1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

05.07.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Ayşe Tekin5 Temmuz 2004
https://p.dw.com/p/AbuA

Alman basınında hafta sonunda kurulacağı ilan edilen yeni partiye ilişkin yorumlarla. Avrupa basınında ise uluslararası konular, bu arada Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili bir yorumu göze çarpıyor.

Almanya’da hükümetin reformlarına, Başbakan Schröder’in partisi Sosyal Demokratlar ve sendikalar içindeki muhalefet, bir seçim alternatifi oluşturmaya yönelinmesi ile iyice açığa çıktı. Sosyal Demokratlar artık konuyu geçiştiremeyeceklerini fark edince, ayrılıkçı eğilimlere karşı uyarıda bulundular. Sosyal Demokrat Parti Sendika Konseyi’nin bugünkü toplantısının da sonuç getirmesi beklenmiyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Sosyal Demokratlarla sendikaların aynı sorundan muzdarip olduğu görüşünde:

"Sosyal Demokratlar'ın seçmenlerini, sendikalar da üyelerini aynı hızda kaybediyor ve ikisi de bundan dolayı birbirini suçluyor: Hükümet sendikacıları reformların gerekliliğine ikna olmadıkları ve üyelerini modernleşme çabalarına destek vermek için zorlamadıklarından ötürü eleştiriyor; sendikalar da Sosyal Demokratlar - Yeşiller koalisyonunu seçmene verdikleri sözün tam tersini yaptıkları ve geleneksel parti politikalarını terk ettikleri için suçluyor. İki taraf da yarış arabaları gibi hızla yol alıyor ve karşısındakinin son dakikada bir yön değiştirme manevrası yapmasını bekliyor. Bu tehlikeli bir oyun. Çünkü söz konusu olan bir partinin ya da sendikanın geleceği değil, ülkenin geleceği. Sosyal Demokratlar-Yeşiller koalisyonunun bu baskıya boyun eğip, reform yolundan çıkması tehlikeli olur.”

Bild gazetesi sosyal demokratlarla sendikalar arasındaki ittifakın geçmişte kaldığını hatırlatıyor:

”Bir zamanlar, bir sendikalar birliği vardı... Alman Sendikalar Birliği’nin Başbakan Schröder’in milyonlarca euro ile desteklediği seçim kampanyaları geride kaldı. IG-Metall ve Verdi başkanlarının açıklamaları gittikçe daha sertleşiyor. Sorun onların da milyonlarca işsize nasıl iş bulunacağı konusunda fikirlerinin olmamasında. Sendikacıların rüyası, hükümetin değişmesi. Hristiyan Demokratlar'ın kuracağı bir hükümette, üyelerini sokağa dökmeleri çok daha kolay olacak. Ama bu ülkenin geleceği için iyi bir rüya değil.”

Financial Times Deutschland, yeni parti arayışının Sosyal Demokratlar'ı zor durumda bırakacağı görüşünde:

”Yeni bir sol parti, Sosyal Demokratlar'ı programlarını yeniden gözden geçirmeye zorlayacak ya da popülist parolalara daha büyük bir popülizmle cevap verecek ve geri kalan yandaşlarını da kaybedecekler. Yeni sol partinin programı, isminden de anlaşılacağı gibi daha fazla iş, daha fazla adalet, daha fazla servet vergisi. Bunlar, Sosyal Demokratlar'ı her zaman ikna eden söylemler oldu... Franz Müntefering, partisinin bölünmesini önlemek istiyorsa savunma pozisyonundan çıkmalı ve bazı gerçekleri, örneğin sosyal politikanın otuz yıldır başyarısız olduğunu, sosyal yardımların sadece halkı sakinleştirmeye yaradığını söylemeli.”

Stutgarter Zeitung, Sosyal Demokratlar'ın içine düştüğü durumun konjönktürel olduğu görüşünde:

"Sosyal Demokratlar, klasik Sosyal Demokrat politika için kaynak kaymayan bir dönemde iktidara geldiler. Bunu kavramaları beş yıl aldı ve ardından reformlara giriştiler. Sendikalar ise durumun vahametini hala anlamadılar.”

Tüm Almanya’da yayınlanan çok sayıda gazetede yeni partinin Sosyal Demokratlar'a etkisi tartışılırken yorumcunun eğilimine göre dile getirilen endişe ya da umutlar, Sosyal Demokratlar'ın reformlarının geleceği ile ilgili.

Irak’taki görevinden ayrılan General Riccardo Sanchez, Fransız gazetesi Le Figaro’da yayınlanan söyleşisinde ”Irak’ta çatışmaların bir yılın sonunda da devam edeceğini” hesaplamadıklarını söylerken, Vietnam karşılaştırmasını reddediyor. Sanchez, Irak’taki direnişin ulusal bir direniş olmadığı bu yüzden de Vietnam’la karşılaştırılamayacağı görüşünde. Bir Avusturya gazetesi, ”Der Standart” ise Saddam Hüseyin’in yargılanma sürecindeki zorluklara yer veriyor:

”Saddam konusunda, kanlı iktidar dönemini, Irak halkının kabul edebileceği bir şekilde sonuçlandırmaktan başka yapabilecek bir şey gözükmüyor. Öte yandan Saddam’a karşı verilecek kararın anlaşılması ancak Irak’ta durumun düzelmesi ile mümkün olacaktır. Irak halkı Saddam dönemi iyi değil di ama şimdi de iyi değil diye düşünüyor.”

Londra’da yayınlanan Financial Times gazetesinde Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili bir yorum yer alıyor. Bush’un Türkiye’nin AB’ye alınması gerektiğini söylemesi Avrupalıları kızdırdığına değinen gazete gerçekçi olunmasını öneriyor:

”Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin tartışma gittikçe hızlanıyor. Ortada olan şu ki, Türkiye’nin üyeliğini engelleyecek hiçbir şey yok. Türkiye AB’nin politik ve ekonomik koşullarını yerine getirirse, üye olmalıdır. AB, Türkiye’nin önüne zor koşullar koyabilir, ama bunlar yerine getirildikten sonra yenilerini bulmaya kalkışmamalıdır.”