1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

1 Temmuz 2013

Bugün Alman gazetelerinde öne çıkan yorum konuları, yüzbinlerin rejimi protesto ettiği Mısır ve ABD'nin AB kurumlarını dinlediği iddiaları.

https://p.dw.com/p/18zw1
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Devlet Başkanı Mursi aleyhine gösterilerin giderek büyüdüğü ve ordunun asayiş sağlanamadığı takdirde devreye girileceği yönünde ültimatom verdiği Mısır’daki duruma ilişkin Berliner Zeitung şu yorumu sunuyor okurlarına:

„Mısır'da yine kimsenin beklemediği bir şey oldu. 2011 Ocağında nasıl yüzbinlerce kişi Hüsnü Mübarek'e karşı barışçıl bir şekilde sokağa dökülmüş ve rejimin aşırı şiddetine karşı yılmamıştı, Mısırlılar şimdi de benzer bir cesaret örneği sergiliyorlar. Ancak muhalefet Mursi'yi makamından uzaklaştırabilmek, ülkeyi de krizden çıkarabilmek için gerçekçi senaryolar üretmekte hâlâ zorlanıyor. Fakat tüm tarafların kabul edeceği siyasi bir çözüm önerisi gelmediği takdirde, barışçıl protestolar şiddetli çatışmalara dönme tehlikesiyle karşı karşıya.“

Die Welt gazetesinin Mısır’da sokağa dökülen halkın protestoları hakkındaki yorumu da şöyle:

„Mısır dini bir iç savaşa sürükleniyor. İki cephe de ödün vermeye yanaşmıyor. Bir yanda seçimle göreve gelen Devlet Başkanı Mursi’nin dinci muhafazakar destekçileri, diğer yanda ise birbirinden çok farklı grupların biraraya geldiği muhalefet. Böyle bir durumda bir uzlaşma nasıl mümkün olabilir? Yeni Mısır’ı hangi isim birleştirebilir? Kesin olan bir şey var, o da bu ismin Mursi olmadığı. Büyük şehirler tenzih edildiğinde, Mısır’ın İslam'ın koyu bir biçimde yaşandığı bir ülke olduğunu kabullenmek istemeyen muhalefeti de uyarmak gerek. Dinin topluma belli bir ölçüde nüfuz etmesine izin verilmediği ve dine yasalarla sınırlandırılmış belli bir hareket alanı tanınmadığı sürece Mısır huzura eremeyecek. İki taraf için de öğrenmenin vakti geldi.“

Münih’te çıkan Süddeutsche Zeitung ise bu sabahki yorum sütununda ABD Ulusal Güvenlik Kurumu‘nun AB ve Alman kurumlarını dinlediği yönündeki haberleri konu ediyor:

„11 Eylül saldırılarından hemen sonra Atlantik’in öteki kıyısından Avrupalı dostlara gelen endişeli bir mesajda „İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra biz sizi kurtarmıştık, şimdi sıra sizde.“ deniyordu. Bunlar dokunaklı sözlerdi… ABD siyasi karakterini oluşturan olumlu özelliklerden vazgeçmiş değil. Ama bu casusluk skandalı ilişkilere bir açıklık getirilmesini şart koşuyor. Başbakan Merkel ile Başkan Obama arasında bir telefon konuşmasında dile getirilen açık ifadeler, buna yetmez. Haysiyet gereği ABD’ye verdiği sözlerin hatırlatılması lazım. Burada bir dostluktur söz konusu olan.“

Aynı konuda Kölner Stadt-Anzeiger de şu satırlara yer vermiş:

„Bu toptan gözetimin mağduru küresel iletişim, kurbanları da bu iletişime katılan herkes.O zaman bu gözetimin önemli ölçüde azaltılması için uluslararası kuralların konması talep edilmeli. Burada önemli olan tabandan baskı yapılması. Eğer hükümetler vatandaşlarını bu denli kapsamlı bir gözetimden korumaya yanaşmazlarsa, o zaman protestolarla ve tartışmalarla buna zorlanmalılar.“


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Aydın Üstünel

Editör: Başak Özay