1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

8 Mayıs 2013

Bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumlar, Almanya’daki Müslüman kuruluşların eleştirel tavır aldığı Almanya İslam Konferansı ve Almanya’ya artan yeni göç dalgası kapsamında kaleme alınmış.

https://p.dw.com/p/18UfY
Ein Käufer entnimmt einem Zeitungsständer mit den Tageszeitungen "Die Welt" und "Frankfurter Allgemeine Zeitung" am Freitag (06.08.2004) das Nachrichtenmagazin " Der Spiegel". Wie schon die FAZ, kehren nun auch die Axel Springer AG und der Spiegel-Verlag in ihren Print- und Online-Publikationen zur alten Rechtschreibung zurück. Auch der S¸ddeutsche Verlag will sich anschlieflen. Die Deutsche Presse-Agentur dpa will ein Meinungsbild bei den Kunden einholen, auf dessen Grundlage eine Entscheidung in Zusammenarbeit mit den anderen deutsch-sprachigen Nachrichtenagenturen gefällt werden soll. Foto: Ulrich Perrey dpa/lno
Symbolbild deutsche Presseschau PresseFotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya’da bu yasama yılında son kez düzenlenen İslam Konferansı’nda, toplantıya katılan Müslüman kuruluşlar ve göçmen örgütleri, güvenlik konusunu ön plana çıkarttığı gerekçesiyle ev sahibi Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’i eleştirmişti. Bu kuruluşlar İslam Konferansı’nın bu şekliyle devam edemeyeceğini de belirtmişlerdi. Süddeutsche Zeitung yorumunda, ortaya çıkan bu olumsuz sonuca ilişkin şunları yazıyor:

“Birliktelikten karşıtlık doğdu. Çok sayıda davetli daha konferans öncesinde toplantının anlamının kalmadığını söyledi, diğerleri de geçen yıl olduğu gibi konferansa baştan katılmadı. Ve Federal İçişleri Bakanı konferans ertesinde Müslüman kuruluşların temsilcileriyle birlikte kürsüye çıkacağına, tek başına kameraların karşısına geçmeyi tercih etti. Bundan 7 yıl önce (eski İçişleri Bakanı) Wolfgang Schäuble’nin Müslümanlarla birlikte yeni bir heyecan yarattığı İslam Konferansı adındaki konukevi, şimdilerde adeta bir dişçi muayenehanesinin çekiciliğine büründü. Ortak güven temelinin oluşturulması bir mecburiyet. İslam Konferansı hiçbir zaman dikensiz bir gül bahçesi olarak düşünülmemişti; ama hem görüşlerin tartışıldığı, hem yaraların sarıldığı muhteşem bir ortama dönüşebilir.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung da “Güven Kaybı” başlıklı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Bir yandan Federal İçişleri Bakanı’nı uyumla ilgili konularda muhatap almayı reddetmek, ama aynı zamanda Almanya’da bir ‘hoş geldin kültürü’ yerleşmesini talep etmek, sağduyulu düşünce yapısına pek uygun düşmüyor. NSU davasının başlaması münasebetiyle bu duruma işaret etmek, Müslüman kurban yakınlarına makul gelmeyebilir, zira ihmallerini tazmin edemeyecek olan bir hukuk devletine yeniden güven tazelemek durumundalar. Ne var ki NSU davası da, İslam Konferansı da bu güven kaybını bertaraf etmeye çalışacağına, adeta daha da derinleştirmek istiyor gibi bir izlenim bırakıyor.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi, Almanya’ya yeni göç dalgasının son yıllarda artmasına ilişkin yorumunda bu gelişmeyi olumlu buluyor:

“Almanya için bu, olumlu bir gelişmedir. Buraya iyi eğitim almış ve başarılı işler yapma azminde olan çok sayıda insan geliyor. Büyük Alman kentleri genç İspanyollar, Yunanlar, Polonyalılar ve Rumenlerle kaynıyor. Burada birkaç yıl yaşayıp, çalışan ve sonra ülkesine dönenler, bir yaşam boyu ülkeleri ile Almanya arasında bir köprü vazifesi göreceklerdir. Artık göçleri sadece riskli bir gelişme değil, fırsat olarak görme zamanı gelmiştir. Önümüzdeki fırsatlar çok daha büyüktür.”

Stuttgarter Zeitung'un aynı konudaki yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Bize, Almanya'ya gelen insanların büyük bir bölümünü ‘yoksul göçmenler” olarak nitelendiremeyiz. Ülkelerindeki iş piyasasının feci durumda olması yüzünden çoğu iyi eğitimli İtalyan, İspanyol ve Yunan göçmenlerin sayısı son dönemde artmış bulunuyor. Almanya, nüfusundaki gelişmeler nedeniyle önümüzdeki yıllarda göç dalgasına daha fazla ihtiyaç duyacaktır. Sadece bu yoldan Almanya’nın refah ve sosyal devlet düzeyi ayakta kalabilir. Bu yüzden Almanya’ya akın eden büyük iş gücü dalgasına hemen savunma refleksleriyle tepki gösterilmemelidir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun