1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

05.01.2010 - Avrupa basınından özetler

5 Ocak 2010

Avrupa gazetelerinde bugün dünyanın en yüksek binası Burj Dubai, havalimanlarında artırılan güvenlik önlemleriyle terörle mücadele tartışmaları ve domuz gribi aşısına ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/LLLd

İtalyan La Stampa gazetesi “Krize karşı rüyaların kulesi” başlıklı yazısında “Burj Dubai” ile ilgili şu analize yer veriyor:

“828 metre yüksekliğindeki dünyanın en yüksek yapısı ‘Burj Halife' dün Dubai'de açıldı. Çökeceğine ilişkin korkuların ardından yapının hayatta kalması şimdi bir gurur vesilesi. Bu, Arap Emirliği'nin hükümdarı Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum'un açılıştaki bakışından anlaşılıyor. Rekortmen bina, aynı zamanda Şeyh'in şehri gibi kontrol dışına çıktığının da bir göstergesi. Zira kule, planlandığı gibi bir milyara değil, tam dört dört milyara mal oldu. Binanın yapımına gözlerini karartarak başlamış olsalar da şimdi frene basmak zorundalar. Ancak yeni gökdelen sayesinde şehir en azından şimdilik yeniden güzel rüyalara dalacak…”

Binayı “Azmin Anıtı” olarak nitelendiren Polonya gazetesi Gazeta Wyborcza'da ise şu satırları okuyoruz:

“Bulutlara tırmanan ‘Burj Halife' insanın yapabileceklerinin sınırsız olduğunun bir sembolü. Bina aynı zamanda insanoğlunun azminin 828 metre yüksekliğindeki bir anıtı. Bu gökdelen, büyük bir olasılıkla başka rekorlar da kıracak. Örneğin dünyanın en büyük boş yeri olduğunun da bir kanıtı olabilir. Binadaki evler ve bürolar için hala tek bir alıcı yok. Dairelerin büyük bölümünün satıldığı yönünde yapılan spekülasyonlarla ise alıcı çıkması umut ediliyor…”

Fransa'da hükümetin elinde kalan domuz gribi aşıları basının eleştirisine neden oluyor. Paris'te çıkan La Croix adlı Fransız gazetesi, hükümetin yaptığı hataya dikkat çekiyor:

“Verilen onca siparişle siyasetin yaptığı hata, alınan karardan öte uygulanan yöntemde sorun olduğunu gösteriyor. Örneğin önceden aşı kampanyası ile ilgili bir kamuoyu yoklaması yapılabilirdi. Ve umulan ilginin olmadığı anlaşılmış olsaydı, aşının böylesine yaygınlaştırılmasına gerek olmazdı.”

Almanya'daki havalimanlarına çıplak tarayıcıların yerleştirilmesi gündemde. Berlin merkezli Tageszeitung, bu cihazlarla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Kamuoyu çıplak tarayıcı konusunu yüksek sesle tartışırken, temel özgürlük haklarına hayli ağır bir darbe indirilmesine de göz yumuyor. Aydın çevreler dahi güvenlik kontrollerini insanların sahip oldukları milliyete göre derecelendirmesini eleştirmiyor, aksine bahsi geçen çıplaklığı ılımlı bir seçenek olarak değerlendiriyorlar. Bir de bazı güvenlik uzmanı olarak adlandırılan kişiler, uzun zamandır ulusal merkezlerden gönderilen uyarıcı bilgilerin güçlü bir ağ etrafında toplanmasını istiyor. Bunun anlamı da şu: Gizli servis hizmeti gerekçesiyle hiç kimsenin kontrol edemeyeceği bilgiler, yolcuların özel bir muamele ile karşılaşmasına neden olabilir ya da uçuşu engellenebilir.”

Düsseldorf kentinde çıkan Westdeutsche Zeitung da terörle mücadelede ırkçılık tehlikesine dikkat çekiyor:

“İnsan hakları örgütleri, on yıllardır ABD polisinin şüphelileri insanların ten rengine göre sınıflandırdığı suçlamasında bulunuyor. Ki daha geçen yaz Obama, benzer davranışta bulunan yetkililerin cezalandırılması için bir yasa tasarısı hazırlanmasını istemişti. Eğer şimdi terörle mücadelede ırk profili çıkarmak kendini gösterecekse, bu namert saldırılar düzenleyen teröristlerin zaferinden başka bir şey olmayacaktır ve teröristler istediklerini elde edecektir. Yani kültürler arasında kuşku ve nefret tohumları ekip ortama korku salacaklardır…”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Baha Güngör