09.06.2010 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung'da yer alan yorumda Alman hükümetinin kabul ettiği tasarruf paketinin sosyal açıdan zayıf olduğu savunuluyor. Siyasilerin bu konuda dürüst davranmadığı belirtilen yorum şöyle devam ediyor:

“Bertold Brecht, ‘Özdeyişler Kitabı' adlı yapıtında, ‘Yoksullar adalete muhtaçtır, zenginler ise adaletsizliğe' der. Merkel hükümetinin tutumu işte bu özdeyişin iki parçasına da uyuyor. Devlet bütçesinde yapılması planlanan tasarruf önlemleri adilâne bir duygu yaratmıyor, aksine daha çok para sızdırmanın amaçlandığı hissediliyor. Bu nedenle hızlı ve acil bir şekilde ikinci bir tasarruf paketi daha hazırlanmalı ve bu paket refah içindeki yaşayanların ve zenginlerin adresine gönderilmeli. İkinci paket olmadığı sürece, adaletsizlik söz konusu olacaktır…”

Nürnberger Nachrichten gazetesi de koalisyonun aldığı önlemleri eleştiriyor. Yorumda, tasarruf paketinin toplumsal huzuru tehlikeye attığı değerlendirmesi yapılıyor:

“Birbirine hakaret eden bu sözde orta sınıf koalisyonu, topluma ve Hrıstiyanlığa aykırı davranıyor. Hazırladıkları tek taraflı ve özensiz tasarruf programıyla halkın birlikteliği ve sosyal barışı tehlikeye atmaktalar. Başlangıçta gerçekten her şeyi talep etmeye cesaret gösteremediklerinden, Almanya'da da insanların sokaklara dökülmesi riskini tamamen bilinçli olarak göze aldılar. Nitekim kiliseler, sendikalar ve muhalefet partileri protesto hazırlarlarına başladı bile. Ama haklılar.”

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'ın Avrupa Birliği'ndeki mali krizi görüşeceği buluşma ertelenmişti. Ziyaretin ertelenmesi iki ülke ilişkileriyle ilgili endişe yarattı. Almanya'nın önemli gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung'da şu değerlendirme yer alıyor:

“Sarkozy ve Bayan Merkel birkaç gün sonra bir araya gelecekler. Ancak Sarkozy'nin pazartesi akşamı ertelenen ziyareti konusunda Berlin'de tarafsız bir açıklama yapılmaya ya da herhangi bir özüre bile gerek duyulmadı, ki bu olay tamamen bir skandal boyutuna yaklaşmış durumda. Ancak Avrupa Birliği ve Alman – Fransız ilişkilerinin geleceği açısından kısa sürede durumun düzeltilmesi gerekiyor. Zira ancak Berlin ve Paris, temel sorunlarda ortak hareket ederse Euro krizinden çıkmak mümkün olur. Kısacası güvenilir bir Alman – Fransız ortaklığı olmazsa, güven duyulan bir Euro Bölgesi de olmayacaktır.”

Bütçe sıkıntısı çeken bir diğer Avrupa Birliği üyesi de İspanya. Bu ülkede yaşanan krizin nedenlerine değinen Tageszeitung'da şu satırları okuyoruz:

“İspanya'da da tasarruf önlemlerine karşı, Yunanistan'da olduğu gibi, toplumsal bir hareketlenme mi başlıyor? Bunun yanıtı, hayır. Geçtiğimiz yıllarda inşaat sektörünün patlama yaptığı İspanya'da, aynı zamanda büyük bir sosyal dönüşüm de yaşandı. Çoğu memurlardan oluşan orta sınıf, şu anda kendini mal sahibi olarak görüyor. Mal sahipleri, inşaat patlamasının yaşandığı yıllarda tekelleşmeye karşı da hamle yapmıştı. Ancak şimdi satın aldıkları ikinci ve üçüncü evleri nedeniyle hayli borçlular. Bu da kadercilik ve garip bir beklenti halinin karışımı bir durum yaratıyor. Bu nedenle spekülasyonları hiç kimsenin sorgulamaması normal sayılabilir…”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Ahmet Günaltay