1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

03.05.2011 - Avrupa basınından özetler

3 Mayıs 2011

Bugünkü Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorumlar tamamen terör örgütü El Kaide’nin lideri Usame Bin Ladin’in öldürülmesi kapsamında, olayın farklı boyutlarını ele alan değerlendirmelerden oluşuyor.

https://p.dw.com/p/1184Q

Fransız Le Monde yorumunda, ‘Uluslararası cihadı kişiliğinde simgeleyen bu adamın ölümü, tam da Arap Baharı’nın bu totaliter hayalete darbe vurduğu bir ana rastgeldi’ diyor ve bu saptamayı şöyle izah ediyor:

“Arap halklarının İslam adına değil, demokrasi adına ayağa kalkmasıyla birlikte Usame Bin Ladin’in siyaseten sonu zaten gelmişti. Bin Ladin’in ölümü, İslamcılığın kitleleri seferber etme ve eğitme özelliğinin zayıfladığı bir ana rastgeldi. Bu, suikast eylemlerinin son bulacağı, El Kaide’nin Mağrip ülkelerindeki uzantılarının etkisini yitireceği anlamına gelmiyor. Bu adı kullanarak cinayetlere ve kaçırma eylemlerine kalkışacak gruplar -şurada ya da burada- her zaman çıkacaktır.”

Sol liberal Polonya gazetesi Gazeta Wyborcza, Bin Ladin’in Pakistan gizli servisinin bilgisi, izni ve koruması olmadan bu ülkede barınmasının mümkün olamayacağını öne sürerek, yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“Öte yandan Abbottabad’da pazar günü düzenlenen operasyon da, en azından bir kısım Batı yanlısı Pakistan gizli servis subayının izni ve bilgisi olmadan gerçekleştirilemezdi. El Kaide açısından bu, iyiye işaret değil, çünkü teröristler açısından bir ülke daha güvenli bir barınak olmaktan çıkmış bulunuyor. Terör ağı El Kaide, gelecek haftalar içinde hâlâ önemli bir güç olduğunu sergilemeyi kuşkusuz deneyecektir. Ne var ki Bin Ladin’in ölümü ve Arap iktidar sahiplerini birbiri ardına alaşağı eden demokrasi yanlısı devrimler, El Kaide’nin kökten dinci, Ortaçağ karanlığına sahip, yayılmacı ve diktatörlük yanlısı düşüncelerinin sonunun başlangıcı anlamına geliyor.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung'dan seçtiğimiz yorum,”Bin Ladin’in ektiği tohumlar meyvesini vermiştir” başlığını taşıyor. Gazete, Bin Ladin’in ölümünden sonra da El Kaide’ye yakın örgütlerin sadece Pakistan’da değil, batılı ülkelerde de suikast düzenlemeye çalışacaklarına işaret ederek, terörizmin farklı bir boyutuna değiniyor:

“Avrupa ve ABD, El Kaide ile doğrudan ilgisi olmayan başka bir tehdit ile karşı karşıya bulunuyor. Din değiştirmiş gençler ve ikinci nesil Müslüman göçmenler, internette sunulan belirli konuları okuyarak radikalleşiyorlar ve sonunda iş belki sadece Pakistan’da terörist eğitim almaya kalıyor. Avrupa’da son yıllarda yaşanan suikast girişimleri, o ülkelerde yetişmiş, çoğunlukla izole edilmiş olarak yaşayan ve daha önce herhangi bir biçimde öne çıkmamış olan bu tip kişilerden kaynaklanıyor. Bu da terörizmle mücadeleyi zorlaştırıyor. Bu anlamda bin Ladin’in ektiği tohumlar meyvesini vermiştir.”

Avusturya’da yayımlanan liberal Der Stardart gazetesi ise Usame Bin Ladin'in öldürülmesinin Amerikan Başkanı Barack Obama açısından anlamını irdeliyor:

“Bin Ladin bir semboldü. Arap Dünyası’ndaki birçok kişinin idolü konumundaydı, batı için ise şerrin ta kendisiydi. Bu kapsamda Başkan Obama’nın ‘ABD’nin İslam’a karşı savaş yürütmediğini ve hiçbir zaman da yürütmeyeceğini’ özellikle vurgulaması çok akıllıcaydı. Başkan Obama, kendinden önceki Başkan George W. Bush’dan bu yana ortaya çıkan, ABD sanki dinler ya da kültürlerarası bir savaş yürütüyormuş gibi bir izlenimi bir kez daha düzeltmeye çalıştı. Obama, Bin Ladin’in takibi sırasında çok risk aldı, akılcı davrandı ve kazançlı çıktı.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa