1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

4 Mart 2013

Alman basınında Romanya'nın Schengen bölgesi üyeliğine yapılan itiraz, Hür Demokrat Parti'nin asgari ücretle ilgili girişimi ve Fransa'nın mali politikaları öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/17qO9
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Allgemeine gazetesi Romanya'nın Schengen bölgesine dâhil edilmesini gerekirse veto edeceklerini açıklayan İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich'in çıkışını taşıyor yorum sütunlarına.

"İçişleri Bakanı Friedrich'in Romanya'nın Schengen Bölgesi'ne katılımını veto etmesi doğru bir yaklaşım. (...) Ancak Romanya'dan gelen yoksul akınının bu konuyla bir bağlantısı yok. Bu vetoyla Romanya ve Almanya’nın içinde bulunduğu zorlukları çözmeye küçücük bir adım dahi yaklaşılmamıştır. Bu veto daha çok hâlihazırdaki Romanya hükümetine doğru bir yanıt niteliğindedir. Zira hükümet AB üyeliğinin ön şartının yolsuzlukla ciddi bir mücadeleden geçtiğini biliyor. Ancak kendisinden beklenenin tam tersini yapıp, Bükreş’ten gelen öfkeli tepkilerden de anlaşılabileceği gibi netice almayı umuyor. "

Nürnberger Nachrichren Hür Demokrat Parti'nin (FDP) asgari ücret uygulamasını başka branşları da içine alacak şekilde genişletilmesi girişimine yer veriyor:

"FDP'nin önde gelen isimlerinden Brüderle büyük ihtimalle istemeden ama gayet az bulunur ve manidar bir açıklıkla kendisi ve meslektaşlarının asıl niyetini sözlere döktü. Brüderle'nin ifadesiyle Liberaller bu sayede "seçimler öncesinde örnek teşkil etmek" istiyordu. Elbette "seçimler öncesinde" yani kulağa hoş gelen taleplerle seçim propagandası yapmak. Ve "örnek olmak" yani ciddi olmadığı halde pazarlık etmek istiyormuş gibi yaparak diğer partilerden önce bu cazip konuyu kapmak. Finans piyasalarında düzenlenmesi gereken çok daha önemli konular var. Bu konularda politikacılar şimdiye kadar sadece beyanatlarda bulunmakla yetindi. Zira aksi takdirde para piyasalarının gücüyle haddinden fazla uğraşmak zorunda kalacaklarının bilincindeler."

Die Welt gazetesi Fransa'nın mali politikalarını mercek altına alıyor:

“Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande dokuz aydır görevde ama sözlerinden, selefi Sarkozy’nin dört buçuk yıl cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra söyledikleri kadar çaresizlik akıyor. Hollande en önemli seçim vaadini yerine getirmedi. 2013 yılında istihdam piyasasını düzelteceğini ve ek borçlanmayı yüzde üçün altına çekeceğini söylemişti. Hollande’ın, iş yapacağına tökezleyen, tereddüt eden ve bahane arayan bir Cumhurbaşkanı olduğu anlaşılıyor. Fransa krizi ancak ortaklaşa çabalarla atlatabilir. Ve aynı zamanda kolektif kafa yapısıyla... Aksi takdirde Fransa, Avrupa’nın tahammül edebileceğinden daha fazla İtalyanlaşır.”

Federal Alman Meclisi silahlı kuvvetler raportörü Hellmut Königshaus, Kahramanmaraş’ta bulunan Alman askerlerini ziyaretinden sonra askerlerin olumsuz koşullar altında görev yaptığını ifade etmişti. Stuttgarter Zeitung Königshaus'un bu açıklamasının işleri daha da zorlaştırmaktan başka bir şeye yaramadığı yorumunu yapıyor:

“Alman silahlı kuvvetlerinin başka hiçbir yurtdışı görevi bu kadar kötü başlamadı. Tek istisna, deniz kuvvetlerinin Lübnan açıklarındaki devriye göreviydi. İsrail bu desteği Almanya’dan istemiş ama daha sonra bir Alman savaş gemisine teğet geçen ateş açmıştı. Şartlar tatminkar olmasa da, işbirliğini zorlaştırmaktan başka bir şeye yaramayacağı için ev sahibinden şikayetçi olunmamalıdır. Alman Meclisi'nin silahlı kuvvetler raportörü Königshaus’un müdahalesi Alman askerlerine yaramamış, aksine problemlerinin çözümünü daha da zorlaştırmıştır. Askerler bunu hak etmemiştir.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Banu Wöltje

Editör: Ahmet Günaltay