1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

7 Temmuz 2014

Alman basınında Irak’taki son durum ile Almanya ile ABD arasındaki 'casusluk skandalı' ele alınıyor.

https://p.dw.com/p/1CWn6
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

07.07.2014 - Alman basınından özetler

Nordwest-Zeitung gazetesinde yer alan yorumda, Irak'ta ilerleyişi süren Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne ilişkin bir yoruma yer veriliyor:

“İslamcı terör kurumsallaşıyor, örgüt devlet organları oluşturuyor. IŞİD yeraltından çıkmışa benziyor, artık kendisini gizlenmek zorunda hissetmiyor. Afganistan'daki Taliban egemenliği ile görmezden gelinemeyecek düzeyde paralellikler mevcut. Bu rejim, 2001 yılında Batı'nın devasa askeri operasyonu ile devrilebilmişti. Irak'ta halifelik ilan eden IŞİD için de benzer bir yaklaşımın gündeme gelmesi kaygı uyandırıyor.”

Mannheimer Morgen gazetesinde ise Irak'taki durum bağımsızlık arayaşındaki Kürtler açısından değerlendiriliyor:

“Bağımsız bir Kürt devleti; bu eski hayal Kürtler için şu ana kadar gerçeğe dönüşmeye hayli uzaktı. Fakat mevcut koşullar çerçevesinde bu hayalin gerçekleşmesi an meselesi. IŞİD militanlarının Irak'taki ilerleyişi, Kürtlerin petrol zengini Kerkük'ü ele geçirmesine olanak sağladı. Kürtler, kenti kuzey Irak'taki özerk bölgelerine dahil etmek istiyor. Kuzey Irak Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani, referandum yapılacağını duyurdu. Kuzey Irak'ta çoğunluk bağımsızlığa destek verirse, yeni bir devletin kurulmasını kim engelleyebilir ki? Şiilerin yoğun olarak yaşadığı Bağdat, IŞİD militanları ile zaten yeterince meşgul. Moral olarak bozguna uğramış olan Irak ordusu, ikinci bir cephe savaşına kesinlikle hazır durumda değil. Sünni Taliban da Kürtlerle bir ihtilafı göze alamaz. Yani bağımsızlık için şans hiç de az değil.”

Almanya'da Federal Başsavcılık'ın talimatıyla geçen hafta bir Federal Haberalma Servisi (BND) çalışanı gözaltına alınmıştı. Dış istihbarat örgütü BND personelinin sorgusunda 2 yıl içinde toplam 218 gizli belgeyi ABD İstihbaratı'na aktardığını itiraf ettiği öne sürüldü. Olay, iki ülke arasında iplerin gerilmesine neden oldu. Heilbronner Stimme'de de skandala ilişkin bir yorum göze çarpıyor:

“ABD, bencilce davranıyor ve ortaklarını yeterince ciddiye almıyor. Snowden olayından ders çıkarmak bir yana, güveni daha da fazla sarsan ABD için anlaşılan o ki transatlantik ittifak fazla bir anlam ifade etmiyor. Müsamaha dönemi kapandı. Resmi olarak kaygılı bir duruş sergilemek yeterli değil. ABD'nin son hatalı davranışı cezasız kalmamalı. Aksi takdirde, ABD'nin yeminlerine kimse inanamaz.”

Frankfurter Rundschau'da da aynı konudaki bir yoruma yer veriliyor:

“Temel haklar siyasi konjonktürden bağımsız olarak müzakere konusu haline getiriliyor. Transatlantik değerler ittifakı, demokrasilerin birliği, büyük bir ‘miş gibi' ortaklığına dönüşmek üzere. Vatandaşlık haklarının güvence altında olmadığı bir vatandaşlık zemininde ortaklıktan söz edilemez. Değerler topluluğu gerekçe gösterilerek, transatlantik ilişkileri bir düşmanlık olarak betimlemekten her kim çekinirse, hiç değilse bu dostluk içerisinde açık bir düşmanlık boyutundan söz etmek zorunda. Cumhurbaşkanı Joachim Gauck söz almalı. Özgürlüklerin savunucusu Gauck, özgürlükçü temel düzenimizi savunmak için konuşmalı. ‘Yeter artık!' demek kafi gelmiyor, özgürlüğe vurgu yapan bir konuşma yapılması şart.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Özay