1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

10.02.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu10 Şubat 2006
https://p.dw.com/p/AbnV

Hazreti Muhammed karikatürlerinin yanısıra Alman ordusunun bu yılki Dünya Futbol Şampiyonası’nın güvenliğinde görev almasıyla ilgili tartışmalar bugünün Alman basınında geniş yer alıyor.

Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung son krizin, NATO üyesi Türkiye’nin Batı ve Doğu arasında köprü olarak önemini bir kez daha gösterdiğini vurgulayarak, AB’nin Türkiye’yi içine almak zorunda olduğunu belirtiyor:

“NATO’nun baş rakibini kaybetmesinin üzerinden 16 yıl geçerken İttifak varlık gerekçesini yeniden kazanıyor. Demir Perde paslandı. Şimdi dünyayı bir kültürler perdesi ayırıyor. Batı’nın, evrensel olarak temsil ettiği Fransız Devrimi değerleri İslam dünyasında tartışmalı görülüyor. NATO askeri ittifaktan değerler topluluğuna dönüşmelidir. Söz konusu olan, bu değerleri ateş ve kılıçla misyoner bir şekilde yaymak değil, onları korumaktır. Kültürlerarası diyalog yoluyla kültürler çatışmasını engellemede anahtar Avrupa’nın elindedir. Bu anahtar Türkiye’dir. Türkiye’nin Asya’ya uzanan bir köprü olarak değeri artık kanıtlanmıştır. AB, Türkiye’yi içine almalı, bunu tereddüt etmeden, gecikmeden yapmalıdır. Tereddütler sadece korkakları ve önyargılarla dolu olanları yatıştırmaya yarar.”

Bielefeld’de yayımlanan Neue Westfaelische Zeitung ise Türkiye’nin karikatür krizindeki rolüne değiniyor:

“Diyalog yakınlaşma getiriyor, yakınlaşma karşılıklı anlayışı ve hatta en iyi ihtimalle karşılıklı güveni. Protestan Kilise Konseyi eski Başkanı Manfred Kock’un kısa süre önce dile getirdiği çağrı belki bir gün normal karşılanan, tartışılmaz bir gerçekliğe dönüşür: Her iki tarafta da fikir özgürlüğü ile dini özgürlüklere her zaman için sorumluluk bilincinin eşlik etmesi.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung İslam dünyasında Batı’yı hedef alan tehditleri eleştiriyor ve İslam dünyasının Batı’yı kışkırttığı görüşünü savunuyor:

“Boykot çağrıları, başta Danimarkalılar ve Avrupalılar olmak üzere tüm Hristiyanlar’ı, çizerleri hedef alan ölüm tehditleri, kiliseler ve Hristiyanlık sembollerini kirletici eylemler, kundaklamalar, kuklaların bayrakların yakılması, her nevi Hitler benzetmeleri, Yahudi karşıtı ifadeler... Bunların hepsi Müslümanlar’ın küçük bir ülke olan Danimarka’da yayımlanan karikatürlere gücenmelerinin sonucuymuş. Almanya’da bir Müslüman temsilci dindaşlarına kışkırtmalara kapılmamaları çağrısı yaptığında bu barışçı bir çağrı olarak göklere çıkarılıyor. Kim kimi kışkırtıyor?”

Almanya’da bu yıl düzenlenecek Dünya Futbol Şampiyonası’nın güvenliğinin sağlanmasında Alman ordusunun görev alması ile ilgili tartışmalar sürüyor. Düsseldorf şehrinde yayımlanan Westdeutsche Zeitung’un konuyla ilgili yorumu şöyle:

“Alman Anayasası felaketlerin önlenmesinde polisin yetmediği yerde Alman ordusunun ülke içinde görev yapmasına izin veriyor. Bu nedenle Alman Awacs keşif uçaklarının Alman hava sahasını gözlemesi yasal, hatta gereklidir. Ama şimdi önümüzde Dünya Kupası var diye Anayasa’yı değiştirmek gereksiz bir yaklaşım olur. Almanya normal yollardan Kupa’nın güvenliğini sağlayabilecek durumda olmasaydı, muhtemelen düzenlemeye yanaşmazdı. İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, futbolu siyasi amaçları için kullanmaktansa polisin daha iyi donatılmasına odaklansa daha iyi eder.”