1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.10.2009 - Avrupa basınından özetler

2 Ekim 2009

AB’nin geleceğini etkileyecek İrlanda’daki Lizbon Antlaşması referandumu ve İran’la nükleer müzakereler, bugünkü Avrupa basınında mercek altına alınıyor

https://p.dw.com/p/JwFB
Fotoğraf: DW

Fransa’nın Bretanya yöresinden Ouest-France adlı gazete, AB'de reformlar öngören Lizbon Antlaşması’nı referandumda reddeden ilk AB ülkesinin İrlanda olduğunu bir kez daha anımsatıyor ve yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“27 AB ülkesinin yönetim mekanizmaları için önemli bir araç olacak bu Antlaşmayı İrlanda bugünkü halkoylamasında onaylayacak olursa, o takdirde Lizbon Antlaşması AB’yi şu an yürürlükte olan Nis Antlaşması’ndan daha mı az frenleyecektir? İrlanda’daki son halk oylamasının üzerinden 16 ay geçti ve kanaatimize göre Dublin’deki kararsızlar taraf değiştirdi.”


İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung ise aynı konudaki yorumunda, “Brüksel gözünü İrlanda’ya çevirmiş olsa bile, aslında Prag’a bakıyor, çünkü İrlanda’nın “evet” demesi halinde, Lizbon Antlaşması’nın kaderi nihaî olarak dönem başkanı Çek Cumhuriyeti’nde belirlenecektir” diyor ve yorumuna şöyle devam ediyor:

“Çek Cumhuriyeti’ndeki yeminli Lizbon karşıtlarına ve Cumhurbaşkanı Klaus’a yakın olan Çek senatörler, ülkenin Anayasa Mahkemesi’ne ikinci şikayet davasını açtılar. Mahkeme, Lizbon Antlaşması’nın Çek Cumhuriyeti’nin egemenliğini olumsuz etkileyip etkilemeyeceğini araştırıp, kararını verecek. Bu da Cumhurbaşkanı Klaus’a, Antlaşma’yı parlamentonun onayından geçirmeyi biraz daha ertelemek için iyi bir bahane sunmuş oldu.”

Avusturya’nın Der Standart gazetesinden seçtiğimiz yorumun konusuysa İran’ın tartışmalı nükleer programı... Yorumda, Tahran’ın Kum kentinde ikinci bir uranyum zengileştirme tesisi olduğunu açıklamasıyla bir yandan kendi pozisyonunu güçlendirdiğini, öte yandan eleştirilere daha açık hale geldiği belirtiliyor. Gazete, İran’ın bu tavırla bir kez daha güven artırıcı önlemlerden ne anladığını uluslararası topluluğa sergilemiş olduğuna dikkat çekiyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“ Bu tavırla İran, Başkan Obama’nın şimdiye kadar duymadığımız şeyleri dile getirmesine meydan vermiş oldu. Tahran eğer Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini bozmazsa, -ki bozmaması için çaba gösterilmesi gerekir- o zaman nükleer tesislerini denetim müfettişlerine açmaktan başka bir çaresi kalmayacaktır.”

9 Kasım 1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonra 3 Ekim 1990 tarihinde iki Almanya birleşmiş ve o tarihten bu yana 3 Ekim ulusal bayram olarak kutlanmaya başlamıştı. Yarınki Almanya’nın Birleşme yıldönümüne ilişkin olarak son olarak “Münchner Merkur” gazetesinin yorumuna bakıyoruz:

“İlk başta büyük kardeşlik duyguları ağır basmış, iki Almanya’nın birleşmesi coşkuyla kutlanmıştı. Ama akrabalıklarda hep olageldiği üzere uzunca bir süre birlikte yaşanınca kökten farklılıklar ve sinir bozucu bazı özellikler ortaya çıkmıştı. İşte o andan itibaren kardeşlik gitmiş, yerine bilgiç batılılar ile sürekli dert yanan doğulular gelmişti. Ama zamanla bu süreç de noktalandı ve birleşik Almanya normalleşme sürecine girdi.”

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa