1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

11 Mart 2010

Bugünkü Alman basınında İsrail'in Doğu Kudüs'te yeni yerleşim birimleri inşa etme kararı ile Almanya'nın Winnenden kasabasında 15 kişinin öldürüldüğü saldırının yıldönümüyle ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/MPPQ
Fotoğraf: AP

Frankfurter Allgemeine Zeitung İsrail’in ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in İsrail temasları sırasında Doğu Kudüs’te yeni yerleşim birimlerinin inşa edilmesi kararını almasını yorum sütunlarına taşıyor. BM, AB ve Arap dünyasından tepkilere neden olan kararla ilgili yorum şöyle:

„ABD'nin mekik diplomasisi sayesinde İsrail’le Filistin arasında şimdilik dolaylı görüşmelerin yürütülmesi planlanıyor. Ancak İsrailli yetkililerin Doğu Kudüs'te Ramat Shlomo adında yeni bir yerleşim birimi inşa etmesine izin verdiğinin açıklanmasından bu yana taraflar arasındaki barış sürecinin canlandırılması çabalarının başarısızlığa uğrama tehlikesi arttı. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in İsrail'le aralarında Ortadoğu konusunda hiçbir görüş ayrılığı bulunmadığını açıklamasının ardından yeni yerleşim birimi inşa edileceğini duyduğunda ne hissettiğini tasavvur etmek mümkün. Biden ve Obama böylesine kışkırtıcı bir tavır karşısında kandırıldıkları duygusuna kapılmamış mıdır?“

Märkische Oderzeitung aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

„İsrail, en büyük hamisi ABD’ne, Başkan Yardımcısı Joe Biden’in ziyareti sırasında sergilediği kabalığı bugüne kadar çok nadir yapmıştır. Biden'ın ziyaretinde ülkesinin İsrail Devleti’ne kapsamlı güvenlik garantisi verdiğini açıklamasının hemen ardından Kudüs’ün doğusunda 1600 monutluk yeni bir yerleşim biriminin inşa edileceği duyuruldu. Ancak buna rağmen iki taraf arasında derin bir kavganın yaşanacağı söylenemez. Çünkü İsrail, ABD’nin İran’la ilgili planlarında merkezi bir rol oynuyor. Tahran’la uzlaşma sağlanamazsa o zaman İsrail İran’a saldıracak. Washington’da İran'la ilgili bütün olasılıkların göz önünde bulundurulacağının dile getirilmesi boşuna değil. Netanyahu ne isterse yapabilir.“

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum Münster’de yayımlanan Westfälische Nachrichten’den:

„Bu küstahlık mı yoksa aptallık mı? Kudüs yönetimi ABD’nin Ortadoğu sorunundaki sorumluluğunun farkına yeniden varıp, yeni bir barış inisiyatifi geliştirdiği bir zamanda Filistinliler’le yapılacak her türlü işbirliğini engelliyor. Uluslararası toplumun sert açıklamaları işe yaramadı. İsrail açık açık bütün barış girişimlerine saldırıda bulunmaya devam ederse, o zaman yüksek sesle yaptırımlar konusuna kafa yorulmalı.“

Almanya’nın Winnenden kasabasında geçen yıl bugün üzücü bir saldırı düzenlenmişti. 17 yaşındaki bir genç babasının silahıyla bir okulu basarak 15 kişiyi öldürmüştü. Almanya'yı sarsan bu saldırının yıldönümü, Alman gazetelerinde geniş yer buluyor. Würzburg’da yayımlanan Main-Post’un yorumu şöyle:

„Bu saldırının ardından okullarda şiddetle mücadele vakıfları kuruldu. Saldırıda çocuklarını kaybeden ailelerin daha iyi bir toplum için çabalaması takdire şayandır. Çünkü saldırgan sadece 15 kişiyi öldürmekle kalmadı, aynı zamanda geride travma yaşayan 100 görgü tanığı ile kurban yakınını bıraktı. Bu kişiler bir yıldır bu acıyla yaşamak zorunda. Onlar 11 Mart 2009’da yaşananları hiçbir zaman unutmayacak. Politikacılar ise sadece kameraların karşısına geçip, planlarını açıklamakla yetindi. Oysa Winnenden saldırısının birinci yıldönümünde yasama organlarının gerekli düzenlemeleri yapamadığı ortada. Verilen sözler uygulamaya geçirilmedi. Bu bağlamda hatırlatmakta yarar var: Alman okullarında 2000 yılından bu yana toplam sekiz saldırı düzenlendi. Bu salrdırılardan sonuncusu geçen yıl Eylül ayında Bavyera Eyaleti’ndeki Ansbach’da cereyan etti.“

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ahmet Günaltay