04.02.2009 - Alman basınından özetler

Papa 16. Benedikt'in Yahudi soykırımını reddeden din adamlarını affetmesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Bonn'da yayımlanan General Anzeiger gazetesi, Papa'nın, Vatikan'ın başına seçildiği sırada Alman basınında kullanılan “Biz Papa'yız” sözüne atıfla şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Alman Papa, kiliseler arasında köprüler kurmak istiyordu, ancak bu köprüleri yıktı. Uzlaşma istiyordu, ama bölünmelere neden oldu. Papa, sonuçta mesajlarını tehlikeye attı ve inananların cesaretini kırdı. Papa, hala siyasi çağrılar yapıyor. Ancak Protestan bir papazın kızı olan Angela Merkel, Katolik Kilisesi'nin tepesindeki isme kiliseyi toparlaması çağrısında bulundu. Biz Papa mıyız? Bu sadece bir kerelikti.”

Mitteldeutsche Zeitung gazetesi de Papa'nın tutumunu eleştiriyor ve Katolik Kilisesi'nde bölünmeler yaşandığına dikkat çekiyor:

“Aralarında Magdeburglu Gerhard Feige'nin de bulunduğu Alman piskoposlar ve Başbakan Angela Merkel, 16. Benedikt'ten açıklama bekliyorlar. Bu, dikkat çekici bir çağrıdan daha fazlası aslında. Ama muhtemelen bir işe yaramayacak. Papa zeki bir adam. Williamson ve diğer ultra – muhafazakarları affetmesiyle ilgili olarak düşünmeden asla konuşmaz. Eski Kardinal Joseph Ratzinger, bu davranışıyla kuşkusuz Yahudilerin sempatisini toplamadı. Ancak sorun başka bir yerde. Söz konusu olan; Katolik Kilisesi'ndeki birliği. Avrupa'nın aydınlanmasına bu tür haşin itirazlarla karşı çıkmak, Ortaçağ'ı geri getiriyor…”

Almanya Dışişleri Bakanı Frank – Walter Steinmeier, Washington'da ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'la görüştü. Lausitzer Rundschau gazetesi, aynı zamanda partisinin başbakan adayı Steinmeier'in gezisine ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Washington'daki havayı koklamak için Frank – Walter Steinmeier'in yaptığı ilk ziyaret, kolay değildi. Özellikle de bir başbakan adayı olarak. Ancak daha iyi şeyler yapmak isteyen bir adam olarak fark edildi… Bush'la diyaloğun bittiği yerde, gerçek sınav ise yine orada başlıyor. Federal Cumhuriyet, Obama başkanlığındaki ABD ile yeniden işbirliğine gitme yolları bulabilir ve ortak fikirler üretebilir…”

Stuttgarter Zeitung gazetesinde yer alan yorum ise Barack Obama'nın ekonomi politikasına değiniyor ve daha fazla açıklık gerektiğini söylüyor:

“Ulusalcı bir egoist olarak Bush'un uluslararası ticarette yaptıkları yüzünü kara çıkarmadı. Serbest ticareti desteklemekle korumacılık arasında bölünen Cumhuriyetçi Partisi hakkında da açık davrandı. Ancak Barack Obama'da manzara net değil. Demokratlar, geleneksel korumacılık girişimlerinde Cumhuriyetçilerden daha hızlı davranıyorlar. Obama, kısa bir süre önce seçim kampanyasında Kuzey Amerika'nın serbest ticaret anlaşmalarına ilişkin polemiğe girmişti ve bazı noktaların yeniden müzakere edilmesini istemişti. Obama daha sonra bu tür ifadelerden kaçındı, ama ne söylemek istediği hala net değil. Ancak genç başkanın gerçeği söyleyeceği zaman kısa süre sonra gelecektir.”