TÜR 0906 Presseschau

Stuttgarter Zeitung’un Avrupa Parlamentosu seçimleriyle ilgili yorumu şöyle:

“Seçimlere katılımın düşük olması Avrupa’da 'sağın' gücünü artırdı. Klasik kitle partileri, seçmenlerini sandık başına gitmeleri konusunda harekete geçiremediği için Hollanda’da İslam karşıtları, Avusturya’da Yahudi düşmanları, Macaristan’da Neonazilerle İngiltere’de de benzerleri başarılı oldu. İşbirliği ve karşılıklı anlayış temelinde işleyen bir parlamentonun yaklaşık beşte biri artık Avrupa Birliği ile işi olmayan milletvekillerinden oluşacak. Bu bir fiyasko!”

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung da yorumunda Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yenilgiye uğrayan Sosyal Demokratları ve Almanya’da eylül ayında yapılacak genel seçimlerde Sosyal Demokratların başbakan adayı Frank Walter Steinmer’in siyasi gücünü sorguluyor:

“‘Steinmeier’in adaylığı doğru ya da yanlış mı?’ demek yerinde olmaz. Zira kendisi Sosyal Demokratların elindeki tek aday. Seçimlere sayılı haftalar kala ikna kabiliyetini ortaya koyup öne geçmek durumunda. Kendi partili arkadaşlarına karşı dahi olsa, Steinmeier farkını ortaya koymalıdır. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Münterfering dün, parti yönetiminin, adayları Steinmeier’e desteğinin tam olduğunu söyledi. Bu Sosyal Demokrat Parti’nin Steinmeier’i seçim süreci boyunca taşıyacağı anlamına geliyor. Ancak bu durumun tam aksi olması gerekmiyor muydu?”

Almanya’da devletin otomobil üreticisi Opel’e destek çıkmasının ardından zor durumdaki diğer şirketler de Berlin’den yardım istiyor. Perakendecilik branşının devlerinden Karstadt da devlete el açtı. Arcandor şirketi, 650 milyon euroluk bir krediye devlet kefaleti ve resmi kalkınma bankasından (KfW) 200 milyonluk ek kredi talep etti. Ancak Devlet Kefalet Komisyonu'ndan sonra Hazine Fonları İdare Kurulu da turizm ve perakendecilik şirketi Arcandor'un bu talebini geri çevirdi.

Düsseldorf’ta yayımlanan Westdeutsche Zeitung gazetesinin konuyla ilgili yorumunda şu satırlar dikkat çekiyor:

“Devlet, Arcandor’a doğrudan yardım yapılmasını kabul etmedi. Yapılan kamuoyu araştırmaları, vatandaşların da Opel’e sağlanan desteğin ardından bu tür yardımlara anlayış göstermediğini ortaya koyuyor. İnsanlar bu yardımların kendi ceplerinden çıkacağını anlamış durumda. ‘Neden orta ölçekli işletmeler ve büyük şirketler arasında bu konuda bir ayrım yapılması gerektiğini’ kendilerine sorar oldular. Ayrıca vatandaşlar şirket yönetimlerinin hatalarını kamunun üstlenmesini de istemiyor.”

Lübnan'da meclis seçimlerini resmi sonuçlara göre Batı yanlısı koalisyon kazandı. İttifak'ın Başbakan adayı ve 2005 yılında öldürülen eski Başbakan Refik Hariri'nin oğlu olan Saad Hariri zaferini ilan etti. Berliner Zeitung, Lübnan'daki seçim sonuçlarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Hariri yandaşlarıyla ABD sevine dursun, Şii Hizbullah’ın hükümete dâhil edilmesi ve kendilerine bu sorumluluğun verilmesi gerekiyor. Bu Lübnan’da barış ve huzurun sağlanabilmesinin ilk şartıdır. İkinci koşulsa diğer devletlerin Lübnan’ın iç meselelerine fazla müdahalede bulunmamasıdır. Buna Suriye, İran, ABD, Avrupa Birliği ve İsrail de dahil.”

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa