04.05.2011 - Avrupa basınından özetler

Fransız Liberation yorumunda, dünyanın en çok aranan teröristleri listesinde bir numarada bulunan Bin Ladin'in, ABD’nin uluslararası terörizmle mücadelede müttefiki olan Pakistan’da, bu ülkenin varlıklı bir kentinde, duvarlarla çevrili bir evde gizlenebilmiş olmasının nasıl izah edilebileceğini soruyor ve ekliyor:

“Müttefiklerine sadık olduğunu ve terörden çok çektiğini ısrarla tekrarlayan Pakistan, hakkındaki şüpheler dile getirildiğinde sert tepki veriyor. Ancak Pakistan’ın bu tür sorulardan kendini sıyırması mümkün değil ve karanlıkta kalan soruları bir an önce aydınlatmakla yükümlü. Öte yandan Batılı ülkeler de, ‘Pakistan geleneksel anlamda hâlâ egemen bir devlet mi, yoksa radikal İslamcılara da hizmet veren farklı yasadışı odakları barındıran bir oluşum mu?’ sorusunu kendilerine sormaları zamanı gelmiştir.”

Sol liberal İtalyan gazetesi La Repubblica, ABD’de zafer çığlıkları ile kutlanan Bin Ladin’in ölüm haberinin, berraklıktan ziyade huzursuzluk, rahatlamadan ziyade baş ağrısı yarattığını belirtiyor. Yorumun devamında şu satırları okuyoruz:

“Bin Ladin’in ölümü gerçi terörle mücadelenin bir parçası ama, Batılılar, Afganistan’da bu mücadeleyi kaybetmenin eşiğindeler. Bin Ladin'in ölümüne tepki olarak şimdilerde terörün yeniden artması bile beklenebilir. Geriye sadece Arap Baharı’nın kurtuluş hareketleri kalıyor. Bu hareketlerin, ABD ve İsrail gibi, Bin Ladin’in propagandasını yaptığı ‘ezeli düşmanlar’a ihtiyacı bulunmuyor. O hareketler herkes için eşit hak, çoğulcu demokrasiler ve demokrasi için mücadele veriyor. Henüz bu mücadelede başarılı olup olmayacakları belli değil. Ne var ki, Avrupalılar ile Rusların iktidar oyunları sırasında ortaya çıkan bin Ladin türü canavarlardan korunmamız için Arap Baharı tek umudumuz.”

Liberal İtalyan gazetesi La Stampa'dan seçtiğimiz yorum, Bin Ladin’in ölümü ve ABD’nin Bin Ladin’in cesedinin fotoğraflarını bir türlü dünya kamuoyuna göstermeye yanaşmaması kapsamında kaleme alınmış:

“Gösterilecek mi, gösterilmeyecek mi? İşte bu sorunun cevabı merakla bekleniyor. Hangisi daha bilgece bir tavır olurdu? Usame Bin Ladin’in delik-deşik olmuş cesedini gizleyip, şüphecilerin şüphelerini daha da artırmak mı, yoksa fotoğrafları yayınlayıp, fanatiklerin tepkisini zirveye çıkartmak mı? Görüntülerin ışım hızı ile yayıldığı bir gerçek. O yüzden Florida’daki herhangi bir ahmağın Kur'an-ı Kerim’i yakması, iki okyanus ötesindeki yerlerin kana bulanması için yeterli olabiliyor. Bu ve başka nedenlerle Amerikan yönetiminin ‘namlusundan duman çıkan tabancayı’ dünya kamuoyuna göstermemesi doğrudur. Şüpheciler, üzerinden örtüsü kaldırılmış gerçeğe zaten hiçbir zaman inanmayacaklardır; tıpkı 11 Eylül’e ve aya ayak basılmasına inanmadıkları gibi.”

Muhafazakâr İngiliz gazetesi The Times, Bin Ladin’in ölümünden sonra ABD’nin Afganistan ve Ortadoğu politikalarını mercek altına yatırıyor:

“Bin Ladin’in ölümü, Allah yolunda savaşanlar açısından büyük bir hezimet. Bu nedenle Washington’un şimdi askerlerini Afganistan’dan çekmeye yoğunlaşması gerekiyor. Ancak bu, Batı'nın bölgeden çekilmesi gibi bir yanlış anlamaya yol açmamalı. El Kaide, Pakistan, Yemen ve Afganistan'da aktif. Amerikan askerlerinin çekilmesi durumunda, bu ülkelerin hükümetlerinin şiddet kullanma tekelini bir biçimde ellerinde tutmaları garanti edilmelidir. Batı'nın bölgeden çekilmesi, İslamcıların geri dönmesi anlamına gelir. Bu yüzden ABD, Pakistan ve Yemen’deki fanatikleri denetim altında tutmaya devam etmek zorundadır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa