1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

10.04.2009 - Avrupa basınından özetler

10 Nisan 2009

Paskalya tatilinin yaşandığı Avrupa ülkelerinde, basında öne çıkan konular Çek Cumhuriyeti’nde kurulan yeni hükümet, Obama’nın nükleer silahlardan arındırılmış dünya vizyonu ve küresel ekonomik kriz.

https://p.dw.com/p/HUOw
AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten Çek Cumhuriyeti'nin yeni Başbakanı Jan Fischer.
AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten Çek Cumhuriyeti'nin yeni Başbakanı Jan Fischer.Fotoğraf: AP

Nepszabadsag adlı Macar gazetesi, AB dönem başkanı Çek Cumhuriyeti’ndeki hükümet değişikliğini şöyle yorumluyor:

“Uzman ve teknokratlardan oluşacağı söylenen yeni Çek hükümeti aslında muhafazakar-sosyal demokrat koalisyonundan başkası değil. Bu durumdan herkes memnun. Avrupa Bakanı Aleksandr Vondra hariç. Vondra, AB dönem başkanlığının diplomatik meyvelerini toplayamayacak. Ama Çekler siyasi kavgaların atlatıldığı ve aşırı ekonomik zorluklar getirmeyen tatil sezonuna, gürültü çıkarmayan bir hükümetle girmekten memnunlar.”


Fransız Le Figaro gazetesi ABD Başkanı Barack Obama’nın nükleer silahlardan arındırılmış dünya vizyonunu şöyle yorumluyor:


“Obama gerçekten dünyayı atom silahlarından kurtarmak istiyorsa o zaman Beyaz Saray’ın işi çok demektir. Obama önce nükleer denemeleri yasaklatma anlaşmasını Senato’ya onaylatmak, sonra da nükleer malzeme üretimine son verilmesini sağlamak, Amerikan ve Rus atom silahlarının önemli oranda azaltılmasını antlaşmayla garanti altına almak ve doğu Avrupa’daki füze kalkanından vazgeçmek zorunda kalacaktır. Obama nükleer silahlardan arındırılmış dünya vizyonunun Avrupa’da olumlu yankı bulduğunu biliyor. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, şimdiye kadar hiçbir atom bombası, konvansiyonel silahlar kadar insan öldürmemiştir.”


Avusturya’nın Der Standard gazetesi, Almanya’nın en büyük gayrı menkul bankası Hypo Real Estate’e devletin el koymasını, ‘Almanya’da sosyalizm esintileri’ başlıklı yorumunda şöyle değerlendiriyor:


“Ekonomi takviminde kırmızı kalemle çizilecek bir gün daha. Almanya Federal Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1949 yılından bu yana ilk kez hükümet bir bankayı devletleştirme işlemlerini başlatıyor. Almanya Demokratik Cumhuriyeti’nin tarihe karışmasından 20 yıl sonra Almanya’da yeniden sosyalizm esintileri hissediliyor. Devletleştirme tek çıkar yol olmasaydı Berlin bu adımı atmazdı. Ancak devletin sürekli olarak banka işletmeciliği yapamayacağı da unutulmamalı. Çünkü Almanya hükümeti başarılı banker olmadığını eyalet bankaları skandalı sırasında kanıtlamıştı.”


Fransa’daki şirket yöneticilerinin ekonomik kriz yüzünden işini kaybetme korkusundaki personel tarafından rehin alınması, Paris’te yayımlanan Liberation gazetesinin yorum köşesine şöyle yansımış:


“Patronu rehin almak, Fransızlara has bir protesto şekli. Bunun nedenleri Fransızların sıcakkanlı olması, işletmelerde sosyal diyalog kültürünün bulunmaması ve çok sert geçen toplu sözleşme anlaşmazlıklarıdır. Buna bir de son on yıldır Fransız işletmecilerinin iki sınıfa ayrılması ekleniyor. Bir kısım yönetici geleneksel rolünü benimseyip, risk cazibesi ile sosyal ve ekonomik sorumluluk arasındaki dengeyi bulmaya çalışırken, borsalık olmuş şirketlerin jet sosyetik yöneticileri, sonsuz hırsla soyutladıkları finans aleminde gezinir. Öyle bir an gelir ki, ücret ve ikramiyelerinin yüksekliği, sorumluluğu meşru kılan sosyal akdi onlara unutturur. Sonunda, kaybın adil bir şekilde paylaştırılmasını talep eden mağdurlar fiziki yollara da başvurur. Bu çaresizlik eylemlerinde radikalleşme unsuru aranmamalıdır.”


Londra’da yayımlanan The Times gazetesinin ekonomik kriz ve kiliselerin sorumluluğu başlıklı yorumunda şu satırlar dikkat çekiyor:


“Ekonomik kriz milyonları sıkıntıya soktu. Zengin ülkelerdeki işsizlik, iflas ve fakirleşme, Üçüncü Dünya’daki kadar ağır olmayabilir. Ama aynı ölçüde cesaret kırıcıdır. Milyonlarca insanın selameti inançta araması kiliseler için şanstır. Ancak kiliselerin işlevi maddi zarar görenlerin acısını dindirmek değil onlara manevi yol gösterici olmaktır. Ve kiliseler bu görevi son yıllarda ihmal etmiştir.”

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa