1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

09.03.2010 - Avrupa basınından özetler

9 Mart 2010

Avrupa Para Fonu önerisi, Nijerya'daki çatışmalar ve parlamento seçimleri ışığında Irak'taki gelişmeler, Avrupa gazetelerinden derlediğimiz yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/MNpp
Fotoğraf: AP

Avrupa basının yorum sayfalarında bugün Avrupa Para Fonu oluşturulması önerisinin yanısıra Nijerya’da Hrıstiyanlar ile Müslümanlar arasında yaşanan gerilimin ulaştığı dehşet verici boyut ve parlamento seçimlerinin yapıldığı Irak’ta yaşanan gelişmeler ele alınıyor.

Federal Alman Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin Avrupa’da IMF benzeri bir yapının oluşturulması önerisi Polonya’nın Rzeczpospolita gazetesi şu sözlerle değerlendiriyor:

“Yunanistan Başbakanı Papandreu, 'Euro Bölgesi'nin Yunan sorunuyla tek başına başa çıkabileceğini' söyleyen Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile kendisine bir müttefik edinmiş oldu. Sarkozy, IMF'nin müdahalesine karşı. Ancak bunun tek nedeni IMF müdahalesinin Euro Bölgesi ülkeler için aşağılayıcı bir anlama gelmesi değil. Bir diğer neden de IMF Başkanı Chef Dominique Strauss-Kahn’ın finans krizi sürecinde dünyanın en popüler kişilerinden birini dönüşmesidir. O, iki yıl sonra seçimlerin yapılacağı Fransa’daki en popüler kişilerden biri haline geldi ve aday olmak istediği de sır değil. İşte Sarkozy’nin aklındaki bir diğer nokta da bu. Bu nedenle Paris’te bir Avrupa Para Fonu için büyük bir heyecan var. Bu yeni kuruluşun daha fazla para harcanmasına yol açacağı kimsenin umurunda değil.”

Nijerya’da Hrıstiyanlar ile Müslümanların karşılıklı katliamları, petrol zengini ülkede istikrarsızlığı endişe verici boyuta taşırken İngiltere’nin muhafazakâr gazetesi The Times şu yorumu aktarıyor:

“Dini gerekçelerle Nijerya’da girişilen korkunç katliamlar ne yazık ki yeni değil. Nijeryalı siyasi liderler sistematik ve aralıksız bir şekilde bu gerilimi kullandı, çıkar sağladı. Bu nedenle ülkede siyasi uzlaşı sağlanması mümkün olmadı. Sonuç ülkede bir yandan Anayasal kriz yaşanırken diğer yandan korkunç insanî ve toplumsal bir krize tanıklık ediliyor.”

Fransa’nın Katolik gazetelerinden La Croix ise Nijerya’daki katliamları şu sözlerle yorumluyor:

“Vatikan, kadınlar ve çocukların kurban edildiği son katliamlar konusunda ‘acı ve kaygısını' ifade etse de bunları 'dinî katliam' olarak nitelendirmekten kaçınıyor. Ülke çok büyük petrol rezervlerine sahip olsa da halkın büyük çoğunluğu yoksul koşullarda yaşıyor. Hükümet zayıflamış bir konumda. Ve bu güç boşluğu anayasal bir krize yol açtı ve güce doymayanları harekete geçirdi. Her an patlamaya hazır bir bomba konumundaki bu ülkede istikrarsızlık ve güvenliğin temin edilememesi çok tehlikeli.”

Avrupa basınının yorum sütunlarında öne çıkan bir diğer konu da Irak. İsviçre’de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung, parlamento seçimlerinin yapıldığı Irak’taki gelişmeler şu sözlerle değerlendiriliyor:

“Amerikalılar ve müttefikleri dışında komşu ülkeler Türkiye, Suriye ve İran’ın çıkar politikalarının Irak’ta sonuçları oldu. Belki tam da bu tür etkide bulunma girişimleri öldüğü sanılan bir refleksi yeniden canlandırdı. Irak’ta son aylarda hissedilir ölçüde Pan-Arap duyguları yeniden uyandı. Seçim sonuçları bunun hangi boyutlara ulaştığını ortaya koyacak.”

Hollanda’nın de Volkskrant gazetesi ise seçimler sonrasında Irak’ta çok hassas ve kırılgan bir süreçte olunduğu belirtiliyor:

“Irak’ta elde edilen başarı çok kırılgan. Büyük bir ihtimalle seçimlerde hiçbir grup kurulacak yeni hükümette güçlü olabilecek yeterlilikte oy kazanamadı. Bu nedenle Iraklı siyasetçilerden güçlü bir uzlaşı iradesi talep edilmeli. Kökleşmiş bir demokraside bile çok nadir tanık olunan bu tavrı, şiddet ve baskının mirasını ağır bir şekilde taşıyan bir ülkeden beklemek zor.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Değer Akal

Editör: Murat Çelikkafa