1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

07.05.2009 - Alman basınından özetler

7 Mayıs 2009

Alman gazetelerinde bugün Çek Senatosu'ndan geçen Lizbon Antlaşması, Kafkaslardaki NATO – Rusya gerginliği ve Pakistan – Afganistan sınırında yaşananlar, çeşitli açılardan değerlendiriliyor.

https://p.dw.com/p/Hl8d
Fotoğraf: AP

Financial Times Deutschland gazetesi ile başlıyoruz basın özetlerimize... Gazete, Çek Senatosu'nda AB karşıtlarına rağmen Lizbon Antlaşması'nın onaylanmasını şöyle değerlendiriyor:

“Küçük Çek Cumhuriyeti, AB’yi ileriye taşıyacak büyük bir adım attı. Ancak Lizbon Antlaşması'nın, Çek Senatosu’ndan kolay geçmesine ülkedeki AB yanlıları, hemen sevinmemeli. Zira bu reform projesinin geleceğine karşı duyulan endişe devam ettiği sürece, Brüksel’in hareket alanı daralacaktır. Hem de ekonomi politikalarında aktör olarak kendisine ihtiyaç duyulan bir dönemde. Ancak İrlandalılar da Reform Antlaşması'nı hemen onaylar ve Lizbon’a ‘evet’ derse, AB o zaman bu kötü senaryodan kurtulabilir.”

Frankfurter Rundschau gazetesi de Çek Cumhuriyeti Devlet Başkanı Vaclav Klaus'un AB karşıtı tutumuna ve antlaşmaya hemen imza atmak istememesine değiniyor:

“Çekler, tam Avrupa'nın göbeğinde bulunuyor. Prag'daki senatörler, ulusal egemenliklerini kaybetme endişesi ve Devlet Başkanı Vaclav Klaus'a karşı korku duymadan geleceğe bütünleşme yönünde bir adım attı. Lizbon Antlaşması taraftarı olan Başbakan Topolanek de görev başındaki son günlerinde, partidaşı Klaus'a karşı durabildi. Tıpkı Avrupa yanlısı partisinin diğer milletvekilleri gibi. Bu genç demokrasi, güç gösterisi yapan adamlara ve onların küçük beyinlerindeki soyutlama politikalarına inanmıyor. Devlet Başkanı, aslında geciktirmeden Antlaşma'nın altına imzasını atabilecekken bunu yapmaktan kaçınıyor. Ama Çekler, yıllar boyu kurduğu hayali gerçekleştirmiş ve AB'nın ayrılmaz bir parçası olmuş durumda.”

Düsseldorf kentinde çıkan Westdeutsche Zeitung gazetesi de NATO'nun Gürcistan'daki askeri tatbikatına değiniyor. NATO ve Rusya arasındaki gerginliğe ilişkin şu satırları okuyoruz:

“Karşılıklı suçlamalar, Brüksel'deki NATO diplomatlarının sınırdışı edilmesi, Moskova'nın buna çekinmeden verdiği karşılık ve Kremlin'den yükselen kaba sesler, yine eski kutuplaşma döngüsünü harekete geçirdi. Peki bu durumda İttifak, tatbikattan vazgeçmeli miydi? Hayır. Bu, saygınlığını yitirmek ve dünyanın en büyük askeri tatbikatının nerede, nasıl ve ne zaman yapılacağına Kremlin'in karar vereceği anlamına gelirdi. Ayrıca Gürcistan savaşından kısa bir süre sonra İttifak'ın Kafkaslardaki tatbikattan vazgeçmesi, diplomatik açıdan da başarısızlığının bir kanıtı olurdu.”

Son olarak Stuttgarter Zeitung'da yer alan bir yoruma yer vereceğiz. Afganistan – Pakistan sınırında yeni başlatılan askeri operasyon şöyle değerlendiriliyor:

“Afganistan – Pakistan sınırından gelen haberler, fanatik direnişçilere karşı başlatılan askeri operasyonun başarısızlığa uğrama olasılığına işaret ediyor. Taliban'a karşı kararlı şekilde harekete geçen Pakistan hükümeti için askeri operasyondan başka alternatif yok. Ancak diğer yandan Taliban yatıştırılmadan hiçbir barış anlaşmasının şansı olmayacak, aksine yüz binlerce sivil terörize edilecektir. Ayrıca ABD güçlerinin son düzenlediği hava saldırısında olduğu gibi operasyonlarda Afgan siviller hayatını kaybetmeye devam ederse, NATO'nun bölgedeki görevi de bloke olacaktır. Bu nedenle sivil halkın korunması ile Taliban'a karşı mücadele arasında bir orta yol bulunması şart.”


Derleyen: Hülya Köylü
Editör: Murat Çelikkafa