11.12.2008 - Alman basınından özetler

Maerkische Oderzeitung yorumunda, Yunanistan'da yaşanan olayların perde arkasını irdeliyor:

“Mali kriz ve sosyal sorunlar, özellikle de iyi eğitimli gençlerin perspektifsizliği, Yunanistan'da baş gösteren ayaklanmanın çapını açıklamak için kullanılan tezler. Ama bu sadece bir ölçüde doğru. Ve talep edildiği gibi Başbakan Karamanlis'in muhafazakar hükümetinin istifası hiçbir şey değiştirmeyecek. Muhafazakarlar gibi sosyalistler de onlarca yıldır yolsuzluklar yapıyor, arpalık ekonomisini AB kaynaklarıyla finanse ediyor. Kamu hizmetleri aksıyor, emeklilik sistemi gibi acil reformlar ise sürekli erteleniyor. Bunun acısını çekenler ise vatandaşlar. Demokrasinin beşiğinde örnek gösterilecek figürlerin eksikliği hissediliyor. AB üyesi Yunanistan iflas etmiş durumda.”

Bugün yapılacak AB liderler Zirvesi öncesinde ekonomik kriz ve üzerinde uzlaşılmaya çalışılan iklim paketi ile ilgili yorumlar geniş yer alıyor. Bild gazetesinin yorumu şöyle:

“Kulağa saçma gelebilir ama gerçek: Ekonomik kriz dünya iklimi için iyi. Daha az üretim, daha az kirlilik ve daha az küresel ısınma. Tamam, bu, resesyon nedeniyle işini kaybeden insanları çok fazla teselli etmeyecektir. Onların derdi Antarktika'yı kurtarmak değil, faturalarını ödeyebilmek. Ama şu da bir gerçek: Ekonomik büyüme dönemlerindeki planlardan farklı olarak, krizden etkilenen sanayi kollarında iklim düzenlemeleri artık o kadar hızlı ve sert bir şekilde dayatılamayacak. Çünkü kriz iklim korumaya şimdiden hissedilebilir bir katkı sağlamaya başladı. Ama bu yine de iklim koruma tedbirlerini uzun vadede rafa kaldırmak için bahane olarak kullanılmamalı. Ertelemek, iptal etmek anlamına gelmez.”

Thüringer Allgemeine gazetesinin yorumunda ise şu satırlar göze çarpıyor:

“Ekolojik dönüşümü gerçekleştirme hedefi, resesyonun gölgesinde milli çıkarlar arasında eriyip gitme tehlikesiyle karşı karşıya. İklim korumanın sadece iyi zamanlarda düşünülecek bir şey gibi görülmesi budalalık. Dünyanın ve küresel iklimin iki santigrat derece daha ısınacağı ve bundan dönüş olmadığı artık kesin. AB zirvesinde liderler imkansız iki şeyi birarada yapmaya çalışacak: Bir yanda iddialı iklim koruma paketine bağlı kalıp, diğer yandan ekonomik kriz döneminde kendi sanayilerini sert kurallardan korumak gibi. Ama bu iş böyle yürür mü, şüpheli.”

AB'nin Somali açıklarındaki korsanlarla mücadele için hayata geçirdiği Atalanta Operasyonu'na Almanya'nın katılımı, dün Federal Meclis'te alınan kararla kesinleşti. Stuttgarter Zeitung, operasyonun başarı şansının şüpheli olduğu yorumunda bulunuyor:

“Korsanların altyapısını çökertmeye yanaşmayan bir uluslararası filo, olsa olsa, asgari bir güvenlik sağlayabilir. Atalanta Operasyonu'nun bölgede kalıcılaşması ise ne Almanya'nın ne de Avrupa'nın çıkarına. Dolayısıyla bu misyonun başarı şansı şüpheli.”

Berlin'de yayımlanan Tageszeitung'un yorumu ise şöyle:

“Korsanlıkla etkin mücadele isteyen, Somali'ye bir alternatif de sunabilmek zorundadır. Ülkede onsekiz yıldır devlet yok. Korsanlık, bunun sonucunda toplumda kendi kendine şekillenen organizasyon türlerinden sadece biri. Somali açısından büyük bir sorun da değil. Tam tersine, yoksulluk içinde yaşayan Somali halkının onlarca yıldır gördüğü en iyi döviz kaynağı. Halk iç savaş içinde, büyük çoğunluk yaşamını sürdürecek temel araçlardan yoksun. Böyle bir ortamda Almanya ve Avrupa'nın halk yerine ticaret gemilerini koruma planı, garip bir öncelik saptaması.“