1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

02.11.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Yeşim Kasap2 Kasım 2005
https://p.dw.com/p/Aboe

Alman gazetelerinin tümü, sayfalarının büyük bir bölümünü Alman siyaset sahnesinde yaşanan sürpriz gelişmelere ayırmış. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Franz Müntefering’in bu göreve bir daha aday olmayacağına dair açıklamasının ardından Bavyera Eyalet Başbakanı Hıristiyan Sosyal Birlik’in lideri Edmund Stoiber’in yeni kabinede yer almayacağına ilişkin açıklaması geniş yankı uyandırdı. Gazetelerde ayrıca Washington’daki gelişmelere ilişkin yormlar dikkat çekiyor.

Ülkenin en çok satan tabloid gazetesi Bild konuyla ilgili olarak şu yorumu yapıyor:

“Müntefering siyasi intihar girişiminde bulundu, Stoiber ise korkup Bavyera’da kalmaya karar verdi. Peki Angela Merkel şimdi ne yapacak? İşte bunu kimse bilmiyor. Kim bilir belki o da başbakanlıktan vazgeçer. Kesin olan bir tek şey var , o da geçen Mayıs ayında Başbakan Schröder’in erken seçime gidileceğini açıklamasından sonra Berlin’de kaos hakim. Almanya tam bir muz cumhuriyetine dönüştü. Zirvedekiler ülke çıkarlarını düşünmüyor, ülke duvara çarpmak üzere. Korkaklık, sorumsuzluk, kibir ve kaprisler politikayı belirliyor.”

Bild gazetesindekine benzer bir yorum da Die Welt gazetesinde de yer alıyor. Die Welt, siyasi aygıtı tavuk kümesine benzetiyor:

“Büyük Koalisyon’da lider olacak kişiler bir bir gidiyor. Herkes bencil davranıyor. Sosyal Demokrat Partililer, liderleri Müntefering’e karşı ayaklanıp onu deviriyor. Hıristiyan Sosyal Birlik lideri Stoiber de bunun üzerine küsüp ’Ruh ikizim Müntefering yoksa ben de yokum’ anlamına gelen sözler sarfedip hükümete girmemeye karar veriyor. Ama sonra Müntefering’in aslında kabinede yer almaktan vazgeçmediği anlaşılıyor... Abartılı tepkilerin altında yatan kibir, takdire şayan. Siyasiler gerçeklikten uzak bir dünyada yaşıyor gibi görünüyor.”

Belçika Brüksel’de çıkan Wall Street Journal Europe gazetesi de Almanya’daki gelişmeleri analiz ediyor. Wall Street Journal Europe, Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Franz Müntefering’in Almanya için önemli bir politikacı olduğuna vurgu yapıyor.

“Seçim kampanyası sırasında Amerikalı yatırımcıları çekirge süresine benzeterek dünya çapında ünlenen Müntefering son aylarda Alman siyaset arenasında yaşananlar yüzünden hayli durgunlaştı. Müntefering’in gidişi hem Almanya’da istikrarlı bir hükümet kurulması, hem de ülkede reform yapılması olasılığını tehlikeye soktu. Muhafazakar Edmund Stoiber, Sosyal Demokratlar’a güveninin kalmadığını söyleyerek kabinede yer almayacağını açıkladı. Ne kadar da haklı! Zira Sosyal Demokrat Parti çökerken, Almanya’yı da bataklığa sürüklüyor.”

İngilizlerin muhafazakar The Times gazetesi de konuyu çarpıcı bir şekilde yorumluyor. The Times, “Yeniden dene Almanya” başlığı altında, kurulacak yeni hükümetin krizlerle boğuşacağını bu durumda ise yapılacak en akıllıca şeyin yeniden seçime gitmek olduğunu söylüyor.

Ancak konuya biraz daha farklı yaklaşan yayın organları da var. Örneğin Almanya’da yayımlanan yerel bir gazete olan Saarbrücker Zeitung ise şu satırlara yer veriliyor:

“Berlin’de kaos günleri tanımlaması gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Evet, partiler alt üst olmuş durumda. Fakat meseleye biraz daha yakından bakmakta yarar var: Şu an olup bitenler aslında uzun süredir yapılması gereken temizlik işlemleri. Son aylarda siyasi dengelerde ciddi kaymalar yaşandı. Bu nedenle sessiz sedasız Büyük Koalisyon’un oluşturulmasını kimse bekleyemez. İlk bakışta insanı ürketse de son gelişmelerin iyi tarafları da var. Alınan kararların birçoğu yerinde kararlar ve demokrasinin prensiplerine de uygunlar. Sosyal Demokrat Parti Yönetim Kurulu, kendilerine olan saygıları yüzünden Genel Başkanları Franz Müntefering’e karşı çıktı. Müntefering’de bunun üzerine gereken adımı attı. Ve Hıristiyan Sosyal Birlik lideri Edmund Stoiber’in de Münih’te kalması hayırlı.”

Berlin merkezli Wetzlarer Neue Zeitung gazetesi de Stoiber’in Berlin hükümetine girmeme kararını olumlu karşılıyor:

“Sosyal Demokrat cephede yaşanan kaostan sonra iyi dün bir haber geldi. Stoiber kabinede yer almayarak Bavyera’da kalıyor. İyi de ediyor. Çünkü yeni hükümette, en ufak rüzgarda devrilmeyen, sağlam karakterlere ihtiyaç var. Kibirli ve kendilerini mükemmel sananların bu hükümette yeri yok.”

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki gelişmeler de Avrupa gazetelerinde değerlendirilen bir başka konu. Almanya’nın yerel gazetelerinden Lausitzer Rundschau, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bush’un arkasındaki desteğin giderek azalmasını yorumluyor:

“Washington’da hükümet krizi yaşanıyor. Bush eleştirilerin hedefi olmaktan bir türlü kurtulamıyor. Aslında bu duruma şaşmamak gerekir. Siyasi uzmanlar, ikinci kez başkanlık koltuğunda oturması yüzünden bunun beklendiğini belirtiyor. Zira Amerika Birleşik Devletleri’nde ikinci dönem başkanlık yapan tüm isimler, ki bunlar Clinton, Reagan ve Nixon’dı-, ikinci görev sürelerinde dibe vurdular. Ama yine Bush tüm olumsuzluklara rağmen Amerika adına devam edecektir. Çünkü Bush, iyi orgaize olmuş, köktendinci ve korkak bir azınlığı temsil ediyor. Amerika politikada yeni arayışlara giremez. Çünkü Amerikalılar buna henüz hazır değil.“