Avrupa basınından özetler
2 Ağustos 2012
La Vanguardia adlı İspanyol gazetesi yorumunda Avrupa Merkez Bankası'nın para piyasasında normalleşmeyi sağlaması gerektiğini vurguluyor:
“Bir merkez bankası başkanının en önemli sermayesi güvendir. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi Euro'nun kurtarılması için ne mümkünse yapacaklarına dair söz verdi. Draghi'nin bu önemli açıklamayı bilerek ve inanarak yaptığını farz edelim. Para piyasaları ancak Avrupa Merkez Bankası'nın acilen ve sürekli olarak müdahale etmesiyle normal seyrine dönebilir. Sular durulmadan, İspanya ve İtalya gibi büyük ülkeler borcunu finanse edemez. Sadece münferit ülkelerin değil, bütün Euro Bölgesi'nin geleceği söz konusu. Almanya bedavaya borçlanırken ortaklarının tahammül sınırlarını aşan oranlarda faiz ödemesi kabul edilebilir bir durum değildir.”
Viyana’da yayımlanan muhafazakâr Avusturya gazetesi Die Presse, Fransa’nın ortaklarını beklemeden malî işlem vergisi ihdas etmesini şöyle yorumluyor:
“Malî işlem vergisinin mucidi muhafazakâr Nicolas Sarkozy de oya tahvil ederim düşüncesiyle tek başına yola koyulmuştu. Sosyalist halefi Hollande, kulağa hoş gelen ‘Robin Hood’ vergisini hemen katlayıverdi. Popülizm diye buna derler. Yasanın, profesyonellerin kaçamak yollardan eskisi gibi devam etmelerini kolaylaştırıcı esneklikte tutulması kimseyi rahatsız etmiyor. Borsa vergisi sadece birkaç özel yatırımcının cebinden çıkacak.”
Hollanda gazetelerinden NRC Handelsblad Amerikan Cumhuriyetçi Parti’sinin başkan adayı Mitt Romney’in Avrupa turuna ayırdığı yorumda şu görüşlere yer veriyor:
“Romney’in ziyaretleri Avrupa’yı da düşünmeye sevk etti. Cumhuriyetçi politikacı kendine ‘zararsız’ saydığı üç ülkeyi seçti. İngiltere, İsrail ve Polonya, ABD’ye Fransa ve Almanya’dan daha yakınlar. ABD’nin başkanı olmayı arzulayan bu siyasetçinin Euro Bölgesi ülkelerini es geçmesi ilginçtir. Bunu da seçim kampanyası için yaptı. Çünkü Avrupa onun seçmenlerini ilgilendirmiyor. Elbette adaylık başka, başkanlık başkadır. Ama nasıl Kudüs’ü İsrail’in başkenti yaptıysa, Avrupa’nın geleceğini de o kadar karanlık görüyor. Romney bu kafayla Kasım ayında başkanlığa seçilirse, düşündükleri hissedilir hale gelecektir.”
İngiliz gazetesi The Times'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İngiltere ziyareti vesilesiyle yayınladığı ve Rusya’nın durumunu konu alan yorumu özetle şöyle:
“Yeni Rusya’da Kremlin’in gözünden düşmek için oligark ya da muhalif olmak gerekmiyor. Pussy Riot adlı punkçı grubun üç üyesi Putin’i eleştirdikleri için mart ayında bu yana kodeste. Kendine böyle kurbanları sadece özgüvenden yoksun ve paranoyak rejimler seçebilir. Putin’in böyle davranmaya ihtiyacı olmaması Rusya’nın asıl trajedisidir. Şimdiye kadarki seçimler hür yapılabilseydi, Putin muhtemelen yine iktidara gelirdi. Sadık taraftarlarının azalmasına rağmen, Yeltsinli kaos yıllarının ardından Rusya’yı istikrara kavuşturmuş bir siyaset adamı olarak seviliyor. Ama Putin’in politikaları artık Rusya’yı ilerletmiyor, aksine dizginliyor.”
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: A. Günaltay
Editör: Ercan Coşkun