1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

11.10.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Ceml Sey11 Ekim 2006
https://p.dw.com/p/Abkl

Alman basınında bugün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Almanya ziyareti, Kuzey Kore’nin ilk nükleer denemesine tepkiler ve internetin devlerinden Google’ın YouTube’u satın alması hakkındaki değerlendirmeler dikkat çekiyor.

Almanya’nın temsilcilerinin Rusya’daki duruma açık bir eleştiri yöneltmesini bekleyenlerin hayal kırıklığına uğramış olması gerektiğini belirten Berliner Zeitung gazetesi, Rusya Devlet Başkanı Putin’in resmi ziyareti hakkında şu yorumu yapıyor:

“İnsan hakları sorunu, Rusya’daki genel hukuksal güvence sorunuyla aynıdır. Bu görüş Putin’e yabancı gelebilir. En azından bugüne kadar, bu görüşü paylaştığını ortaya hiç koymadı. Ama bu nedenle bu ilişkiyi kendisine daha açıkça anlatmak gerekli.”

Almanya’nın Rusya’dan gelen enerjiye ve oradaki iş olanaklarına, Rusya’nın siyasi olarak Almanya’ya muhtaç olduğunu ileri süren Süddeutsche Zeitung şu görüşü savunuyor:

“Yani diyaloğun alternatifi yok. Sadece bu hem pazarlar, hem de basın özgürlüğü konusunda, hem doğal gaz, hem de Gürcistan konusunda geniş kapsamlı olmalı. Geçtiğimiz yıllara oranla bu kayda değer bir ilerleme bile olurdu.”

Sol eğilimli Tageszeitung gazetesiyse, Almanya’da Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush’un, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e oranla daha fazla eleştirilmesinin anti-amerikancılık olarak algılandığını, oysa bunun mantıklı bir nedeni olduğun öne sürüyor bugün yayınladığı bir yorumda:

“Aradaki fark, Putin’in sadece kendi ülkesinde işlediği suçlardan sorumlu olması. Bu onu daha ahlaklı yapmıyor. Ama onun keyfi idaresi, tüm dünya düzenini de tehdit etmiyor.”

Aynı gazete bir başka yorumda da Kuzey Kore’nin ilk nükleer denemesini yapmasıyla başlayan gerginliği değerlendiriyor:

“Çatışmanın yumuşatılması ve Kuzey Kore’nin müzakere masasına geri dönmesi için tek şans, ancak Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush’un kendi selefi Bill Clinton’ın politikasına geri dönmesi ve Pyongyang’a güvenilir saldırmazlık güvenceleri vermesidir.”

Muhafazakar Frankfurter Allgemeine ise Kuzey Kore lideri Kim Yong İl’in Çin’in bölgede istikrar sağlayabildiği inancını da yıktığını vurgulayarak, “küçük komşusu tarafından aşağılanan dev ülke, Kuzey Kore diktatörünün disipline edilmesine katılmaktan pek kaçamaz” diyor ve ekliyor:

“Bu, İran vakasında kolaylıkla sapılması mümkün olmayacak bir yolda atılan bir adım olur. Kim en azından birşeyi başardı: Durumun ciddiyetimi herkes kavradı.”

Internet’te kullanıcıların kendi filmlerini yerleştirdiği YouTube’un 1 milyar 600 bin Amerikan doları karşılığı Google şirketine satılmasını Financial Times Deutschland okurlarına şöyle açıklıyor:

“Google gibi artık keşiflerde bulunmayanların satın alma stratejisine yönelmesi gerekir. Google’ın şansı, zorlandığı strateji değişikliğine yetecek parası olması. Bundan da öte, arama sonuçlarıyla reklamları birleştiren temel iş sahası o kadar para getiriyor ki, Google, az buçuk anlamlı her satın almaya seviniyor. Internet devinin YouTube’a ödediği 1 milyar 600 bin dolardan fazla para neredeyse ikincil bir sorun.”