11.06.2010 - Avrupa basınından özetler

FIFA Dünya Futbol Şampiyonası ilk kez bir Afrrika ülkesinde düzenleniyor. Fransa’nın başkenti Paris’te yayımlanan Le Figaro gazetesinin şampiyonayla ilgili yorumu şöyle:

“Afrika yıllardır hesaba katılmadı. Ya da çok az dikkate alındı. Bu kıtada ilk kez tüm dünyayı ilgilendiren bir olay yaşanıyor. Tabii ki bu bir G20 ya da BM Zirvesi değil. Ancak futbol şampiyonası Afrika’nın tekrar ilgi görmeye başladığı bir ana denk geliyor. (…) Bu şampiyona en azından Afrika’da yeniden gururun kabarmasına yol açacak. Çin, Hindistan ve Rusya’nın olmadığı şampiyonaya Afrika’dan altı takım katılıyor.”

Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da yayımlanan Monitor gazetesinin bu konudaki yorumundaysa şu satırları okuyoruz:

“İşte başlıyor! Afrika coşkudayken, misafirler titriyor. Seksen yıl içinde birçok kıtada düzenlenen Dünya Futbol Şampiyonası nihayet Güney Afrika’ya ulaştı. (…) Ev sahibi büyük heyecan ve coşku içindeyken Dünya Şampiyonası konuklarının kendilerini burada güvende hissettikleri söylenemez. Sebebiyse, Güney Afrika'nın, Kolombiya’nın ardından dünyanın en fazla suç işlenen ülkesi olması. Son günlerde şampiyona için ülkeye giden futbolseverler ve gazetecilerin soyulduğuna dair haberler artıyor. Hatta şampiyonadan bir gün önce de bazı kafilelerin oteline hırsız girdiği öğrenildi.”

Avusturyalı liberal görüşlü Der Standart gazetesi de şampiyonayla ilgili güvenlik kaygılarına değiniyor:

“FIFA Güney Afrika’ya bol keseden vaatte bulunmuş, Avrupa’dan şampiyonaya en az 500 bin futbol severin gideceğini söylemişti. Ama futbol turistlerinin sayısı bu rakamın ancak yarısını buluyor. Bunun arkasında ekonomik kriz, seyahat masraflarının yüksek oluşu, çeşitli önyargı ve korkular var. Bayern Münih'in kulüp başkanı Uli Höness, şampiyonaya gitmek istememiş ve organizasyonun Güney Afrika’ya verilmesinin yanlış bir karar olduğunu belirterek, güvenlik konusunun aydınlatılmadığını savunmuştu.”

Macaristan’da yayımlanan sağ muhafazakâr görüşlü Magyar Nemzet gazetesiyse, Dünya Futbol Şampiyonası’na verilen önemi, Almanya’daki cumhurbaşkanlığı seçim tarihinin bile şampiyonaya göre ayarlanmış olmasıyla belgeliyor. Yorumun devamında şu satırlar dikkat çekiyor:

“Futbol öyle büyük bir güce, öyle muazzam bir kitle olayına dönüştü ki, Almanya’daki cumhurbaşkanlığı seçimi dahil, taraftar ve sporcuların güvenliğiyle ilgili konular dışındaki herşeyi gölgede bıraktı. Dünya kamuoyunu, şimdiye kadar tasavvur edilemeyecek boyutta etkiler hale geldi. Basın yayın organlarının gelişmesiyle eskiden yaşandığı yöreye bağlı ve sadece ‘anlık’ olarak tabir edilebilecek olaylar artık dünya geneline dalga dalga yayılarak herkesi peşinden sürükleyen bir akıma dönüştü.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Ahmet Günaltay