1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

2 Temmuz 2012

Cenevre’de düzenlenen Suriye Konferansı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB dönem başkanlığını üstlenmesi ve sona eren Avrupa Futbol Şampiyonası, Alman basınından seçtiğimiz yorumları oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/15P8b
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Rundschau gazetesi, Cenevre'de düzenlenen Suriye Konferansı’na ilişkin yorumunda şunları dile getiriyor:

“Rusya ile Çin, Suriye’ye destek vermeye devam ettikleri sürece ülkedeki iç savaş daha da tırmanacak ve insanî gerekçelere dayanan bir askerî müdahale de yapılamayacaktır. Rusya, ekonomik çıkarları ve Suriye'nin en önemli silâh sevkiyatçısı olmasından dolayı, ayrıca bu ülkenin Akdeniz'deki liman kenti Tartus'da bulunan askeri üssünü kaybetmek istemediği için Esad’ı destekliyor. Onun için de Rusya diplomatik çözüm yollarını sonuna kadar kullanmak istiyor. Belki de Ruslar kendilerine, örneğin Kıbrıs’ta bir donanma üssü verilmesi gibi, Batılı ülkelerden kapsamlı bir öneri bekliyorlar. Rusya’nın Cenevre’de en azından geçici bir hükümet kurulmasına yeşil ışık yakmış olması şimdiye kadarki pozisyonundan bir milimetre ilerlediğini ortaya koyuyor.”

Hannover kentinde yayımlanan Neue Presse gazetesi ise yorumunda, Cenevre Konferansı’nın hayal kırıklığı yaratan sonuçlarına şu görüşlerle değiniyor:

“Burada söz konusu olan tam bir başarısızlıktır. Uluslararası toplum, Suriye’deki iç savaş meselesine nasıl yaklaşması gerektiği konusunda yine ortak bir tavır alamadı. Sadece dişleri dökülmüş bir barış planı üzerinde uzlaşma sağlandı. İnsan hakları hedefine yönelik dış politikaların sadece sınırlı başarı kaydedebileceğini Suriye örneği gözler önüne seriyor. Bölge için barışçıl bir çözüm isteniyorsa o takdirde bu barışı engelleyebilecek tüm aktörlerle, Rusya ve İran ile de görüşme masasına oturmak gerekir. Ne var ki ABD için İran’daki molla rejimi ile aynı masaya oturmak bir tabu. Suriye halkı için ise bunlar hayırlı haberler değil. Dış ülkeler tarafından yalnız bırakılan Suriye halkının mücadelesi tek başına devam edecek.”

Koblenz ve Mainz’da yayımlanan Rhein-Zeitung’dan seçtiğimiz yorum ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1 Temmuz’da AB dönem başkanlığını üstlenmesi kapsamında kaleme alınmış:

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB dönem başkanlığını üstlenmesi, daha en başında tarihî nitelemesini hak ediyor; ama olumsuz anlamda! Zira ayakta kalabilmek için kendisi Euro kurtarma fonuna muhtaç olan bu ada devleti, şimdi AB’yi yönetecek. Böyle bir şey bugüne kadar hiç görülmedi. Tam da boğulmak üzere olan biri, para birliğini çökmekten kurtaracak. Herhalde bundan daha talihsiz bir durum olamazdı!”

Polonya ve Ukrayna’nın ev sahipliğinde düzenlenen UEFA EURO 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası, finale yakışan İspanya-İtalya karşılaşmasında İspanya’nın 4:0 gibi açık farklı galibiyeti ile sonuçlandı. İspanya böylece dünya şampiyonluğundan sonra ikinci kez üst üste Avrupa şampiyonluğunu elde eden ilk takım olarak tarihe geçti. Köln’de yayımlanan Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi, konunun siyasi yanına değindiği yorumunda şampiyonadan şöyle bir bilânço çıkartıyor:

“Evet doğrudur, olumsuz bir şeyi üzerinizden atmanız kolay olmaz. Ukrayna’nın itibarı yara almıştır. Ancak Avrupa Şampiyonası nedeniyle değil. İktidar koltuğunda hırslı bir devlet başkanının oturduğu Ukrayna birdenbire Avrupalıların ilgi odağı haline geldi. AB ile Ukrayna arasında ancak Kiev’de kökten değişimler olduğu takdirde bir yakınlaşma mümkün olabilir. Böyle bir şey olabilir mi, bunu önceden kestirmek zor. Ama özellikle bu ülkenin halkı için böyle bir şeyin olması arzu edilirdi. Çünkü bu Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Ukraynalılar tıpkı komşu Polonyalılar gibi mükemmel konuksever bir halk olduğunu gösterdi. Ukrayna halkının gözü Avrupa’da; hoş gelir sefa bulurlar – mevcut devlet başkanlarına rağmen!”    

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ayhan Şimşek