşmesi ya da doğuya genişleme dönemindekinden bile daha derin bir uçurumla karşı karşıya. “

Brüksel'de yayımlanan Le Soir gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Herşey kontrol altında mı? Herşey yolunda ya da en azından doğru yolda mı? Bu soruların yanıtları pek güvenli değil. ‘Sistem'le ilgili dev bir hezimetin işaretleri geliyor. Bu yolun gözden geçirilmesi vaadleri yerine getirilmezse düşüş çok sert olacak. Bir proje olarak Avrupa da bu düşüşten muaf değil.”