1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

12.01.2004 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Attila Azrak12 Ocak 2004
https://p.dw.com/p/Abw5

Almanya’da bugün yayınlanan gazeteler, yorum sayfalarına iç politika ağırlıklı konuları almış. Mayıs ayında Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau’un görev süresinin sona ermesinden sonra kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağı tartışmaları, birçok gazetede baş konu.

“Berliner Zeitung” gazetesi, Cumhurbaşkanı adayı tartışmalarının yanlış yönde yapıldığını öne sürüyor ve yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Partilerin yırtıcı pençeleri, cumhurbaşkanlığı konusunu paramparça ediyor. Halbuki bu makama getirilecek kişilerin seçimi çok ciddi bir iş. Öncelikle bazı kurallara uymak gerekiyor. Birincisi, bu makam eski politikacıların yeniden değerlendirildiği bir makam değildir. Devletin başında gereksinim bulunan kişi, eski Cumhurbaşkanı Richard von Weizsaecker gibi parlak biri olmalıdır. Bu kişiler de yok değil. Siemens şirketi eski genel müdürü Heinrich von Pierer ya da Anayasa Mahkemesi eski hakimlerinden Paul Kirchhof. Reform ülkesi Almanya’ya reform yapacak bir lider aranıyor.”

“Esslinger Zeitung” gazetesi ise aynı konuya Hristiyan Demokrat Birlik Başkanı Angela Merkel’i inceleyerek yaklaşıyor:

“Hristiyan demokratların lideri Merkel duraksıyor. Merkel için Cumhuurbaşkanlığı adayı belirlemek, kendisinin başbakan adaylığı sürecinde en önemli duraklardan biri. Eğer Merkel, liberallerin de kabul edeceği bir cumhurbaşkanı adayı bulursa, o zaman gelecek parlamento seçimlerinde başbakan adayı olmasının önünde bir engel kalmayacaktır. Bu nedenle Merkel henüz nabız tutma aşamasında, dolayısıyla da er meydanına çıkmadı.”

“Saarbrücker Zeitung” gazetesiyse, cumurbaşkanlığı adaylığı konusundaki tartışmaları Angela Merkel’in geleceği için önemli bir dönemeç olarak görüyor ve şu satırlara yer veriyor:

“Eski içişleri bakanlarından Wolfgang Schaeuble, Hristiyan Demokratlar’dan cumhurbaşkanlığı adaylığı için en şanslı isim. Ancak Schaeuble aynı zamanda uzlaşmacı biri değil. Ayrıca partinin bağış skandalına da adı karışmış bir politikacı. Merkel tüm bunları biliyor, dolayısıyla cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecinde liberallerle birlikte hareket edeceğini söylüyor ve önce Hamburg eyalet seçimlerini bekleyeceğini belirtiyor. Ancak bu doğru değil. Hristiyan Demokratlar'ın lideri Merkel, yalnızca hangi, aday ile en doğru seçimi yapabileceğini tartıyor. Adayın belirlenmesi – ister Schaeuble olsun, ister Töpfer ya da başka biri – Merkel’in de geleceğini belirliyor.”

Bir başka iç politik konuya, sağlık sigortaları ve sosyal alandaki reformlar ve yankılarına geçiyoruz şimdi de. Sağlık Bakanı Ulla Schmidt’in istifası yönündeki talepler, sağlık reformunun reformu ve bununla ilgili tartışmalar, Alman gazetelerindeki yorumlarda yer verilen önemli konulardan. “Mindener Tagblatt” gazetesi reformda herkesi sinirlendiren bir konuya ağırlık vermiş yorumunda:

“Hastalar yeni sağlık sistemine para akıtıyor, ama sağlık sisteminin reformunun ana hedefine ulaşılmadığı şu günlerde belli oluyor: Sağlık sigortası primleri, bir iki sigorta şirketi dışında düşürülmedi. Oysa bu indirim, sağlık alanındaki reformun temel taşlarından biriydi.

Köln’de yayınlanan “Express” gazetesiyse, reformda küçük değişiklikler değil, tümden değişikliğe gidilmesini talep ediyor yorumunda. Yorum kısaca şöyle:

“Sağlık reformu kamuoyunu çok kızdırdı. Doktorlar, sağlık sigortaları ve özellikle hastalar, reformu anlamıyor. Reformun getirdiği ek mali yük, düşük ücretliler ve emeklileri vururken, reformun arap saçına döndürdüğü sistemi kimse anlamıyor. Büyük reform olarak ortaya konulan yasalar, aslında gerçeklerden çok uzak. En iyisi bu reformu tümden silip, yeniden başlamak olacaktır.”