12.04.2010 - Alman basınından özetler

Münih merkezli Süddeutsche Zeitung aralarında Devlet Başkanı Leh Kaçinski’nin de bulunduğu Polonya’nın üst düzey yetkililerinin hayatını kaybettiği hafta sonundaki uçak kazasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Kaçinski bugüne kadar Polonya’da bölünmüşlüğe neden olan, ülkeyi Avrupa’nın zorlu ortaklarından biri konumuna getiren, tarih yazan bir siyasetçiydi. Onun Polonyası gücünü geçmişin mitlerinden alıyordu. Bununla birlikte aynı Polonya korumacılığın, komploların ve güvensizliğin ülkesiydi. Ülkede hüküm süren izolasyonist eğilim anayasaya da yansımış durumda. Polonya Anayasası ülkenin uluslararası alandaki konumunun nasıl olması gerektiği yönünde somut düzenlemeler içermiyor. Devlet Başkanı ve Dışişleri Bakanıysa dış politikada neredeyse birbirini felç edici şekilde sıkı bir denetim uyguluyor. Katyn’in anılmasında da durum farksızdı. Bu yüzden Polonya bu kazayı tarihin zincirlerinden kurtulmak için bir uyarı olarak algılamalıdır.”

Stuttgarter Zeitung’un aynı konudaki yorumunda da şu satırları okuyoruz:

“Smolensk’teki uçak kazası tabiî ki insani bir dram. Çocuklar babalarını, anneler çocuklarını ve eşlerini kaybetti. Bu yüzden kurbanın devlet başkanı mı hostes mi olduğu çok da önemli değil. Ama insani bir dram niteliğindeki bu kaza aynı zamanda etkileri daha şimdiden öngörülemeyecek siyasi bir yetkinlik kaybına da yol açtı. Polonya yönetimsiz kalmadı. Ancak şimdiye kadar ülkenin kaderini belirleyen isimlerin aniden ortadan kaybolması toplumun geniş alanlarında bir boşluğa neden oldu. Polonya’da hâlihazırda kayıplardan kaynaklanan bir çaresizlik durumu hâkim, ülkede nefesler tutulmuş durumda.”

Euro bölgesi maliye bakanları dün ağır borç yükü yüzünden zor durumdaki Yunanistan’a ihtiyaç duyması halinde bu yıl içinde 30 milyar Euro kredi taahhüdünde bulundu. Frankfurter Rundschau gazetesi konuyla ilgili yorumunda Euro bölgesi maliye bakanlarının yardım sözlerini yeterli bulmuyor:

“Atina yönetiminin devlet maliyesindeki krizi aşmak için siyasi anlamda elinden geleni yaptığını kimse inkar edemez. Ama iç siyasi fırtınalardan korunmak için daha fazla yardıma ihtiyacı var. Zira yeni huzursuzluklar spekülatörlerin ekmeğine yağ sürecektir. Bu yüzden spekülatörlerin önümüzdeki günlerde Euro bölgesi maliye bakanlarını rahat mı bırakacağı yoksa daha başka adımlar atmaya mı zorlayacağı belli değil.”

Münchner Merkur gazetesiyse verilen taahhütlerin Almanya açısından bir sorun oluşturmayacağı görüşünde:

“Euro bölgesi ortaklarından Yunanistan’a yapılacak yardımlar hibe edilmeyecek. Ayrıca verilecek borçlar karşılığında faiz alınmayacak diye bir şey de yok. Yunanistan aldığı her kuruşun karşılığında muhtemelen yıllık yüzde beşten fazla faiz ödeyecek. Almanya piyasalardan yıllık yüzde üçlük faizle borç alarak bunu Yunanistan’a yüzde beş faizle verebilir. Almanya açısından Yunanistan’a verilecek borçlar neredeyse yüz milyon Euro kazanç anlamına gelebilir.”

Tayland'da, güvenlik güçlerinin gösteri yapan devrik başbakan Taksin Şinavatra yanlısı ‘Kırmızı Gömlekliler'e müdahalesi esnasında çıkan çatışmalarda 20’den fazla kişi hayatını kaybetti. Muhalefet, Başbakan Abhisit Vejjajiva’nın parlamentoyu feshederek ülkeyi terk etmesini talep ediyor. Märkische Oderzeitung ülkede devam eden siyasi krizin ancak karşılıklı tavizlerle aşılabileceğine dikkat çekiyor:

“Tayland'da istikrarın sağlanabilmesi her iki tarafın da temsil edildiği ortak bir ulusal birlik hükümetiyle mümkün olabilir. Bunun için kraliyet sarayının iradesini ortaya koyması gerekiyor. Ancak saray, yaşlı Kral Bhumibol Adulyadej'in hastalığı nedeniyle felç olmuş durumda. Tayland'ı siyasi açıdan zor günler bekliyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Beklan Kulaksızoğlu