1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

07.07.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Tuba Tunçak7 Temmuz 2004
https://p.dw.com/p/Abu8

Alman ve Avrupa basınından bugün derlediğimiz yorumlarda, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Muhammed El Baradey’in İsrail temasları, Irak krizi, ABD’de Demokratlar'ın başkan yardımcısı adayının belirlenmesi, BM AIDS raporu ve Almanya’da sendikalarla Sosyal Demokrat Parti arasındaki gerginlik konu ediliyor...

Gazeteler, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Muhammed El Baradey’in İsrail temasları dolayısı ile Ortadoğu’da nükleer silahsızlanma konusuna değiniyor. Alman gazetesi Handelsblatt’ın yorumu:

”Latin Amerika ve Güney Pasifik bölgesinde başarılan, İran Körfezi ve Akdeniz kıyısında da başarılabilir. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı, İsrail ziyareti ile Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılması görüşünü bir kez daha dile getirmeyi amaçlıyor. Baradey, bunun hayalini kursa da bu işin zorluğunu görmezden gelemez. İran ve Suriye, İsrail açısından risk faktörleri olarak tanıyor olabilir, ancak unutulmaması gereken bir gerçek var. O da İsrail’in bölgedeki tek nükleer güç olduğu.”

Rus gazetesi Kommersant’ın aynı konudaki yorumuna kulak veriyoruz:

"İsrail’in elindeki nükleer silahlar batıda kimseyi huzursuz etmiyor. Çünkü bu normal karşılanıyor. Dünya genelinde kimse İsrail’in bu tür silahlara sahip olduğundan şüphe etmiyor. Ortadoğu’da önce bu konunun netleştirilmesi, daha sonra İran’a yönelmek daha adil olurdu. Nihayetinde, İran’ın elinde henüz nükleer silah yok. Ama ne yazık ki uluslararası politika başka türlü işliyor.”

Irak’taki bir türlü kontrol altına alınamayan durum, gündemdeki yerini koruyor. Fransız gazetesi Le Figaro’nun konuyla ilgili yorumu şöyle:

"ABD, Irak’daki giriştiği savaşta başarı kazanamadı. Bu nedenle kitle imha silahlarının yaygınlaştırılmasına karşı verdiği meşru mücadele de zarar gördü. Savaştan önce Irak’ta terorist yoktu, Suudi Arabistan’da barınanlar ise pek ortalıkta görünmüyordu. Şimdi bu iki ülkede de bol miktarda terörist var."

İngiliz gazetesi The Guardian ise Irak’taki krizi ve uluslararası terörün temellerini, Irak’a 1991’de müdahale kararı alan Baba Bush’un attığını savunuyor. Gazete I. Körfez Savaşı’ndan sonra Irak’a yaptırımlar getirildiğini ve Amerikan birliklerinin Suudi Arabistan’da konuşlandığını hatırlatıyor. Yorumda, bunların İslam dünyası ile Batı arasında bir uçurum yarattığı belirtiliyor ve 1993’te Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen saldırı ile ise küresel terör çağının başladığı vurgulanıyor.

Avrupa gazetelerinde, ABD’de Demokratlar’ın Başkan adayı John Kerry’nin kendisine yardımcı olarak John Edwadrs’ı seçmesi de geniş yer tutuyor. Alman gazetesi Financial Times Deutschland’ın yorumuna şu satırlar yer alıyor:

"John Kerry, Edwards’ı seçerek gücünü arttırdı. Edwadrs, birkaç ay öncesine kadar Kerry’nin başkan adaylığı yarşında en güçlü rakibiydi. Şimdi ikisi birden George Bush’un iktidardan kovmak içim mücadele verecekler. Aslında Kerry’nin favorisi, başkan yardımcısı olma teklifinin reddeden Cumhuriyetçi John McCain’dı. Şimdi Cumhuriyetçiler, Kerry’nin başarısızlıkla sonuçlanan bu denemesini, propaganda filmlerinde alaya alıyorlar. Edwards bir alternatif çözüm olarak görülse de aday belirleme yarışı sırasında oy toplayabileceğini kanıtladı. Genç ve karizmatik Edwadrs, partisinin seçim kampanyasına, Kerry’nin donuk tavrı sebebiyle Demokratlar'ın özledikleri hareketliliği getirebilir.”

Süddeutschae Zeitung adlı Alman gazetesi ise Kerry’nin popülaritesini, partisinin başkan adayının belirlendiği ön seçimler sırasında tükettiği, bu nedenle Edwards sayesinde tekrar gündeme gelebileceği değerlendirmesini yapıyor.

İspanyol gazetesi El Pais de Kerry’nin başkan adayı seçildikten sonra tanıtım kampanyasına 60 milyon dolar yatırdığına, buna rağmen popülaritesinin artmadığına dikkat çekiyor. Başkan Yardımcısı olarak John Edwards’ın seçilmesi ise ”doğru ve popülerliği arttırıcı” bir karar olarak niteleniyor.

BM’nin AIDS raporu da Alman gazetelerinde geniş yer tutuyor. Hamburger Morgenpost, geçen yıl 2 milyon 900 bin kişinin sessiz sedasız öldüğünü yazıyor. ”AIDS terörden daha kötü bir katil" denen yorumda, dünya genelinde silahlanmaya harcanan miktarın 956 milyar dolara yükseldiği, AIDS hastalarının bakımı için ise 12 milyar doların bile toplanamadığı vurgulanıyor.

Neue Osnabrücker Zeitung ise yeterince önemsenmeyen hastalığın, özellikle yoksul ülkelerde toplumsal yapıyı altüst ettiği belirtiliyor. Frankfurter Rundschau gazetesi ise Almanya’da Sosyal Demokrat Parti ile sendikalar arasındaki krizi ele alıyor. Yorumda, artık parti ile sendikakar arasında yakınlığın değil, mesafenin daha faydalı olacağını savunuluyor. Schröder’in batmakta olan gemisini zamanında terk edenlerin kendilerini kurtarabileceği belirtiliyor.

Financial Times Deutschland gazetesi ise Sosyal Demokratlar'ın işletmelerdeki işçi temsilciliklerine giderek reform programlarını anlatma kararını "akıllıca bir satranç hamlesi" olarak niteliyor.