1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

7 Mayıs 2013

Alman basınında bugün İslam Konferansı, NSU davası ve Almanya'nın nitelikli eleman açığına ilişkin yorumlar dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/18TjY
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Ludwigsburger Kreiszeitung gazetesi de İslam Konferansı ile ilgili yaşanan tartışmaları şöyle değerlendiriyor:

“İslam Konferansı uzun zamandır karşılıklı güvensizliğin oluştuğu tartışmalı bir ortam. Gündeminde heyecan verici birçok öneri bulunmasına rağmen... Konferansın bu noktaya gelmesinden her iki tarafın da çok sayıdaki düşüncesiz tutumu ve karşılıklı suçlamaları sorumlu. Bununla birlikte İçişleri Bakanı temel bir noktada gösterdiği inatçılık konusunda haklı. Güvenlikle ilgili sorunların ele alınmadığı, Almanya'daki Müslümanların radikalleşmesi sonucu ortaya çıkabilecek İslamcı terör ve tehlikelerin tamamen görmezden gelindiği bir İslam Konferansı'nın hiçbir değeri olamaz. Bunun damgalamakla ya da diyalog yanlısı birçok Müslümana karşı önyargı güdülmesiyle bir ilgisi yok.“

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda, Müslümanların Alman hukuk devletine güvenini kaybettiği yorumu yer alıyor:

“Birileri partisini ya da simasını sevmiyor diye Federal İçişleri Bakanı'nın bu ve uyumla ilgili diğer konularda muhatap kabul edilmesi daha en baştan reddedilirken, Almanya'dan göçmenlere yönelik ‘hoşgeldin kültürünün' yerleşik hale getirmesini istemek, en azından içişleri bakanlarından beklenen adalet duygusu ile pek de bağdaşmıyor. Şu günlerde başlayan NSU davasının çoğu Müslüman olan kurbanlarından bunu istemek zor olabilir, ancak Alman hukuk devleti hatalarını telafi edebilecek durumdadır ve onların da hukuk devletine olan güvenlerini yeniden tesis etmesi gerekir. Ancak hem NSU davası hem de İslam Konferansı, bu güven kaybını gidermek bir yana, daha da pekiştiriyor gibi görünüyor.”

Federal İstatistik Dairesi'nin verilerine göre, geçen yıl Almanya'ya yaklaşık 1 milyon 81 bin göçmen geldi. Bu rakamlar, son 17 yılın en yüksek göçmen sayısına tekabül ediyor. Münchner Merkür gazetesindeki yorumda, göç olgusu son günlerin güncel gelişmeleri ışığında değerlendiriliyor:

“Almanya Türk Toplumu adlı derneğin Genel Başkanı'na bakılırsa, geçen yıl Almanya'ya gelen bir milyon göçmen büyük bir hata yaptı. Ona göre, kitlesel olarak insanlara düşmanlık edilen, yabancıların ve diğer azınlıkların yüzünün hiç gülmediği karanlık bir ülkeye geldiler. Birilerinin NSU davasını, büyük bir keyifle Alman toplumunun çöküş aşamasına geldiğini göstererek kendi menfaatleri doğrultusunda kullanacağı aşikârdı. Ancak bu tablo, göç etmek için Almanya'yı seçen bir milyondan fazla göçmenin tercihi ile pek örtüşmüyor. Onlar için Almanya, yalnızca iş ve refah açısından değil, çağdaşlık, hoşgörü ve açıklık gibi değerleri ile de imrenilen bir ülke.”

Rhein-Zeitung gazetesi de Avrupa'daki mali krizin gölgesinde Almanya'nın nitelikli eleman açığına dikkat çekiyor:

“Almanya sonunda borç ve finans krizinden faydalanmaya başladı. Ülkemizde ihtiyaç duyduğumuz uzman eleman açığı, şu sıralarda Yunanistan, İspanya, İtalya ve Portekiz'de sokaklarda geziyor. Almanya'daki maaşların daha yüksek olması Doğu Avrupalıları cezbediyor. Ama krizden sadece kârlı çıkmak için değil, aynı zamanda kalıcı ve çekici bir göç ülkesi olmak için Almanya'nın üstesinden gelmesi gereken daha çok şey var. Bürokratik engeller kısmen hâlâ yüksek. Ayrıca bazı bölgelerde sadece burada çalışmak isteyenler için değil, ailelerin uyumu için geliştirilen konseptlerde de eksiklikler var. Bu demografik gelişim nedeniyle bir zorunluluktur.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Schenk, Başak Özay