1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.08.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Ayşe Tekin2 Ağustos 2004
https://p.dw.com/p/Abtq

Bugünkü Avrupa basınında Başbakan Schröder’in dün Polonya’ya yaptığı ziyaret öne çıkıyor. Varşova Ayaklanması’nın 60. yıldönümü vesilesi ile yapılan törenlere katılan Schröder’in konuşması genellikle olumlu yorumlanıyor.

Almanya komşuları ile ilişkilerinde geçmişin izlerini silmek istediğini özellikle diplomatik jestlerde gösteriyor. Almanya’nın yeni Cumhurbaşkanı Horst Köhler göreve geldikten sonra ilk olarak Polonya’yı ziyaret etmişti. Başbakan Schröder de Normandiya çıkartmasının 60. yıldönümüne katıldıktan sonra bu kez de Varşova Ayaklanması'nın 60. yıldönümü törenlerine katıldı. İki halkı geleceğe bakmaya çağıran Schröder, savaş sonrasında Polonya’dan sürülen Almanlar'ın tazminat taleplerine de karşı çıktı. Schröder’in bu tavrı hem iki ülke basınında, hem de diğer Avrupa ülkelerinde olumlu karşılandı. Polonya gazeteleri Almanya Başbakanı'nın konuşmasının öneminin büyük olduğunu belirtiyorlar. Liberal ”Gazeta Wyborcza” Almanya Başbakanı’nın konuşmasında Varşova Ayaklanması için kullandığı ”Polonya’nın gururu, Almanlar'ın utancı” ifadesini manşet olarak kullanırken, muhafazakar ”Rzeczpospolita” Schröder’in Varşova Ayaklanması anıtına çelenk koyarken çekilmiş resmini tam sayfa olarak kullanmış.

Fransız ”Dernieres Nouvelles d’Alsace” gazetesi, ”Cesur Schröder” başlığını attığı yorumunda ”Schröder’in konuşması, Almanya’daki politik ortamda büyük cesaret anlamına geliyor. Başbakan Polonya’dan sürülenlerin taleplerini reddetme cesaretini gösterdi. Polonya’da söylenen bu sözler Çek Cumhuriyeti’nde de yankılanacak. Schröder, Varşova’da hiç kuşkusuz İkinci Dünya Savaşı’nın bir sayfasını kapattı” diyor.

İngiliz The Times gazetesinde ise aynı konuda şu satırları okuyoruz:

”Gerhard Schröder, 1944’deki Varşova Ayaklanması'nda öldürülen yüzbinlerce Polonyalı karşısında utancını dile getirerek, Avrupa tarihinin en kanlı sayfalarından birini kapatmayı denedi. Almanya Başbakanı'nın kısa konuşması, belki hepsini değil ama Polonyalılar'ın çoğunu memnun etti. Almanlar'ın savaş sırasında yol açtıkları katliamlardan duyulan öfke azalmaya başladı. Modern Almanya özür dileyerek yeni köprüler kurarken, öfke bu kez Rusya’ya yöneliyor.”

Varşova Ayaklanması Almanya’ya karşı savaşan Rusya ve İngiltere tarafından da desteklenmemiş böylece yalnız kalan Polonyalılar'ın başarıya ulaşması mümkün olmamıştı. Alman gazeteleri 60 yıl önce başarısız kalan Varşova Ayaklanması'nın bugün başarılı olduğunu yazıyor. Bu anlamda Schröder’in konuşmasını da olumlu değerlendiriyorlar. Neue Osnabrücker Zeitung'da yeralan yorum şöyle:

”Gerhard Schröder dünkü törenlerde anlamlı ve geleceği kurmayı sağlayacak kelimeler bulabildi. Geçmişte işlenen suçların unutulmayacağını gösterdi. Schröder Almanlar'ın tarihten ders çıkararak, Polonya ile birlikte Avrupa’nın bütünleşmesi için çalışması gerektiğini vurguladı. Doğru olan da bu. Nitekim bir Alman Başbakanı'nın ilk kez Varşova Ayaklanması törenlerine davet edilmesi Polonya’nın da aynı görüşte olduğunu gösteriyor."

Hamburg’da yayımlanan Bild gazetesinin konuya ilişkin yorumu ise şöyle:

”Arada bir komşunun söylediğine kulak vermek iyi olur. Başbakan Varşova’da bunu yaptı. Polonyalılar geçmişe ve geleceğe ilişkin açık bir söz duymak istiyorlardı. Schröder cevapladı: ‘Savaşı kimin başlattığını ve ilk kurbanların kimler olduğunu unutmadık.’ Berlin, Varşova’ya geleceği vaat etti. Doğu’da Polonyalılar ve batıda Fransızlar'la birlikte geleceği kurmak yapabileceğimiz en doğru şey.”

Bild gazetesinin bugünkü nüshasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin olarak bir çok yazıya yer verilmiş. Bunlardan biri Türkiye Başbakanı Erdoğan ile yapılan söyleşi. ”Avrupalı mısınız, Bay Erdoğan?” başlığını taşıyan söyleşinin ilk sorusu da bu. Türkiye’nin tarihi, coğrafi ve kültürel açıdan Avrupa’ya dahil olup olmadığı sorusuna, ”Bu iki taraf için de geçerli, Türkiye Avrupa’ya, Avrupa Türkiye’ye ait diyen” Erdoğan, AB’den üyelik için müzakere tarihi alınacağına inandığını da dile getiriyor. Türkiye Başbakanı Almanya’nın desteğinden de memnun olduğunu dile getiriyor. Gazetede bu konuda yer alan Einar Koch imzalı yorum ise özetle şöyle:

”Türkiye’nin AB üyeliği için yeteri kadar neden var. En önemlisi Türkiye, ılımlı bir İslam ülkesi olarak Avrupa ile Ortadoğu arasında bir köprü. 70 milyon Türk Avrupa’ya hayal kırıklığı içinde arkasını dönerse, bunun sonuçları -uluslararası terörü de gözönünde bulundurursak- bizim için çok ağır olur. Ama Avrupa sadece bir ekonomik birlik değil, aynı zamanda bir değerler birliği. Türkiye, demokratik hukuk devleti olma yolunda ilerliyor ama henüz hedefe ulaşamadı. Ayrıca sorun sadece Türkiye’nin Avrupa için hazır olması değil, aynı zamanda Avrupa’nın Türkiye için hazır olup olmadığı da sorulmalı. Öncelikle doğuya doğru genişlemenin yaratacağı sorunların halledilmesi gerek. Bu yüzden Angela Merkel’in önerisi, üyelik konusunu geleceğe bırakmak ve bu süre içinde imtiyazlı ortak olmak.”

Bild gazetesinde ayrıca Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için hazır olup olmadığını ele alan, Almanya’nın desteğinin Berlin’e pahalıya mal olup olmayacağını irdeleyen ve hükümetle muhalefetin pozisyonlarını hatırlatan yazılar da yer alıyor.