04.04.2006 - Alman basınından özetler...

Alman gazetelerindeki yorumların büyük bölümü bugün iç politikaya ayrılmış. Ortaokullardaki göçmen öğrenci terörünü, uyum politikasının iflası olarak değerlendiren gazeteler çoğunlukta. Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in şimdi denetim kurulunda yer aldığı bir şirkete başbakanlığı sırasında hükümet adına kefalet garantisi vermesi ve dün akşam Berlin’de yapılan ve enerji hammaddesi ithalatına bağımlılığın nasıl azaltılabileceğinin konu alındığı enerji zirvesi de Alman gazetelerinin yorum konuları arasında.

Eski Almanya Demokratik Cumhuriyeti iktidar partisinin yayın organıyken birleşmenin ardından Demokratik Sosyalizm Partisi’nin çizgisini izlemeye başlayan Neues Deutschland Gazetesi, şimdiye kadarki hükümetlerin göçmenleri Alman toplumuna entegre etmede aciz kaldıklarını yazıyor. Yorumda şu satırlar gözümüze çarptı:

“Alman okullarındaki şiddetin uyandırdığı tepki, hissi tartışmalara konu edilmesine rağmen entegrasyonun şimdiye kadar ihmal edildiğini gözler önüne seriyor. Bunda politikacıların büyük kabahati var. Çokkültürlü toplum safsatasının ardından şimdi de Hıristiyan Birlik partileri ‘öncü kültür’ formülünü empoze etmeye çalışıyorlar ki, bunu başarma ihtimalleri de pekala var. Ama bu düpedüz riyakarlıktır. Dışlanma, çaresizlik ve inkardan, Alman olmayan Hıristiyan olmayan ve öncü kültüre muhtaç sayılanlar değil, onları toplumun dışında bırakan sosyal dezavantajlardır. Birlik partilerinin öncü kültür açısından yararlı bulup koltuk çıktığı yabancıları öz kültürlerinden kopamadıkları için şimdiye kadar kimse eleştirmedi.”

Münih’te yayımlanan Abendzeitung Gazetesi de Birlik partilerinden gelen yabancılarla ilgili talepleri şu satırlarla yorumluyor:

“Bu gibi talepler ancak, kültürel zenginliğin sunduğu fırsatları kavramaktan aciz olanlardan gelebilir. Bölgecilikten ve Alman milliyetçiliği çerçevesinden başkasına alışık olmayanlardan. Yabancı kültür çevreleri ve onların temsilcileri ile ilgilenmenin ne büyük zenginlik olabileceğini bizzat tecrübe etmemiş olanlardan. Toplumla bütünleşmenin kesin kuralları olmalıdır. Ama bu ancak kültürlerarası diyaloğun sürdürülmesiyle başarılabilir.”

Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’in ilerde işvereni olacağını bildiği Gazprom şirketinin kredisine devleti kefil yapmasını Regensburg’da yayımlanan Mittelbayerische Zeitung gazetesi şöyle yorumluyor:

“Baltık doğal gaz boru hattı projesinin gerçek hikayesi büyük bir ihtimalle meçhul kalacak. Ekonomik ve siyasi bakımlardan önemi küçümsenemeyecek olan Rus - Alman ortaklığının arkasında büyük çıkarlar yatıyor. Gerhard Schröder’in şahsına indirgenen iki yüzlülük dolu tartışmalar tatsız kaçıyor. Eski başbakanın, bir zamanların amansız hasmı Moskova ile olan ilişkileri bambaşka bir niteliğe kavuşturduğundan kimse söz etmiyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin konuyla ilgili yorumunda ise Schröder’in başbakan iken AB’deki ortaklarını dinlemeden başlattığı projenin yöneticileri arasına katılmasının yadırganabileceği ve kullanılmamış da olsa kredi kefaletinin de işe karışmasıyla, haklı olarak, milli çıkarların şahsi çıkarlarla karıştırıldığının söylenebileceği belirtiliyor.

Lüneburg’un Landeszeitung gazetesi Berlin’deki enerji zirvesi için geç bile kalındığını belirttiği yorumunda, ‘enerji zirvesinin, petrol çağının kapanmak üzere olduğu bir dönemde, sorunlara çözüm bulmasa bile kamuoyunu bilinçlendireceğini’ yazan gazete, enerji bağımsızlığı için nükleer santrallardan medet ummanın, ölmüş ata eğer vurmak olacağına, çünkü petrol gibi uranyum rezervlerinin de yakın gelecekte tükeneceğine yorumunda yer vermiş.

Financial Times Deutschland gazetesi Alman birleşik borsa endeksi DAX’ın 4,5 yıldır ilk kez 6 bin puan sınırını aşmasını şöyle yorumluyor:

“İşaretler olumlu. Dünya ekonomisi büyüyor. Japonya’dan iyimser konjonktür haberleri geliyor. Almanya’da da ekkonomik canlanma var. Hatta büyümme hızı tahminleri düzeltilip yerini daha yüksek oranlara bırakıyor. Başlayan canlanma tatlı sürprizle borsa için daha da cazip hale gelebilir.”