1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

2 Temmuz 2013

Avrupa basınında, Mısır’ın içinde bulunduğu durum ve ABD gizli servislerinin AB'yi dinlemesine ilişkin yorumlar göze çarpıyor.

https://p.dw.com/p/190CN
Themenbild Presseschau
PresseschauFotoğraf: Fotolia

Fransız bölgesel gazetesi La Nouvelle Republique du Centre Quest, Mısır’daki duruma ilişkin yorumunda şu ifadelere yer veriyor:

“İslam dünyasının diğer başkentlerinde olduğu gibi Mısır’da da tarih hızla yazılıyor. Ancak Mısır’daki gelişmelerin temposu baş döndürücü! Bunda ülkenin bütünlüğü adı altında özgürlükler kurban edilerek boşa çıkarılan bir devrim sürecinde yaşanan hayal kırıklığının büyük payı var. Demokratik yoldan seçilen Hürriyet ve Adalet Parti'sinden Devlet Başkanı halkını aldattı ve insanları eskisinden daha ağır bir sefalete sürükledi. Peki, Batılı ülkeler bundan sevinç mi duymalı? Batılı ülkeler, bencilce düşündüklerinden dolayı ülkedeki mevcut durumu ve istikrarı, ticari ilişkiler açısından hayırlı olmayan maceracı girişimlere tercih ediyor. Ordunun verdiği ültimatom, yani Muhammed Mursi’nin iktidardan gönderilmesinin ilk aşaması ise ülkede seçimlerin yenilenmesini istemekle yetinen askerlerin bu vaatlerine rağmen başarısız kalan bir devlet başkanından daha az endişe verici değil!”     

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung da Mısır’daki gelişmeleri “İktidar gücünün yozlaştırıcı etkisi” başlıklı yorumunda irdeliyor:

“Mısır’ın bu zor zamanında bazıları teknokratlar hükümetinin hayalini kuruyor. Bununla siyasilerin, ideolojiler ve özel çıkarlar ötesinde durumun gerektirdiği gibi gerçekçi bir biçimde ülkeyi yönetmeleri ümidi dile getiriliyor. Ancak bunun da pek gerçekçi bir yaklaşım olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca yüksek mühendislik eğitimi görmüş ve yıllarca Amerikan üniversitelerinde hocalık yapmış olan Mursi, ‘teknokrat’ olarak görev yapmaya aslında en uygun kişi değil mi? Belki de iktidar gücünün politikacıları yozlaştırıcı etkisi küçümsenmemeli. Mursi, iktidar koltuğuna oturur oturmaz tüm verdiği sözleri, şayet gerçekten samimi idiyse, birdenbire unutuverdi. Ancak kaderin bir cilvesi olarak Mursi iktidar koltuğuna sıkı sıkıya sarıldıkça, o gücü kaybetmesi o kadar hızlı olacak gibi görünüyor.”

Sol liberal İspanyol gazetesi El Pais ise ABD Ulusal Güvenlik Kurumu'nun AB ülkelerindeki internet ve telefon konuşmalarını gizlice dinlediği yönündeki iddialara ilişkin kaleme aldığı yorumunda, “ABD’nin durumu aydınlatması için Avrupa’nın daha kararlı talepte bulunması gerekir” ifadelerine yer vermiş:

“Gizli servislerin casusluk ve karşı casusluk faaliyetleri olağandışı bir şey değil. Zaten mevcudiyetlerini bu faaliyetlere borçlular. Amerikan gizli servislerinin Avrupa’daki dijital casusluk faaliyetlerine Almanya Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki hükümetin, AB Komisyonu’ndan daha enerjik bir biçimde protestoda bulunmuş olması pek şaşırtmıyor. Zira Almanya’da yakında seçimler yapılacak. ABD Başkanı Barack Obama dile getirilen suçlamaların üzerine gitme ve bunları aydınlatma sözü verdi. Öte yandan Obama, tutuklu kampı Guantamo’yu da kapatacağını vaat etmiş ama bu vaadini bir türlü gerçekleştirememişti. İnternetteki casusluk imkânlarına bakıldığında şu soru da akla geliyor: Gizli servislerin organize suçlarla hiçbir ilgisi olmayan masum vatandaşları izlemeye gelecekte de devam etmelerine izin verilmeli midir? Avrupa’nın şimdiye kadar olduğundan daha kararlı bir biçimde ABD’den bu olup biteni aydınlatmasını talep etmesi gerekir.”

Fransız Le Monde aynı konudaki yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“Obama hükümetinin artık gerçekleri lafı gevelemeden söyleme zamanı gelmiştir. Sadece kendi vatandaşlarına değil, müttefiklerine de. Avrupalılar özel verilerin korunması konusunda Amerikan vatandaşlarından daha titiz. O nedenle aslında korunmayı bekledikleri bir ülkenin gizli servislerinin saldırısına uğramaları konusunda son derece duyarlılar. ABD, 11 Eylül 2001’den sonra güvenlik politikalarını genişletmeye karar verdi. Ancak bu politikaların bugün tamamen denetimsiz ve ülkenin temel değerlerine karşı gelişmiş olduğu gibi bir izlenim var. Bunları ifşa eden Edward Snowden'ı bazıları hain olarak görürken, kimileri de uygulanan politikalardaki bu taşkınlıkların hangi boyutlara ulaştığını ortaya çıkaran Snowden'ın ülkesine büyük bir hizmette bulunduğu görüşünü savunuyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Hülya Schenk