06.02.2007 - Alman basınından özetler...

Bugün Tagesspiegel gazetesi, İsrail’in kırk yıl önce işgalci haline geldiğini, bu durumun bu ülkenin ahlaki omurgasını zedelediğini ve toplumu rahatsız ettiğini yazıyor. Gazete şöyle devam ediyor:

“Bu gerçekten de ancak yeni, lekelenmemiş ve önde gelen bir yönetici ekibinin daha iyi bir yöne götürebileceği, zor ve endişe verici bir siyasi bilanço. Ülkenin barış içinde bölünmesini ve işgal altındaki toprakların büyük bölümünden vazgeçilmesini sağlayacak cesur siyasi kararların, böylesi bir yeni İsrail hükümetinin gündeminin zirvesinde yeralması gerekli.”

Berliner Zeitung ise, Filistin’deki çatışmaların sadece Filistinliler arası bir sorun olmadığını vurguluyor:

“Bir Hamas hükümetine hiçbir hoşgörü göstermemekte kararlı, İsrail’in tanınması sorununu kendi boykotlarına bahane eden ve bu şekilde El Fetih’i seçim sonuçlarını şiddet yoluyla değiştirmeye teşvik eden Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nin tepkileri bu çatışmaları, kışkırttı. Eğer İsrail’in tanınması isteniyorsa, Hamas’la konuşmak gerekir. Öldürülen İsrail Başbakanı Rabin bundan 25 yıl önce ‘terör örgütü’ Filistin Kurtuluş Örgütü’nün İsrail’i tanımasını başka bir şekilde sağlamadı.”

Frankfurter Rundschau gazetesiyse bugün, İran’a yönelik bir Amerikan saldırısı söylentilerini ele alıyor ve şunları yazıyor:

“İran’a askeri bir saldırı Washington’da hala çılgınlık kabul ediliyor. Baker Komisyonu’ndan sonra şimdi de Amerikan gizli servisleri, Bush’un defterine, Irak’taki asıl sorunun Tahran olmadığını yazdı. Tabii mantığın galip geleceğinin bir garantisi yok. Burada, daha önce de ev yakan biri kibritle oynuyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Alman mahkemelerinin, polisin şahıslara ait bilgisayarları internet üzerinden izinsiz taramasını yasaklamasını yorumluyor. “Telefonların ya da evlerin dinlenmesi gibi devletin aldığı gizli önlemlerin izinli, fakat ağır koşullara tabi olduğunu” belirten gazete, internet üzerinden yapılan bir taramanın farklı olduğunu öne sürüyor.

Frankfurter Allgemeine, “bu kesinlikle, bu önlemin genel olarak yasak olduğu anlamına gelmiyor. Fakat, devletin çıkarları kadar temel haklara yapılan müdaheleyi de dikkate alan net bir yasal temel oluşturulması zorunlu” ifadesini kullanıyor.

Financial Times Deutschland gazetesi de, „özel bilgisayarların devlet tarafından taranması önündeki engellerin yüksek olması lazım“ diyor ve şöyle devam ediyor:

“Fakat bir zanlının telefonu yargıç kararıyla dinlenebilirken, bilgisayarının taranamaması için bir neden yok.”

Tageszeitung gazetesiyse, „sonuçta bu karar vatandaşlık haklarından çok demokrasiye yarıyor” diyor. Gazete şu yorumu yapıyor:

“Çünkü, tamamen yeni kovuşturma yöntemlerinin polis değil, ancak meclis tarafından kabul edilebileceğini saptıyor. Ama o zaman bunun mantıklı sonucu, meclisin hemen bu yetkisini kullanarak bilgisayarların gizlice taranmasına elverecek yeni bir yasal temel oluşturması olabilir.”