1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

08.01.2010 - Avrupa basınından özetler

8 Ocak 2010

Hava taşımacılığında artırılan güvenlik önlemleri kapsamında uygulamaya konacak beden tarayıcılarla Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin Türkiye temasları, Avrupa gazetelerinde geniş biçimde ele alınıyor.

https://p.dw.com/p/LOZO
Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle
Almanya Dışişleri Bakanı Guido WesterwelleFotoğraf: picture-alliance/dpa

Avusturya’nın başkenti Viyana’da yayımlanan liberal eğilimli Der Standard gazetesi, Noel’de bir yolcu uçağına düzenlenen saldırı girişiminin ardından gündeme gelen havaalanlarında beden tarayıcı cihazların yaygınlaştırılmasına dair tartışmaları değerlendiriyor:

“Güvenlik kaygısıyla alınan önlemlere anlayış gösterilmiyor diyemeyiz. Ancak son yıllarda artırılan bu uygulamaların her seferinde kişilik haklarının bir kısmını da sincisice alıp götürdüğü bir gerçek. Herkesi potansiyel suçlu konumuna düşüren olası şüpheli listeleri ya da özel konuşmaların gizlice dinlenmesi daha 1997 yılında bir skandal niteliğindeydi. Ancak 11 Eylül saldırılarının ardından, “gizleyecek bir şeyi olmayanın korkacak bir şeyi de olmaz” mantığı ağırlık kazanmaya başladı. Ancak sıkılaştırılan güvenlik önlemleri artan veri yığınlarından başka ne işe yarıyor? Yolcu uçağına saldırı girişiminde bulunan Nijeryalı örneğinde olduğu gibi; hiçbir şey! Ailesinin eylem öncesinde uyardığı yetkiler muhtemelen o sırada samanlıkta iğne arıyordu.“

Luxemburger Wort gazetesi de havaalanlarında çıplak tarayıcı uygulaması konusunda Avrupa ülkelerinde var olan farklılıkları irdeliyor:

“AB Konsey Dönem Başkanı İspanya'nın, AB havaalanlarındaki yolcuların birbirinden farklı güvenlik önlemlerine tabi tutulmasını “manasız” olarak nitelemekte haklı. Zira birbirinden farklı güvenlik kuralları, er ya da geç güvenlik açıklarını doğurur. Bu yüzden İspanya'nın koordineli uygulama önerisi son derece yerinde. İngiltere ve Hollanda gibi kimi ülkeler çıplak tarayıcı uygulamasında başı çekerken, Almanya ve İspanya uygulamadan kaynaklı hukuki endişeleri dile getiriyor. AB'de eyleme geçilmesi ihtiyacı doğduğunda, konuyla ilgili sonuçsuz tartışmalara girilmesi neredeyse bir refleks halini aldı. Ortak özgürlük, güvenlik ve hukuk ortamında hareket etmek AB'ye yakışır bir tavır olurdu. Lizbon Antlaşması bunu mümkün kılabilmeli.”

Almanya’nın Münih kentinde yayımlanan Süddeutsche Zeitung ise Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin Ankara’daki temasları sırasında Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini destekleyen açıklamalarını yorumluyor:

“Dışişleri Bakanı Westerwelle Ankara’ya verdiği mesajlarda haklı. Zira Türkiye, on yıllardır hatta beklide tarihinde ilk kez küresel sorunların çözümüne odaklı bir dış politika güdüyor. Avrupa’nın, Ankara’yla iyi ilişkilerinin meyvesini topladığı bir dönemde bu ülkenin AB’ye üyelik perspektifini elinden almak hiç de akıllıca bir davranış olmaz. Hıristiyan Sosyal Birlik partisi sıralarından yükselen ve AB’nin Türkiye ile yürüttüğü üyelik müzakerelerinin kesilmesinin talep edildiği çağrılara kulak verilmesi, Avrupa’yı Türkiye’deki demokratikleşme sürecinin garantörü olarak gören kesimlerin suratına tokat indirmektir."

Neue Osnabrücker Zeitung da Almanya’nın Türkiye’nin AB’ye üyeliği konusundaki tutumunu irdeliyor:

“Dışişleri Bakanı Westerwelle’nin verdiği mesaj doğal olarak Almanya’nın AB’de alınan kararlara, imzalanan anlaşmalara ve bunun doğurduğu neticelere bağlı kalacağı oldu. Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinin küçük hesaplar peşinde koşarak Türkiye’nin AB üyeliğine karşı takındığı tavır yüzünden hükümetin içinde bulunduğu durum utanç vericidir. Bunun temel nedeni koalisyon hükümetinin Türkiye’nin AB üyeliği konusunda somut hiçbir tutum ve görüşe sahip olmamasıdır. Bu belirsizliğin Türkiye’de doğurduğu sonuçlar da yadsınamaz. Buna Kıbrıs’ın bölünmüşlüğü sorunun bir türlü aşılamaması, ayrıca Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının demokratik reformları uygulama iradesinin zayıflamasıyla dış politikada giderek Doğu’ya odaklı bir çizgi benimsenmesi de dâhil.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay