1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

9 Aralık 2013

Bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumlar Dünya Ticaret Örgütü'nün uzlaşma kararı, Almanya Cumhurbaşkanı Gauck'un Soçi protestosu ve Hür Demokrat Parti'deki (FDP) yeni canlanma hamlesine ilişkin.

https://p.dw.com/p/1AVF0
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Dünya Ticaret Örgütü’nün Endonezya'nın Bali adasında küresel ticaretin liberalleşmesine yönelik paket üzerinde uzlaşmaya varmasını hayırlı bir haber olarak değerlendiren Süddeutsche Zeitung yorumuna şöyle devam ediyor:

“Gazetelerde hep kötü haberlerin yer aldığı söylenir. Alın size iyi, gerçekten iyi bir haber! 159 ülkeyi temsil eden Dünya Ticaret Örgütü, Bali’de yeni bir ticaret antlaşması üzerinde uzlaşmaya vardı. Neredeyse 20 yıl aradan sonra böyle bir sonuca varılmasından dolayı bu antlaşmanın çağdaş anlamını yakalamak için konuya ayrıntılı bakmak lâzım. Dünya Ticaret Örgütü’nün iç tüzüğü uyarınca tüm üye ülkelerin onay verdiği sözleşme üç ana temelden oluşuyor. Gümrük işlemlerinde bundan böyle bürokrasi azalacak. Bu kulağa çok teknik bir konu gibi gelebilir, ancak uzmanlar (ister inanılsın, ister inanılmasın) bu konuda alınacak önlemler sayesinde bir trilyon dolarlık bir kaynağın elde edileceğini ileri sürüyorlar. Ayrıca kalkınmakta olan ülkelerin önemli pazarlara dâhil olması kolaylaştırılacak ve sanayi ülkelerinin tarım sektöründe kendi ürünlerine uyguladıkları sübvansiyonlar da giderek azaltılacak.”

Başka bir konuya geçiyoruz. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenecek Olimpiyat Oyunları'na katılmayacağını açıklaması Almanya’da epeyce yankı buldu. Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesinin konuya ilişkin yorumunda şu görüşlere yer veriliyor:

“Gauck'un (Soçi'ye) seyahat etmemek için olduğu kadar seyahat etmek için de haklı sebepleri var. Çünkü insan hakları konusunda -bu konuda akla hemen gelenler arasında hapis yatan iş adamı Mihail Hodorkovski ya da Pussy Riot müzik grubu üyeleri bulunuyor- ancak karşılıklı konuşarak baskı uygulama imkânı ortaya çıkabilir. Ayrıca dünyanın geri kalan ülkeleri söz konusu olduğunda Soçi sonrası dönemi de düşünmek gerekir. Çünkü büyük gündemler, örneğin ticaret, hammadde kaynakları, Suriye’de çığrından çıkmakta olan iç savaş, İran’ın önlenmesi zor nükleer testleri, Kuzey Kore, Çin ve Doğu Çin Denizi’ndeki gelişmeler söz konusu olduğunda Rusya yine ister istemez gündeme gelecek. Almanya Cumhurbaşkanı etik mesajlar verirken, Alman hükümeti pragmatik yaklaşımlarda bulunmalıdır.”

Stuttgarter Zeitung da aynı konuyu yorum sütunlarına taşımış:

“Neler oluyor? Cumhurbaşkanı Joachim Gauck Soçi’deki Olimpiyat Oyunları’na gitmiyor. Aslında Cumhurbaşkanı Gauck’un katılmadığı ama bundan dolayı boykotla eşdeğer tutulmayan her gün onlarca organizasyon var. Ayrıca eğer Gauck'un mesajı Soçi’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nı ve bu organizasyonun arkasında duran isim olan Putin'i protesto etmek olsaydı, bu niyetini yanlış anlamalara izin vermeyecek şekilde açıklayabileceği kanalları vardı. Ama durum hiç öyle gözükmüyor. Tam tersine, Cumhurbaşkanı'nın Rusya'ya yapacağı resmî bir ziyaret konusunda hem Berlin, hem de Moskova'da yoğun bir biçimde çalışmalar sürüyor.”

Almanya'da eylül ayında yapılan genel seçimlerde yüzde 5'lik barajı aşamayarak, Federal Meclis'in dışında kalan liberal Hür Demokrat Parti (FDP) kendini yenileme gayreti içinde. Parti genel başkanlığına parti içinde genç ve aktif bir isim olan Christian Lindner getirildi. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinin ve bugünkü Alman gazetelerinin büyük bir çoğunluğunun yorumları tamamen bu konuyla ilgili:

“Hür Demokrat Parti'nin trajik öyküsü, masallarda olduğu gibi bir 'Mutlu Son'la mı bitecek acaba? Eğer yeni seçilen parti başkanı kendi söylediklerine inanıyorsa, o zaman partinin şansı çok yüksek görünmüyor. Christian Lindner'in başarısı, Hür Demokrat Parti'yi 2017'deki seçimlerde Federal Meclis'e yeniden dâhil etmeyi başarıp başaramaması ile ölçülecek. Ancak o kadar zamanı yok! Gelecek yıl Avrupa Parlamentosu seçimleri, Saksonya eyalet seçimleri, ayrıca bir sürü yerel seçim gündemde. Bu sebeplerden dolayı Lindner'in daha şimdiden, 2014 yılından itibaren varlık göstermesi gerekiyor. Bu anlamda yeni parti başkanının bulunduğu konumun pek kıskanılacak bir tarafı yok!”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun