1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

10 Şubat 2012

Avrupa basınının ağırlıklı konuları borç batağındaki Yunanistan’ın durumu ve Suriye’deki son çatışmalar.

https://p.dw.com/p/141RZ

Hollanda'dan De Telegraaf Suriye’de özellikle Humus kentindeki şiddet olaylarını masaya yatırıyor:

“Humus'un stratejik anlamda önemli bir yeri var. Ülkenin üçüncü büyük kenti olan Humus, Akdeniz’le önemli bir bağlantıyı sağlıyor. Birçok Humuslu isyana çok erken katıldı. Geçen nisan ayında göstericiler merkezi işgal etme ve burayı Mısır’da devrimin ortaya çıktığı Tahrir Meydanı’na dönüştürme girişiminde bulundu. Aslında Humus halkı ülkenin tamamını temsil ediyor. Kentte mezhep ayrımcılığına yönelik, yakında Suriye’nin tamamını etkisi altına alacak bir iç savaşın çıkacağının işaretleri olarak kabul edilen, çok sayıda ölümcül saldırı düzenlendiğine yönelik haberler geliyor. Sünni semtleri Devlet Başkanı Beşar Esad’ın da mensubu olduğu Şii  cemaatine dahil olan Alevilerin yerleşim birimleri ile yan yana. Suriyeli birlikler uzun süredir Alevileri silahlandırıyor. Bu kişiler bir süre sonra Sünni avına çıkabilir.”

Sol-liberal İtalyan gazetesi La Repubblica ise Batı'nın Suriye konusundaki tutumunu taşıyor yorum sütunlarına:

“Atalet ve dalgınlık hakim… Dünyadaki şiddete hiçbir zaman gerektiği gibi tepki vermedik, doğru… Ancak haksızlık ve savaşlara müdahale konusundaki zafiyet hiç olmazsa belli bir ölçüde eleştirildi. Suriye konusunda tutarlı bir tavrımız olmak zorunda. Zira Suriye'de sadece cinayet işlenmiyor, aynı zamanda Arap dünyasını sarsan beklenmedik ve öngörülmedik isyanların bir bölümü devam ediyor."

Fransız Le Monde gazetesi AB’nin borç batağındaki Yunanistan’a yapmaya hazırlandığı yeni yardım paketini ele alıyor. Yorum şöyle:

“Avrupalılar Yunanistan’ın söz verdiği reformların çok zor yoluna gireceği, özelleştirmenin daha başlarda olduğu ve kamu borçlarının azalmadığı tespitinde bulunuyor. Atina görev ve sorumluluklarını yerine getirmiyor. Yunanistan özellikle Uluslararası Para Fonu ve Euro Bölgesi’nin denetiminde olan Portekiz ve İrlanda ile kıyaslandığında bu daha da fazla göze çarpıyor. Bu ülkeler daha tehlike sınırlarının dışına çıkmamış olsalar da az ya da çok verdikleri sözleri yerine getiriyorlar. Bu durum, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması konusunun yeniden gündeme geleceğinin bir işareti. AB Komisyonu'nu Başkan Yardımcısı Hollandalı Neelie Kroes’un dediği gibi, bir ülkenin Euro Bölgesi’ni terk etmesi dünyanın sonu değil.”

İspanyol gazetesi El Pais Yunanistan'da kabul edilen sıkı kemer sıkma önlemlerine ilişkin olarak şu yoruma yer veriyor: 

“Lukas Papadimos başkanlığındaki üç partiden oluşan koalisyon hükümeti, kritik birkaç günden sonra yeni tasarruf paketini kabul etti. Böylelikle Brüksel'in 130 milyar euro tutarındaki ikinci yardım paketinin onaylanmasını kolaylaştırdılar ve borçların silinmesine de katkı sağlamış oldular. Diğer Avrupa ülkeleri de bu sayede derin bir nefes aldı. Fakat Yunanistan'ın yükümlülüklerini yerine getiremeyeceği ortada. Zira Yunanistan'ın hâlihazırdaki sorunu ekonomik büyüme. Bu sert tasarruf önlemleri ülkedeki durgunluğu daha da derinleştirecek ve zaten vergi ödeme konusunda çok da istekli olmayan bir toplumda vergi gelirlerinin daha da azalmasına neden olacak. Bu geleceğe yönelik olarak büyük bir sorun oluşturabilir. Avrupalılar zaman kazandı, ancak sorunu çözmüyorlar.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Başak Özay