04.11.2008 - Alman basınından özetler
4 Kasım 2008Hessen'deki gelişmeleri yorumlayan gazetelerden Nürnberger Zeitung'da şu satırlar yeralıyor:
"Andrea Ypsilanti parti içi entrikalara değil, aşırı hırsına kurban gitmiştir. Sadece kendi siyasi kariyerini düşünen, eyalet başbakanı olmayı kendine en büyük hedef seçen ve uyguladığı politikaların gerek partisi gerekse eyaleti açısından doğurabileceği sonuçları önemsemeyen biri, böyle bir başarısızlığın tek sorumlusudur. Burada asıl eleştirilmesi gereken, son anda yan çizen dört Sosyal Demokrat milletvekili değil, alternatifler üretmekte aciz kalan Ypsilanti'nin kendisidir."
Stuttgarter Zeitung da başarısızlığın faturasını yine aynı adrese yüklüyor:
"Andrea Ypsilanti hiç de acınacak durumda değil. Çünkü Sol Parti'nin dışarıdan destekleyeceği Sosyal Demokrat-Yeşiller koalisyonu projesinde var gücüyle ısrar eden, Berlin'den gelen uyarıları hiçe sayan, eski parti başkanı Kurt Beck'in görevden ayrılmasını bizzat o tetiklemişti. Ypsilanti'nin bu tutumu, politika denilen olguya şüpheyle yaklaşan vatandaşların sayısını çoğaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır."
Bonner General-Anzeiger ise "her şerde bir hayır vardır" mantığından yola çıkarak Hessen eyaletindeki başarısız koalisyon girişiminin, aslında pek çok açıdan olumlu olduğunu savunuyor:
"Ypsilanti karşıtlarına, sergiledikleri bu tutumdan dolayı aslında müteşekkir olunması gerekir. Zira bu şekilde hem Hessen eyaletine, hem Federal Almanya Cumhuriyeti'ne hem de demokrasiye büyük bir iyilik yapmış oldular."
Son olarak ABD'deki başkanlık seçimlerini, daha doğrusu seçim kampanyasının gidişatını irdeleyen bir yorum aktarıyoruz. Neue Osnabrücker Zeitung şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Parayla saadet olur mu bilinmez. Ancak paranın, Batı demokrasilerinde önemli görevlere talip olanları adeta kanatlandırıp uçurduğu, ABD tarihindeki en uzun ve en pahalı kampanyayla kanıtlanmış oldu. Obama sadece anketlerde değil, aynı zamanda kampanya harcamalarında da açık ara önde. Bu şartlar altında seçimi kaybetmesi büyük bir sürpriz olur gerçekten. Gerçi Demokrat adayın bu konumu sadece bu eşi benzeri görülmemiş pahalı seçim kampanyasıyla satın aldığını iddia etmek dar görüşlülük olur. Ancak burada belirleyici olan, bu kampanyanın, karizmatik bir adayı daha da fazla öne çıkarmış olmasıdır."