1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

Hülya Topcu5 Ağustos 2013

Avrupa basını, NSA skandalı bağlamında ABD-Rusya ilişkileri, İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve başlaması ve Zimbabve'de Robert Mugabe'nin seçim zaferiyle ilgili yorumlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/19Jvh
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Rusya'dan Kommersant gazetesi bugünkü sayısında, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) dinleme faaliyetlerini basına sızdıran Edward Snowden nedeniyle gerilen ABD-Rusya ilişkilerini ele alıyor. Gazeteye göre iltica talebinde bulunduğu Rusya'dan olumlu yanıt alan ve şu an nerede olduğu bilinmeyen Snowden, iki ülkenin ilişkilerini sorgulamasına vesile olabilir:

"Edward Snowden Rus-Amerikan ilişkilerinin düzeltilmesine vesile oluyor. ABD, Obama'nın Putin'le Snowden olayını görüşeceği buluşmanın iptal edilmesi halinde, Obama'nın St. Petersburg'da yapılacak G20 zirvesi programını temelden gözden geçirmeye çekinmiyor. Sadece bu da değil. ABD ve Rusya savunma ve dışişleri bakanlarının 9 Ağustos'ta Washington'da yapacağı, G20 hazırlık toplantısı da gözden geçirilebilir. Amerikalı uzmanlar Baracak Obama çok zor durumda olduğundan iki ülkenin ilişkisinde ağır bir hasarın oluştuğundan emin."

Belçika'dan De Morgen İran'da yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin göreve başlamasını yorumluyor:

"Eleştirel gözle bakanlar Ruhani'nin yaptığı konuşmanın etkisinin düşük olduğunu söyleyerek, İran'da cumhurbaşkanının, ruhani lider Ayetullah Ali Hamaney'in onayı olmadan hiçbir icraatı gerçekleştiremeyeceğine işaret ediyor. Ancak Hamaney konuşmaya onay verdiği için bu kez durum farklı olabilir. Bunun anlamı İran'daki ılımlı güçler bir şansa sahip olabilir. Şayet böyle olursa, bu, dünya için iyi bir haber. Ancak kibar konuşmalar, dünyayı değiştirmeye yetmez. Bir barış ödülünün gündeme gelebilmesi için Ruhani'nin gerçek icraatları hayata geçirmesi şart. Ancak İran'ın dikkatli bir biçimde yapıcı ve daha açık bir çizgi izlemesi de ihtimal dahilinde. Umut edilen böyle bir işareti Washington ve Brüksel gözardı etmeyecektir."

Fransız Dernieres Nouvelles d'Alsace ise Zimbabve'de Devlet Başkanı Robert Mugabe'nin seçim zaferini yorum sütunlarına taşıyor:

"Devlet Başkanı Robert Mugabe bundan çok uzun süre önce kariyerine diktatör olarak başladı. 25 yıl sonra despot yönetim biçimi, hiçbir sınır tanımıyor. Çelişkili de olsa, Mugabe Zimbabve'de yaşayan birçok insanın gözünde, ülkeyi orada yaşayanlara geri veren ve cesur bir biçimde Batı'ya direnen bir kahraman. Zimbabve bu yüzden çok ağır bir bedel ödemek zorunda kaldı. Ülke sistematik olarak talan edildi. Muhalif politikacılar işkenceden geçirildi, öldürüldü, enflasyon inanılmaz bir orana, yüzde 231 milyona ulaştı ve ülke sadece şiddetle yönetiliyor. Mugabe'nin suiistimal listesi çok uzun ama buna rağmen hâlâ iktidarda."

Avusturya'dan Der Standard aynı konuyla ilgili yorumunda farklı görüşte:

"Bir yandan, Mugabe'nin rakibi Morgan Tsvangirai'nin seçimleri daha iyi koşullarda kazanabileceği şüphe götürür. Diğer yandansa Afrika Birliği ve Güney Afrika Kalkınma Topluluğu'ndan resmî  seçim gözlemcileri seçim sonuçlarını onayladı ve bölgesel güç Güney Afrika Cumhuriyeti, Mugabe'nin zaferini tanıdığını açıkladı. Afrika'nın kendi iç işlerini ilk aşamada kendisinin düzenlemesi gerektiği yönündeki tezin gelecekte de inanılır olması isteniyorsa, o zaman seçim sonuçlarına saygı gösterilmesi gerekir."     
 

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ayhan Şimşek