05.06.2009 - Alman basınından özetler

Frankfurter Rundschau gazetesi, Obama’nın konuşmasının başarılı olduğu yorumunu yapıyor. Gazete bugüne kadar birçok Amerikan Başkanı’nın önemli konuşmalar yaptığını, ancak hiçbirinin bir dinin mensuplarına böylesine esaslı bir biçimde seslenmediğini vurguluyor:

“Barack Obama Kahire’de güçlü bir konuşma yaptı. İkna edici biçimde elini İslam alemine uzattı. Gerçi ABD ile İslam aleminin ilişkisinde varolan karmaşık sorunlar bugünden yarına ortadan kaldırılamaz. Ancak Başkan’ın Kahire’deki konuşması, taraflar arasındaki ilişkilere önemli ölçüde ivme kazandırdı.”

Berliner Zeitung ise Obama’nın konuşmasıyla ilgili şu yorumu yapıyor:

“Obama konuşmasında önemli hiçbir konuyu atlamadı: İsrail-Filistin sorunu, Yahudi soykırımı, devleti olmayan Filistinliler’in acısı ve İsrail’e yapılan füze saldırıları… İran'a da değinen Obama Tahran ve Tel Aviv’den nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya talep etti. Kadın haklarına da değinen Obama bazı Müslüman-Arap ülkelerinde demokrasinin tam anlamıyla işlemediğini belirtti. Bunları bir Mısırlı dile getirse kendini muhakkak Hüsnü Mübarek’in cezaevlerinden birinde bulurdu.”

Hannoversche Allgemeine Zeitung ise Obama’nın konuşmasına rağmen ABD'nde İslama karşı ön yargıların süreceği yorumunu yapıyor:

“Obama örnek bir politikacı tablosu çiziyor. İç politikada Başkan büyük bir risk alıyor. Ülkesindeki bazı vatandaşları Obama’nın özeleştiriye hazır tavrıyla biraz ileri gittiğini düşünüyor. Cumhuriyetçiler Obama’nın İran halkına yönelik yeni yıl mesajını, ‘zayıflık’ diye nitelendirirek eleştirdi. Washington Post gazetesinin yaptığı bir kamuoyu yoklamasına göre Amerikalılar’ın İslama yönelik olumsuz düşünce ve tavırları, 11 Eylül 2001 saldırıları sonrasındaki kadar güçlü. Başkan’ın şimdi İslam aleminde onu sadece alkışlayacak değil aynı zamanda işbirliği de yapacak müttefiklere ihtiyacı var.”

Bir başka Alman gazetesi Saarbrücker Zeitung, Obama’nın çok dikkatli bir konuşma yaptığın altını çiziyor:

“Başkan Obama terörle mücadele adına yürütülen savaşın bölgeyi nasıl zorladığını dile getirmekten kaçındı. Ülkesinin Irak, Guantanamo ve diğer sorunlu bölge ülkelerinde yaptığı hataları teslim etti. Ancak selefi Bush’un izlediği politika nedeniyle özür dilemekten kaçındı. Bunun yerine gözlerini geleceğe çevirdiğini ifade etti.”

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise bazı AB ülkelerinde dün başlayan 7 Haziran’da sona erecek olan Avrupa Parlamentosu seçimleri. Pazar günü Almanya’da yapılacak AP seçimlerini ele alan Berliner Morgenpost gazetesi şu satırlara yer veriyor:

“Pazar günü şüphesiz büyük bir yıkım olacak. Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılıyor ama seçmen oy kullanmaya niyetli değil. AB’nde yasaların nasıl çıkarıldığı, AB Komisyonu'nun işleyişi ya da tarımla ilgili konulardan sorumlu komisyonun çalışmaları konusunda çok az haber yapıyoruz. Vatandaşın Pazar günü sandık başına gitmesi için bir nedeni olmalı. Birleşik Avrupa düşüncesinin bir parçası olma arzusu, sınır ötesi demokratik seçimlerin yapılmasının mümkün olması ve tarihin bu önemli sürecini yaşayabilmek aslında büyük bir şans. Avrupalı Brüksel’e mesafali de olsa bu gerçek küçümsenemez.”

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay