1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

05.04.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Hülya Topcu5 Nisan 2005
https://p.dw.com/p/Abr4

Alman ve diğer Avrupa basınında bugün, Papa II. Jean Paul’ün ölümü, Almanya’nın İstikrar Paktı kriterlerini ihlal etmesi, petrole zam gelmesi, İtalya’daki yerel seçimlerin sonuçları ve tsunami felaketinden zarar görenler için toplananan yardım paralarında yapılan yolsuzluk ilgili haber ve yorumlar göze çarpıyor.

Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin manşetten verdiği “Milyonlarca insan Roma’ya akın ediyor” başlıklı haberde, Papa’nın cenaze törenine 200 ülke devlet ve hükümet başkanının yanı sıra milyonlarca Katolik’in de katılacağı belirtiliyor. Aynı konuyla ilgili olarak Der Neue Tag gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Yeni Papa reformcu mu yoksa muhafazakar mı olsun tartışmalarından önce Papa II. Jean Paul onuruna yakışır biçimde toprağa verilmeli. Yeni Papa’yı seçecek olan Kardinaller Meclisi’nin toplantısına kadar yeni Papa’nın hangi özelliklere sahip olması gerektiğine kafa yormak için zaman var. Kamuoyu da bu zaman içinde bunları düşünmeli.”

Westfaelische Zeitung gazetesi, Papa’nın ölümünün büyük yankı bulmasını değerlendiriyor:

“Tarihte bir insanın ölümü medyada hiç bu kadar yankı bulmamıştı. VI. Paul ile I. Paul 1978 yılında öldüğünde Almanya’da sadece üç televizyon kanalı vardı, bugünse 40’ın üzerinde kanal var. Papa II. Jean Paul medyatik bir papaydı. Bu yüzden cenaze töreni medyanın güçlü olduğu şu dönemde bir taraftan Roma’ya Katolik akınına neden olurken, diğer taraftan televizyonlara reyting sağlıyor. Ancak tüm dikkatler yeni Papa’yı seçecek olan Kardinaller Meclisi’ne yoğunlaşmış durumda.”

Avusturya’da yayımlanana Kurier gazetesi ise Papa II. Jean Paul’ün azizlik mertebesine erişip erişmediği sorusuna yanıt arıyor:

“Papa’nın görev süresi içinde Protestanlar’la barışılmadı, Güney Amerika’daki Protestan tarikatlar Katolikler’in darbe almasına neden oldu, Avrupa’da kiliseler giderek boşaldı, Roma ise içinde bulunduğumuz dönemde kadın ve cinsellikle ilgili konularda hala eski tavrında ısrar ediyor. Papa II. Jean Paul bir reformcudan çok kral gibiydi. Buna rağmen görev süresinde yeni bir çağ başlattı. Peki bu yüzden aziz sayılabilir mi? Belki. Ancak Kardinaller Meclisi bunun titizlikle incelemeli.”

Papa’nın ölümünün gölgesinde geçen İtalya’daki yerel seçimler Başbakan Berlusconi’nin partisinin yenilgi almasına neden oldu. La Repubblice gazetesinin konuyla ilgili yoruma “İtalya değişti” başlığını attığı dikkat çekiyor. Gazete, “Berlusconi yerel seçimleri kaybetti. Berlusconi’nin rakibi Romano Prodi ise tam tersine yükselişte” yorumunu yapıyor.

AB Komisyonu’nun Almanya için büyüme tahminini yarı yarıya düşürerek, yüzde 0,8’e indirmesi, bugünkü Alman gazetelerinde geniş yer buldu. Kölnische Rundschau gazetesinin yorumu:

“AB’nin bir zamanlar örnek olarak gösterdiği Almanya şimdi Birlik’in kaygılarını artıran çocuk konumuna düştü. AB içindeki hiçbir ülkenin ekonomisi Almanya kadar kaygı verici değil. Bu yılın sonuna kadar olumlu gelişmeler yaşansa da Brüksel’in bakış açısına göre Almanya problemin bilincinde değil. Brüksel’in ekonomik tahminleri birliğin diğer ülkelerine önemli bir tembih niteliği de taşıyabilir: Yüksek büyüme rakamları Allah vergisi değil, bunun için sıkı çalışılmalı.“

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinde de aynı konuyla ilgili bir yorum göze çarpıyor:

“AB Komisyonu’nun tahminleri federal hükümetin yoksulluk karnesi aldığını gösteriyor. Almanya’nın İstikrar Paktı kriterlerini dördüncü kez ihlal etmesi zaten durumun ne kadar kötü olduğunu gösteriyor. Almanya, 25 üyeli birlik içinde ekonomik büyüme konusunda en son sırada. “Birlik’in lokomotifi“ diye nitelendirilen Almanya şimdi kıtanın ekonomik büyümesini tehdit eden bir fren konumuna düşme tehlikesi yaşıyor.“

Artan petrol fiyatlarının da bugünkü gazetelerin yorum sütunlarına konu olduğu dikkat çekiyor. Heilbronner Stimme gazetesi konuyla ilgili yorumunda petrol fiyatlarının Alman ekonomisine etkilerini masaya yatırıyor:

“Petrole zam gelmesi Alman ekonomisinde paniğe neden olmadı. Ancak bu zam, sonuç olarak ekonomiyi ve tüketicileri kızdırdı. Petrol fiyatlarının artması ekonomik büyümeyi de engelleyecek. Tüketiciler şimdi benzine daha çok para ödemek zorunda, çok yakında da gaza.“

Gazetelerde dikkat çeken bir başka konu da deprem ve sel felaketi sonrasında yeniden inşa çalışmalarının devam ettiği Güney Asya ülkelerine gönderilen yardım paraları.Hannover’de yayımlanan Neuen Presse gazetesinin yorumu:

“Bundan tam 101 gün önce milyonlarca insanın yaşamı doğal afetle değişti. Tsunami yüzbinlerce insani öldürürken, geride onbinlerce kişiyi evsiz barksız, onbinlerce çocuğu ise öksüz ya da yetim bıraktı. Dünya genelinde milyonlarca insan, tsunami felaketinden zarar görenlere yardım için seferber oldu. Ancak toplanan paraların bir kısmında yolsuzluk yapıldı. Yani bazı şeyler hiç değişmiyor.“