1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

11 Nisan 2013

Avrupa basını, Fransa'da bir bakanın kara para akladığı iddialarının ardından temiz siyaseti tartışıyor ve ülkedeki son siyasi durumla ilgili yorumlara ağırlık veriyor.

https://p.dw.com/p/18EGo
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

İspanya'dan liberal La Vanguardia gazetesi, Fransa'nın Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande'a duyulan sempati değerlerinin giderek azalmasını ele alıyor:

"François Hollande, Fransa Cumhurbaşkanlığı makamına, umut bağlanılan bir politikacı olarak gelmişti. Hollande, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in tasarruf politikası ile boğduğu Avrupa'da ekonomik büyümeyi sağlamayı istiyordu. Aynı zamanda mali skandallar ve yolsuzluklara bir son vermeyi de hedefliyordu. Bu hedeflerini bir yıldır uygulamaya geçirmiş değil. Hollande tasarruf politikasını sevmiyor. Ancak Fransa Cumhurbaşkanı'nın bazı sorumlulukları da var. Ekonominin durumunun daha da kötüye gitmesini, Fransa sanayinin Alman sanayine karşı rekabet gücünü yitirmesini ve ülkesinin resesyona girmesini engellemek istiyorsa, o zaman tasarruf politikasından kaçışı yok."

Fransız Liberation gazetesi bugünkü sayısında, geçen ay istifa eden Fransa Bütçe Bakanı hakkındaki yolsuzluk iddialarını ve Cumhurbaşkanı François Hollande'ın vergi cennetleriyle mücadele kararını ele alıyor:

"Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy 2009 yılında yaptığı açıklamada, 'Artık vergi cennetleri ve banka sırları yok. Bunlara bir son verildi' diye konuşmuştu. Bundan üç yıl sonra hâlâ önümüzde kara para aklamaya karşı mücadele hedefi var. François Hollande Avrupa ve dünyanın geri kalanındaki vergi cennetlerinin yok edilmek zorunda olduğunu söylüyor. Çok can sıkıcı bir tekrar bu. Bize sadece, kayıt dışı ekonominin nihayet son bulmasını umut etmek kalıyor. Bunun için yasal ama ahlaksız uygulamalara karşı mücadele edilmesi şart: Çünkü kişisel mal varlığının aktarıldığı cennet gibi yerlerdeki vergi yükü, sadece hafif bir dokunuştan ibaret."
    
İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung da Avrupa Birliği içindeki vergi tartışmaları bağlamında, 2015 yılından itibaren yürürlüğe konulması istenen, faiz gelirlerinin otomatik olarak diğer ülkelere bildirilmesi uygulamasını ele alıyor:

"Son gelişmeler, mali ve borç krizi olgularının özellikle büyük ülkelerdeki yanıltıcı vergi açlığının artık mantık sınırlarını aşmış olduğunu gösteriyor. Bu durum faiz gelirlerinin otomatik olarak diğer ülkelere bildirilmesini öngören uygulama konusundaki ısrarın yanı sıra, AB maliye bakanlarının finans merkezlerinin cazibesini tamamen zayıflatmak isteyen finansal işlem vergisini yürürlüğe koyma planları için de geçerli. Aslında bu nedenle, diğerlerine cazip olmayı yasaklamak istiyorlar. İsviçre bunu şu günlerde AB ile kurumlar vergisi konusunda yürüttüğü müzakerelerde yaşıyor. Uygulamaların uyumlu olması konusunda İsviçre'ye yapılan bu baskı, Avrupa'nın ortasındaki bu AB üyesi olmayan ülke için en büyük tehdidi oluşturuyor."   

Bir başka Fransız gazetesi La Republique des Pyrenees ise 'Ahlâk ve siyaset' başlıklı yorumunda karamsar:

"Neden aslında siyasi ve ekonomik bir kriz yaşamamıza rağmen ahlâki bir kriz yaşadığımıza inandırılmak isteniyoruz? Eski Bütçe Bakanı'yla ilgili ortaya çıkan skandal muhakkak ki hükümetin politika değişikliği yapmasına neden oldu. Ancak kriz bu skandaldan önce de vardı. Üstelik hiçbir gelişme Cumhurbaşkanı François Hollande'ın ilan ettiği önlemlerin bütün bunlara son vereceğine işaret etmiyor. Hollande'ın alınmasını istediği önlemlerden bazıları hiç de fena değil. Örneğin geniş kapsamlı ekonomik suçlara ve vergi cennetlerine karşı daha güçlü mücadele edilmesi gibi...Ancak politikacılar için gündeme getirilen şeffaflık kuralları, bazı siyasetçilerin şimdiden dokunaklı bir biçimde tevazu gösterme yarışına girmesine neden olsa da, aslında yalnızca korkutucu olabilir."

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ayhan Şimşek