1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0803 Presseschau 1

8 Mart 2010

Alman gazetelerinin yorum sütunlarında bugün Irak’taki seçimler, Almanya’da Katolik okullardaki cinsel istismar skandalı ve Avrupa’da Uluslarası Para Fonu IMF benzeri bir yapının oluşturulması önerisi öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/MMn5
Fotoğraf: AP

Ulusal gazetelerden Die Welt, Irak’ta bombalı saldırılar gölgesinde yapılan seçimi “Demokrasiye yakınlaşma” başlığıyla ele alıyor:

“Irak’taki parlamento seçimlerinin kaybedenleri terör ağı El Kaide’nin fanatikleridir. Şiddet, ölüm tehdidi ve bubi tuzakları yoluyla Irak halkının seçim sandıklarına giderek demokratik ve hür bir Irak için oy vermesini engelleyemediler. 25 yıldır Saddam Diktatörlüğü ve yedi yıldır bir iç savaşa tanıklık eden Irak halkına büyük saygı duyulmalı. Ölümü göze alarak seçim sandığına gittiler ve bazıları bunun bedelini hayatlarıyla ödedi. Ölenler nedeniyle duyulan büyük üzüntüye rağmen dün Irak için önemli bir gündü. Ülke demokrasi ve özgürlük yolunda önemli bir mesafe kat etti.”

Başkent Berlin merkezli Der Tagesspiegel gazetesi ise Irak’taki seçimlerde 500 Sünni ve Şii adayın diskalifiye edilmesinin olası sonuçlarına dikkat çekiliyor:

“Bu hamleyle belki Başbakan Nuri El Maliki ve Şii partiler birkaç popüler rakibi tasfiye etmiş olabilir ancak olası koalisyon ortaklarını ve bir hükümet kurma sürecini de zora sokmuş oldular. Bu tavır, 2005 yılındakine benzer bir siyasi boşluk oluşmasına yol açarsa sadece ülkedeki istikrarı değil ABD Başkanı Obama’nın askerlerini ülkeden çekme planını da tehlikeye sokar.”

Almanya’da Katolik okullarda cinsel istismar skandalında gün geçtikçe yeni boyutlar ortaya çıkıyor. Önemli siyasi gazetelerden Süddeutsche Zeitung, yorum sütununda Katolik kilisesinin tutumunu eleştiriyor:

“Kilise yaşananlardan ders çıkarmaya hazır görünmüyor. Halen istismarın olup olmadığına ilişkin kendi iç denetimini yapmak ve savcılığı bilgilendirmeye gerek olup olmadığına kendisi karar vermek istiyor. Ancak konuyu ciddiye alan bir okul, derhal savcılığı harekete geçirir. Kilise hâlâ günahkârların üzerini örtüyor. Suçluların kendilerini ihbar etmelerini beklememeli. Önemli olan iyi bir imaj değildir. Asıl önemli olan tek bir çocuğun daha istismara uğramamasıdır.”

Koblenz kentinde yayımlanan Rhein-Zeitung ise Alman siyasetçiler ve kilise temsilcilerinin okullardaki cinsel istismar skandalının ayrıntılı bir şekilde aydınlatılması yönündeki açıklamalarına dikkat çekerek şu çağrıyı yapıyor :

“Sözler yeterli değil. Şimdi olanları aydınlatma iradesinin hayata geçirilmesi zamanıdır. Geçmişte olanları yaşanmamış kılamazsınız. Ancak gelecekteki olası istismarları önleyebilirsiniz.”

Federal Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble'nin, Avrupa'da IMF benzeri bir fonun oluşturulması önerisi de gazetelerde yer alan konuların başında geliyor. Süddeutsche Zeitung'da konuyla ilgili yer alan değerlendirmede, bunun gereksiz bir öneri olduğu savunuluyor:

“Kurulacak bir Avrupa Birliği Fonu'nun siyasetten uzak işlemesi zor görünüyor. Ayrıca böyle bir fonun inşası Avrupa'nın IMF'deki etkinliğini ve bu yolla dünyada edindiği ağırlığı ne anlama gelecektir? IMF krizle mücadelede uzmanlığa, güce ve gerekli mali kaynağa sahip. Ayrıca sadece dünyanın bir bölümüne değil tamamına ilişkin değerlendirme yapma gücüne sahip. Avrupa Birliği bir kez daha akılcı ve içeriksel bir şekilde sorunlara yaklaşmak yerine siyasi ve kurumsal bir bakış açısıyla hareket ediyor. Yeni kurumlar inşa ederek dünya finans piyasalarını etkileyebileceğini zannedenler yanılıyor.”

Son olarak aynı konuda Leipziger Volkszeitung'dan bir yorum aktarıyoruz:

“Yeni bir Avrupa Para Fonu ihtiyacı, Washington'un, Euro Bölgesi'nin ekonomik ve mali politikalarını belirlemesinden duyulan endişeye dayanıyor. Geç bile kalındı. Neden Avrupa Merkez Bankası'nın görev ve yetkileri genişletilmiyor? Merkez Bankası, böylelikle iflasın eşiğindeki ülkelere yönelik “Bad Bank” olarak tabir edilen ve riskli durumlarda devreye girecek bir nevi "Kötü Banka" işlevi görebilir. Tüm bu tartışmalar bir yana: Sahi; neden IMF'de reform yapılmıyor?”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Değer Akal

Editör: Murat Çelikkafa