1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

9 Temmuz 2013

Mısır'ın geleceğine ilişkin analizler ve AB ile ABD arasındaki serbest ticaret bölgesi konusunda yürütülen görüşmeler seçtiğimiz yorum konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/194Qi
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Muhafazakâr Fransız gazetesi Le Figaro, “Mısır'ın birliğe ihtiyacı var” başlıklı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Mısır'da herkesin demokrasi talebi var. İster dini kesimler olsun, ister dini olmayanlar, ülkenin en güçlü siyasi güçleri için demokrasi hedefi geçerliliğini koruyor. Yeni Mısır sadece askerlerin, ya da sadece İslamcıların değil, tüm Mısırlıların ülkesi konumunda. Modern bir Mısır yaratmayı mümkün kılabilmek için de vakit çok geçmeden bir uzlaşma bulunması şart. Bunu yaparken de kimsenin dışlanmaması, tüm yurttaşların sürece katılması gerekiyor. Şah damarı Nil olan Mısır, yüzyıllar içinde çok güçlü bir ulusal bilinç geliştirdi. Şimdi genelin çıkarlarının parti hesaplarının önünde gelmesinin tam zamanı!”

Hollanda gazetesi De Volkskrant, “Mısır uçurumun eşiğinde” başlıklı yorumunda tarihsel bazı paralelliklere göndermede bulunuyor:

“Cezayir'de askerlerin İslamcıların seçim zaferini iptal etmesinden sonra ülkede 1992'de kanlı bir iç savaş yaşanmıştı. Eğer halk arasındaki kutuplaşma engellenemezse Mısır'da da benzer bir durum ortaya çıkabilir. Eski muhalefet çevrelerinde Müslüman Kardeşler ‘terörist' olarak nitelendiriliyor ve Mübarek döneminden alışılageldiği üzere bu örgütün yasaklanması talepleri şu sıralarda sıkça duyuluyor. Ordu yönetiminin ve onun siyasi bağlaşıklarının bu tuzağa düşmemeleri ümit edilir. Müslüman Kardeşler, Mursi yönetimi sırasında birçoklarının onlara duyduğu sempatiyi yitirdiler, ama halkın hâlâ büyük bir kesiminden destek görmeye devam ediyorlar. Müslüman Kardeşler'i devre dışı bırakmak, Mısır'ı uçuruma itmek anlamına gelir.”

Sol liberel İngiliz gazetesi Independent ise yorumunda, ABD ile AB arasında ilk bölümü dün başlatılan serbest ticaret bölgesi görüşmelerine yer veriyor:

“Serbest ticaret bölgesi görüşmelerinin sembolik anlamı, bu görüşmelerin ekonomik ağırlığında yatıyor. Bu, Çin'in Avrupa ve ABD karşısında rekabet yeteneğini güçlendirdiği finans krizi döneminin hâlâ acı bir biçimde devam etmekte olan etkileri açısından önemli. AB ile ABD serbest ticaret bölgesi müzakerelerine başlamak suretiyle, -çoğu kez aleyhinde girişimler olmuş olsa da- serbest ticaret ruhunun hâlâ yaşamakta olduğunun sinyalini veriyor. Serbest ticaret bölgesinin getireceği geniş çaplı avantajları, dijital casusluk konusunda (şu sıralarda) genelde riyakârca yürütülen bir tartışmaya kurban etmek gerçekten de büyük bir aptallık olurdu.”

Liberal İsveç gazetesi Dagens Nyheter de yorumunda, Portekiz ve Yunanistan'ın durumunun ele alındığı dünkü AB maliye bakanları toplantısına değiniyor:

“Sadece Yunanistan ve Portekiz değil, İtalya ve İspanya gibi büyük ülkeler de, küçülme eğilimi gösteren ekonomileri nedeniyle kendilerini büyük baskı altında hissediyorlar. Gerçek olan, genel olarak tüm Avrupa ekonomisinin 2013 itibarıyla gerilemiş olmasıdır. Euro Bölgesi maliye bakanlarının bir kez daha tekrarladıkları, durumun kontrol altında olduğu iddiası hayaldir. Daha da kötüsü, (bu saptamanın) hayalden ibaret olması zaten sorunun özünü oluşturuyor. Asıl gerekli olan şey, Avrupa ekonomisini belli bir düzeyde tutabilmek için siyasî cesaret ve insiyatif üstlenmektir. AB liderleri ayağa kalkıp dümene geçmek zorundadırlar. Tekne yavaştan batarken orada sessizce oturmanın yapacağı etki büyük olacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Başak Özay