1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

07.03.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Aydın Üstünel7 Mart 2005
https://p.dw.com/p/AbrO

Alman ve diğer Avrupa basınında bugün yer alan yorumlarda göze çarpan konular, Irak’ta serbest bırakılan İtalyan gazetecinin ABD askerleri tarafından vurularak yaralanması ve Suriye’nin Lübnan’daki birliklerini kademeli olarak geri çekmeye başlaması...

İtalyan gazeteci Giuliana Sgrena’nın Irak’ta serbest bırakıldıktan sonra Bağdat havalimanına gidişi sırasında Amerikan askerlerinin saldırısına uğramasının yankıları sürüyor. Kadın gazeteci, konvoyun normal süratle seyrettiğini ve Amerikan askerlerinin hiçbir neden olmaksızın taşıtlara ateş açtığını iddia ediyor. Amerikan ordu sözcülüğü ise konvoyun yüksek süratle kontrol noktasına yaklaştığını ve durması için yapılan ihtarı dinlemediğini öne sürüyor. Stuttgarter Zeitung adlı gazetenin yorumu kısaca şöyle:

“Taraflar, yaşanan trajediyi farklı şekillerde tarif ediyor. Kesin olan bir nokta var, o da Irak’taki müttefiklerin işbirliğinin ne kadar kötü olduğu. Yoksa kontrol noktasındaki Amerikan askerleri, yaklaşan konvoyda kimin olduğunu bilirdi. Görünüşe göre, ülkedeki Amerikan askerleri sorunlarla başa çıkamıyor ve korku ve panik içinde önce ateş açıp sonra kontrol ediyor. Bu panik, birçok Iraklı’nın da hayatına mal oldu, şimdi ise müttefik güçlerin bir istihbarat görevlisini öldürdü. Bush özür diledi, ama ABD’nin saygınlığı yine dibe vurdu.”

Berliner Zeitung da aynı konuya değiniyor:

“Bir kontrol noktasındaki Amerikan askerleri, diğer kontrol noktasındakilerin ne yaptığını bilmiyorsa, Irak nasıl barışa kavuşturulacak? Ki bu olayda tüm dünyanın gözünün üzerlerinde olduğunu biliyorlardı. ABD ordusu ya kimse bakmazken ne yapıyor? Asıl İtalyan gazetecinin kasıtlı olarak vurulduğuna inanmayanların, Irak’taki durumdan endişe etmeleri gerek.”

Norveç’ten Aftenposten gazetesi de olayın Irak’taki reform sürecinin aciliyetinin göstergesi olduğunu belirtiyor:

“Irak’taki trajedi, başarı olarak nitelendirilebilecek seçimlere rağmen ülkedeki durumun ne kadar gergin ve batının ABD’ye verdiği desteğin ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Bu olay, siyasi reformların ne kadar gerekli olduğunun altını çiziyor. Yeni hükümet hala kurulamadı. Yavaş yavaş zaman daralıyor.”

İtalya’da yayınlanan La Repubblica adlı gazetenin yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Başkaları adına savaş yapmaya başladığımızdan bu yana, tek bildiğimiz gün be gün yalanları kabullenmek ve yanlış veya manipüle edilmiş haberleri doğru olarak yutmak. Irak’ta bizimle ilgili tüm olayların üzerinde bir suskunluk perdesi örtülü. Saldırıya uğramamak ve rehinelerimizi kurtarmak için düşmanlarımızla masaya oturuyoruz, ama Amerikalılar bu ikili oyunu reddedince de hiddetleniyoruz. Savaşmak istiyoruz, ancak bir yandan da canımızın yanmayacağı hayali ile yaşamak istiyoruz.”

Suriye’nin Lübnan’daki birliklerini bugün kademe kademe çekmeye başlaması bekleniyor. Freiburg’da çıkan Badische Zeitung adlı gazetenin değerlendirmesi şöyle:

“Esad askerlerin çekeceğini açıkladı, fakat kesin bir takvim vermedi. Ayrıca Lübnan’daki Suriyeli istihbarat görevlilerinin durumunun ne olacağını da açıklamadı. Ancak Suriye Devlet Başkanı’nın sadece birliklerin düzenli bir şekilde ülkeyi terketmesinin Lübnan’ın istikrarı için olumlu olacağı yönündeki açıklaması pek de haksız değil. Lübnan’da iç savaş sırasında çatışan ve Suriye tarafından uzlaştırılan tarafların, ülkeyi demokratik bir geleceğe götürmeye hazırlandığına pek güvenmemek gerek. Lübnan’da hala demokrasiyi pek umursamayan aşiret reislerinin sözü geçiyor. Ayrıca Suriye yanlısı Devlet Başkanı’nın taraftarları ile karşıtları arasında yaşanan olaylar, iç savaşın yaralarının tam olarak kapanmadığını gösteriyor.

Frankfurter Rundschau, Şam yönetiminin birliklerini çekme kararının bir taktik olduğu yorumunu yapıyor:

“Suriye tehlikeli bir şekilde zaman kazanmaya çalışıyor ve Lübnan halkının bölünme ihtimaline bel bağlıyor. Şimdiden Lübnan içinde bir cepheleşme başladı. Suriye yanlısı güçler, Esad’ın politikasından memnun ve daha fazla baskı yapılmasına karşı çıkıyorlar, çünkü bir sonraki adımın Hizbullah’ın silahsızlanması yönünde taleplerin gelmesi olduğunu biliyorlar. Esad yanlıları şimdi Beyrut’ta dev gösterilerin düzenlenmesini ümit ediyor, ancak bu gösteriler ülkeyi daha da fazla bölecek.”

Suriye - Lübnan eksenindeki gelişmeler ile ilgili son olarak Fransız Le Figaro gazetesinden bir değerlendirmeye yer veriyoruz:

“Suriye’nin Lübnan’dan çekilmekten başka çaresi yok. Ancak sevinmek için çok erken. Özgürlük henüz galip gelmiş değil. Birliklerin çekilme takvimi kesinlik kazanmadı, binlerce Suriye ajanı da Lübnan’da kalacağa benziyor. Esad, açıkladığı çekilme kararı ile zaman kazanmaya çalışıyor. Lübnan’daki durum karmaşık ve bölgedeki dengeler ile yakından ilişkili. Suriye, ABD’nin Irak bataklığına saplanıp kalacağından yola çıkıyordu. Şam yönetimi uluslararası baskıya boyun eğmek zorunda olsa da Devlet Başkanı Esad daha son sözünü söylemedi.