1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

04.08.2011 - Avrupa basınından özetler

4 Ağustos 2011

Avrupa gazetelerinde bugün eski Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in idam cezası talebiyle yargılanmaya başlanması ve Euro Bölgesi'ndeki borç krizine ilişkin yorumlar dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/12B4J

Londra’da yayımlanan muhafazakar İngiliz gazetesi The Times devrik Mısır Devlet Başkanı Mübarek hakkındaki davaya şu satırları ayırmış:

“Arap alemindeki otokrasi muhalefeti camilere hapsetmiş ve radikal İslamcılığın yükselmesine yaramıştır. Batı’nın güvenliği ve Arap halklarının selameti açısından, sosyal çatışmaların anayasal hükümetler ve tarafsız yargı tarafından giderilmesi gerekir. Mübarek davası, bölgedeki protesto hareketinin başlattığı reform arayışının bir belirtisidir. Ama yargıya şimdi kendini kanıtlamak düşüyor. Dava uzar gider ve Mübarek hükümden önce ruhunu teslim ederse, Mısır halkına yapılan zulüm karşılıksız kalır.”

Fransız gazetelerinden Le Figaro'nun aynı konudaki yorumu ise özetle şöyle:


“Zalimlerin ebediyen iktidarda kaldığı ve iktidarı evlatlarına devrettiği Arap ülkeleri açısından Mübarek davasının son derece büyük sembolik önemi bulunmaktadır. İktidarı sahiplenen generaller bu davayla, imtiyazlarından feragat etmeden ve muhalefetin reform taleplerini dikkate almak zorunda kalmadan kamuoyunu memnun etmeyi umuyorlar. Mübarek, son otuz yılki yönetim tarzından değil, çalıp çırpıp haksız yere zenginleşmesinden dolayı yargılanıyor. Askeri yönetim muhtemelen, eski diktatörün kellesini vermek ve geçmişin bütün sorumluluğunu Mübarek hanedanına yıkmak suretiyle yerini korumaya çalışıyor.”

İsviçre’nin saygın fikir gazetesi Neue Zürcher Zeitung Mübarek davasını şöyle yorumluyor:

“Hüsnü Mübarek’in istifaya zorlandığı 11 Şubat Mısır açısından bir milat oldu. İktidardaki generaller rejimin değişmesi için kıllarını bile kıpırdatmadılar. Mübarek’in yargılanması bile, Tahrir Meydanında sabırla gösteren ve sayıları giderek azalan göstericilerin ısrarlı baskısıyla mümkün oldu. Devrime ihanet edildiğini söylemek için henüz erken. Ama Mısır’da özgürlüğü kesin kurallara bağlayan bir düzen olduğu da söylenemez. Ordu özgürlükçü düzeni teşvik etmeyecektir. Eğer Mübarek sadece statükonun korunması için kurban edildiyse, o zaman Mısır’ın devrimcilerine her zamankinden daha fazla ihtiyacı var demektir.”

Euro bölgesi ülkelerini saran borç krizi İtalya’dan da sinyal göndermeye başladı. Roma’da yayımlanan sağ liberal Corriere della Sera gazetesi Başbakan Berlusconi’nin İtalyanları hayal kırıklığına uğrattığını yazıyor:

“Yangın sürüyor ama kimse söndürmeye niyetli görünmüyor. Başbakan’ın hafta ortasında yaptığı hükümet açıklamasında söylediklerinden çok daha fazlası beklenirdi. Hatta konuşmasını borsanın kapanmasından sonra yapması beklentileri daha da arttırmıştı. Ama olmadı. Ülkenin kriz batağında ilerlemeye çalıştığını bile teslim etmedi. Aksine, İtalyan’ın durumunun iyi olduğunu, bankaların yere sağlam bastığını, kamu maliyesinin diğer ülkelerinkinden çok daha sıhhatli olduğunu ve İtalya’da ödenen emekli maaşlarına gıpta edildiğini söyledi. Ama daha kötüsü, Berlusconi hükümetinin 2013 yılına kadar iktidarda kalacak olması.”

Borç krizinin faiz cephesinde yarattığı baskıyı konu alan Le Monde gazetesinin yorumunda artan faizlerin borçlu ülkelerin devlet tahvilleri üzerindeki etkisi değerlendiriliyor:

“Ülkelerin ve bankaların parasız kalmaması için yürütülen kriz yönetimi piyasalar tarafından son derece tehlikeli bulunuyor. Gerginliği azaltmak için daimi Euro istikrar mekanizmasına muhtemelen daha fazla kaynak aktarılması, hatta ona açık çek verilmesi gerekecek. Fransa’nın tanınmış ekonomistlerinden Daniel Cohen, Avrupa’nın piyasaları yenmek için çok daha büyük bir hamle yapması gerektiği görüşünde. Cohen Avrupa Merkez Bankası’nın, piyasaların baskısı altına giren para birliği ülkelerinin devlet tahvillerini satın almakla yetkilendirilmesini tavsiye ediyor. Piyasaları sakinleştirmek için önerdiği bir diğer formül de, Avrupa Merkez Bankası’nın gerektiği kadar banknot basmasına izin verilmesi.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik