1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

12 Şubat Çocuk Askerler Günü

DW12 Şubat 2007

Bugün çocukların asker olarak kullanılmasını önleme ve çocuk askerlerle dayanışma günü. Başta Latin Amerika, Asya ve Afrika’da yüz binlerce çocuk özellikle iç savaşlarda kullanıyor. Geçen hafta Fransa'nın öncülük ettiği bir konferansta çocuk askerlerin durumu konuşuldu, Paris İlkeleri bildirisi yayımlandı.

https://p.dw.com/p/AaHT
Erkek çocukların ellerine silah tutuşturulurken, kızlar genelde seks kölesi olarak kullanılıyor.
Erkek çocukların ellerine silah tutuşturulurken, kızlar genelde seks kölesi olarak kullanılıyor.Fotoğraf: dpa

İnsan Hakları İzleme Örgütü'ne göre dünya üzerinde 300 bin çocuk asker var; çocuk askerlerin yaşı sekize kadar inmiş. Çocukların eline silah verildiği gibi, mayınların yerini saptamak için kurban olarak ya da haberleşme için kullanılıyor. İntihar komandosu olarak yetiştiriliyor, seks kölesi olarak çalıştırılıyor. Küşük yaşta ailelerinden koparılan çocuklar normal yaşamla ilgilerini kaybediyor. Human Rights Wacth’a göre 30’dan fazla ülkede çocukların çatışmalara zorlanmasında silah teknolojisindeki ilerlemeler etkili oldu. Taşınması ve kullanımı kolay hafif otomatik silahlar çocukların cepheye sürülmesini sağladı.

Çocuk hakları kurumlarının verilerine göre sadece gerilla grupları değil hükümet güçleri de çocukları kullanıyor. Çoğunlukla yoksul, ailesinden ya da evinden ayrı yaşayan, çatışma bölgelerinde bulunan çocuklar seçiliyor. Çocuklar yoksulluk ya da sosyal baskılar veya yiyecek ve barınak bulabilmek için silahlı gruplara katılırken, silahlı grupların çocukları kaçırması ve alıkoymasına da sıkça rastlanıyor.

Kız çocukları önce unutuldu

Önceleri bu muameleye sadece erkek çocuklarının maruz kaldığı sanılırken, El Salvador, Etiyopya ve Uganda'da yapılan araştırmalarda çocuk askerlerin üçte birinin kız olduğu ortaya çıktı. Kızlar asker olarak kullanılmalaranının dışında çoğu zaman tecavüz ve tacizle de karşılaşıyorlar. Çok az barış anlaşmasında çocuk askerlerin varlığı kabul ediliyor ya da onların topluma tekrar kazandırılması ve rehabilite edilebilmeleri için programlar öngörülüyor. Eski çocuk askerlerin bir çoğu eğitim, meslek, barınma ve yiyecek imkanı bulamadıkları için sokağa sürükleniyor ya da tekrar silahlı gruplara katılıyor.

Çocuk Askerlerin Kullanılmasına Son Koalisyonu adı altında çalışan bir grup 1997 yılında çocuk askerlerle ilgili bir konferanzs düzenlenmesini sağladı. BM Çocuk Örgütü UNICEF ve insan hakları örgütlerinin Güney Afrika’da düzenlediği konferanstan, çocuk askerlerin korunması ve topluma yeniden kazandırılmasına ilişkin kararlar çıktı.

Aradan geçen on yılda konu politikacıların da ilgisini çekmeyi başardı ve geçen hafta Paris’te yapılan konferansta “Paris İlkeleri” kabul edildi. UNICEF Başkan Yardımcısı Rima Salah, bu konferansta geçen on yılın yanılgılarının düzeltildiğini söylüyor: “Çoğu kez kız çocuklarını unuttuk. Çocuk askerlerin topluma kazandırılması projelerinde onlara yer yoktu. Paris İlkeleri, kız çocuklarının özel ihtiyaçlarını gözönünde bulunduruyor. Sağlık sorunlarından eğitim ve meslek kazandırılmasına kadar farklı ihtiyaçları gözönünde bulundurmamız gerek.”

Kara liste hazırlanıyor

Paris’te yapılan çocuk askerler konferansına Almanya adına katılan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Günter Gloser de Almanya’nın dönem başkanlığında bu konuda lobi çalışmalarını artırıcağını belirtiyor: “Paris İlkeleri’nin dış politika ve kalkınma yardımı politikası açısından ne anlama geldiğini anlatmamız gerek. Bu konudaki projelerin koordinasyonunun üstlenebileceğimizi düşünüyorum. Uygulanan programların çocukların ihtiyaçlarına cevap verip vermediğini anlamak için bir durum saptaması da gerek.”

Uluslararası Ceza Mahkemesi, kısa bir süre önce Kongo’da çocukları askerlik yapmaya zorlayan bir gerilla komutanına karşı davayı kabul etti. BM Güvenlik Konseyi’nin 2004 yılında silahlı çatışmalarda çocuk asker kullanan hükümetler ve silahlı gruplara karşı yaptırım uygulaması kararı almasından sonra her yıl bu konuda bir kara liste açıklanıyor. Çocukların savaşmaya zorlandığı ülkelerin hükümetleri, şimdi bu kara listeden çıkabilmek ve yaptırımlardan kurtulmak için çare arıyor. BM uzmanları ve insan hakları savunucuları bu yüzden umutlu.