1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

nur Online

10 Şubat 2010

Avrupa gazetelerinde İran'ın nükleer programıyla ilgili değerlendirmeler öne çıkıyor. Ayrıca Almanya'daki Hartz IV yardımları konusunda Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar da yorumlarda ele alınıyor.

https://p.dw.com/p/LxzR
Fotoğraf: AP

Fransız La Croix gazetesinin, “Batı'nın korkulu rüyası durumuna gelmesi, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a büyük bir tatmin duygusu veriyor olsa gerek” diye başladığı yorumunda şu satırları okuyoruz:

"İran’ın nükleer programını reddetme noktasında ABD, Avrupa ve Rusya’nın kenetlemesine önayak olan İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın, böyle bir işlev görmesi onu hiç rahatsız etmiyor gibi. Nükleer program konusunda Ahmedinejad arka arkaya hem uzlaşmacı, hem de tehditkâr bir kimliğe bürünüyor. Burada sadece Çin, İran’la çok sıkı ekonomik ilişkileri bulunduğundan, diyaloğu sürdürme talebinde bulunabiliyor."

İtalyan La Repubblica ise İran’ın içinde bulunduğu duruma ilişkin hazırladığı yorumda, İran’ın bir kâbus’a dönüştüğünü, diyalog çağrılarından yaptırımlara kadar, şimdiye kadarki tüm önlemlerin etkisiz kaldığı görüşünü savunuyor:

"Aslında gündelik olaylardan sayılabilecek Tahran’da dün Batılı elçilikler önünde düzenlenen gösterilere bile nasıl bir anlam yüklenmesi gerektiğini bilemez durumdayız. Aslında bu gösterilerin, geçen hafta sonunda Münih’te yapılan Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda gündeme getirilen yaptırım tehditlerine karşı düzenlediği söylenemez. Gösteriler daha ziyade, yarınki İran İslam Devrimi’nin yıldönümü göz önünde bulundurularak organize edilmiş, içpolitika tiyatrosundan başka bir anlam taşımıyor. Yarın önemli bir gün! Son hileli cumhurbaşkanlığı seçiminin ortaya çıkarttığı, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad liderliğindeki hükümet için yarınki gün yeni bir sınav anlamı taşırken, muhalefet için, şiddet ve baskılar karşısında yitip gitmemenin son imkanı olacak.”

İspanyol El Mundo gazetesi, İran’da Mahmud Ahmedinejad liderliğindeki rejimin, urunyumu üst kademede zenginleştirme kararı ile birlikte dönüşü olmayan bir yola girdiğini öne sürüyor. Yorumun devamında şu görüşlere yer veriliyor:

"Ancak, Tahran’da yarı-askerî güçlerin Batılı elçilikler önünde düzenlediği gösteriler, İran’ın nükleer anlaşmazlığı tırmandırma girişiminin sadece bir yanıltma taktiği olduğu izlenimini veriyor. İran rejimi dikkatleri, siyasi baskı uyguladığı yönünde uluslararası topluluğun yönelttiği suçlamalardan başka yöne çekme çabası içinde. İran hükümetinin işine daha uygun gelen, dünya kamuoyunun ülkenin nükleer programından dolayı endişe duyduğu izlenimini vermesi.”

Son olarak Almanya’da "Hartz IV" diye anılan, uzun süreli işsiz ailelere yapılan işsizlik ve sosyal yardım ödemelerinde esas alınan kriterleri anayasaya aykırı bulan Fedaral Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin bir yoruma değiniyoruz. Avusturya gazetesi Der Stardart, Anayasa Mahkemesi’nin bu yöndeki kararını doğru buluyor ve bu karar ile başa dönüş sinyali verildiği görüşünü savunuyor:

"Gerhard Schröder'in başbakanlığı döneminde ortaya atılan bu sosyal reform projesi, daha sonraları sosyal demokratların ve diğer solcuların iddia ettiği gibi işe yaramaz bir girişim değildi. Devletin uzun süreli işsizlere sosyal yardım verirken, onlardan da kendi inisiyatiflerini koymalarını istemesi aslında doğru yoldu. Elbette ki Hartz IV yasalarının tamiri çok ucuza mal olmayacak. Ama bunun yapılması mutlaka gerekiyor ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı bu konuda yeni bir fırsat da yaratıyor: Hükümet ile muhalefetin başbaşa verip, insan onurunun değeri konusunda ayrıntılı bir biçimde kafa yorması gündeme gelecek.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa