08.09.2011 - Avrupa basınından özetler

Avusturya'dan muhafazakâr Die Presse, Mavi Marmara raporunun ardından arası bozulan Türkiye ile İsrail’in durumunu mercek altına alıyor. Gazetenin yorumu şöyle:

„Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail’le yaşanan sorunda doğal olarak Arapların gözünde daha fazla sempati kazanmak için Ortadoğu’daki İsrail karşıtı hisleri okşuyor. Ancak Ankara - Kudüs ilişkilerinin bozulması aslında her iki ülkenin de aleyhine. Ankara hükümeti, Türkiye’nin bölgede önemli bir güç olduğuna güvenmekte haklı. İşte sahip olduğu bu rol ve Gazze'de Hamas'la açıkça diplomatik ilişki kurması Türkiye’yi Ortadoğu’da hatırı sayılır bir arabulucu yapabilir. Ancak Türkiye’nin bunun için İsrail’le iyi geçinmeye ihtiyacı var.“

Financial Times Deutschland ise aynı konuyla ilgili yorumunda,‚Erdoğan'ın tehlikeli inatçılığı' başlığını kullanıyor. Yorumda şu satırları okuyoruz:

„Erdoğan İsrail'le ilgili yaptığı açıklamalarla belli ki iç politikaya yönelik hareket ediyor. İsrail'e yönelik sert sözleri ülkede oldukça popüler. Erdoğan, Filistinliler'i savunan, uzlaşmadan uzak bir tavır sergileyerek, dengeli bir politika sergilemekten daha fazla puan toplayabilir. Ancak Avrupa, Erdoğan'ın sadece Türkiye'ye kulak verip, zaten karışmış olan bölgeyi daha fazla huzursuzluğa sevk etmesine müsamaha gösteremez. Burada önemli olan, Türk-İsrail ilişkilerinin bugüne kadar istikrarlı biçimde sürmesini sağlayan etkenin devam etmesi. Bu çağrı sadece Türkiye'ye değil, İsrail'e de yapılmalı. İsrail devleti gözle görülür biçimde dünyadan izole oluyor. Üstelik Arap dünyasındaki gelişmeler ışığında ilişkilerini koruyup, iyileştirmesi gereken bir dönemde. Mavi Marmara gemisinde ölen Türkler için büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Başbakan Benyamin Netanyahu, sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın etkisinde kalıyor. Oysa haberlere bakılacak olursa, Türk ve İsrailli diplomatlar çözüme çok yaklaşmıştı. Çözüm için bütün olanaklar sefer edilmeli.“

İspanya’dan sağ liberal El Mundo bugünkü sayısında Euro krizi ve Almanya’nın sergilediği çabaları masaya yatırıyor. Gazetenin yorumu şöyle:

„Almanya, karamsar bir havanın hakim olduğu piyasaların acilen ihtiyaç duyduğu bir motor haline geldi. Federal Anayasa Mahkemesi’nin Euro kurtarma paketi ile ilgili aldığı karar ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in açıklamaları iki iyi haber olarak algılandı ve borsalar buna yükselişe geçerek hemen tepki verdi.  Avrupa’nın birleşmesi için uzlaşılmasında ilerleme sağlamasının tek yolu, borç krizinin aşılmasından geçiyor. Şimdi Euro tahvillerinin çıkarılmasını mümkün kılacak, Avrupa’ya uygun bir yasal mevzuatın hazırlıkları başlamalı. Artık en azından, Euro’nun ancak AB’nin güçlendirilmesiyle  geleceğe kavuşabileceğini biliyoruz. Ve bu hoşumuza gitsin ya da gitmesin, bu Almanya’nın öncülüğünde gerçekleşmeli.“

Çek Cumhuriyeti'nden muhafazakar Lidove Noviny, Rusya’nın ünlü buz hokeyi takımlarından Lokomotiv Yaroslavl'ı taşıyan uçağın düşmesine geniş yer ayırıyor. Tek bir kişinin ağır yaralı olarak kurtulduğu kazayla ilgili olarak gazete şu satırlara yer veriyor:

“Neden uçaktaki oyuncular, uçaktan daha pahalıydı? Avrupa’nın en güçlü buz hokeyi liginin yurtdışındaki oyuncu ve antrenörler için yeterince parası var. Ancak buz hokeyi oyuncularını taşıyan uçak, Brejnev döneminden kalmaydı ve yerel bir charter şirketi olan Jak-Servis tarafından işletiliyordu. Oyuncular için kesenin ağzını açan Buz Hokeyi Liginin bu oyunculara dünya ölçülerinde hizmet vermemesini anlamak zor.  İşte şimdi bu soruyu Rusya’da dünya ölçeğinde para kazanmak isteyen sporcular soruyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay